Türkçe – Çıkmış Sorular – Test 2

Şu kişi tarafından oluşturuldu Arif_Arslaner

Türkçe - Çıkmış Sorular - Test 2

1 / 44

Bizdeki çocuk dergiciliğinin, uzun geçmişine karşın önemi yeterince anlaşılamamıştır. Bunu iyi bildiğimden "Süreli Çocuk Yayınları" babaşlığı çalışmayı görünce çok sevindim; hemen okudum. Doğrusu çok yararlandım. Bu geniş inceleme, ciddi bir çalışmanın ve sağlam kanıtlara dayanan çok yönlü bir araştırmanın somut sonucu olarak elimizde bulunuyor. Hemen söyleyelim ki basımı da çok güzel olan bu kitap, içeriğinin zenginliği yönünden eğitimcilerimizin olduğu kadar düşünürlerimizin, tarihçilerimizin, dilcilerimizin hatta folklorcularımızın ilgisini çekecektir.
Bu parçada, sözü edilen yapıtla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

2 / 44

Bugün eskisi kadar ne mektup yazıyor ne de mektup alıyorum. Okumanın yerini televizyon ekranlarının, mektuplaşmanın yerini telefonun aldığı bir gerçek. Yine de mektup yazarken verilen emeği ve mektuptaki kalıcılığı önemsiyorum. Mektubun aynı zamanda yazınsal bir tür olduğunu anımsatmaya gerek var m›? Çocukların, gençlerin birbirlerine mektup yazmalarını, telefonla konuşmalarından daha önemli, daha geliştirici buluyorum. Böyle konuşan kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

3 / 44

Eskilerden gelen bir edebiyatçıyı günümüz ölçütlerine göre değerlendirmek doğru olur mu? Günümüzde insanların edebiyat anlayışları değişip gelişmiştir. Ancak bu gelişmeyi bir zincir olarak düşünürseniz, zincirin halkaları kopuk değil, birbirine geçmiş durumdadır. Günümüz edebiyatçıları, hem dillerini geliştirmek hem de yeni biçimler oluşturmak bakımından çok şey borçludurlar eskilere.
Edebiyat merdiveninin basamakları, bizden önceki edebiyatçıların birikimlerinden oluşmuştur.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?

4 / 44

İçeriğini çok iyi bildiğimiz kitapları bile yeniden okumalıyız. Çünkü kitaplarda keşfedilmeyi bekleyen nice hazine vardır. Benzer biçimde, resimlere de tekrar bakmalıyız. Onlara baktıkça yenilendiğimizi anlarız. Bir müzik yapıtını da yeniden dinlemeliyiz. O yapıtı dinledikçe dünyamızın zenginleştiğini, değiştiğini görürüz.
Bu parçadan sanat yapıtlarıyla ilgili olarak aşağıdaki yargıların hangisine varılamaz?

5 / 44

Tüketim kültürü, şiiri az çok dışlamıştır. Televizyon, sinema, gazete gibi kitle iletişim araçlarının doğurduğu bu kültür, şiirin okur yitirmesine yol açmıştır. Ancak bilelim ki şiir, yalnızca sahte okurlarını yitirmiş, gerçek okurlarını korumuştur.
işte bunun içindir ki benim, şiirin geleceği açısından hiçbir kaygım yok. iyi şiir, gerçek okuruyla yaşamını sürdürecektir.
Bu parçada, şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

6 / 44

Şiiir yazmanın belki en zor yanı ilk dizeyi bulmaktır. O ilk dize ozanın gideceği yönü belirler. Hiçbir şiir, planlı olarak yazılmaz. Ozan, şiirin yolunu açtığı gibi şiir de ozana yol gösterir. işte bunun için ben, bir konuşmamda, "şiirimi, yazarken düşünürüm ya da düşünürken yazarım." demiştim. Bu parçanın bütününde, şiirle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi üzerinde durulmaktadır?

7 / 44

Kimi eleştirmenler yazınsal ürünleri değerlendirirken eleştiri türünün gerektirdiği kurallara uymazlar. Yapıtları değerlendirme yerine, birtakım oyunlara yönelirler. Bilgisizliklerini, yanlış ya da haksız yargılarını bu dil oyunlarının altına gizlerler. Bu yolla okuyucuyu yönlendirdikleri için de okuyucu bunun ayrımına varmaz. Böylece yapıttan kopuk kişisel görüşlerini, eleştiri adıyla ortaya koymuş olurlar.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen eleştirmenlerin bir özelliğidir?

8 / 44

Sonunda bilgisayar da gelip çalışma masamıza kuruldu. Belli ki geçici bir gelişdeğildir bu. Disketi, yazıcıyı da yanına alarak geldiğine göre temelli yerleşmeye niyetli. Sadece birkaç oyun ya da yazım kolaylığı sağlamakla yetinmeyen bilgisayar, getirdiği konfor, yarattığı alışkanlıklarla terk edilemez kaleler ele geçirdi. ilk sıcak ilişkiler, yerini vazgeçilemez tutkuya bıraktığında bilgisayar dünyasının sıradan bir tüketicisi oldunuz demektir. Bu parçada bilgisayarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?

9 / 44

Edebiyatı, sanatı kendime dert edinmiş bir kişiyim. Gece gündüz edebiyat düşünürüm, şiir düşünürüm. Sevdiğim bir şiiri tanıdıklarıma okumadığım ya da bir edebiyat sorusu üzerine tartışmaya girişmediğim günler, yaşadım saymam kendimi.
Böyle diyen bir yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

10 / 44

Bu, yazacağım yazının türüne göre değişir. Çok ciddi bir yazı yazacaksam konu üzerinde yoğunlaşabilmem için evde çıt çıkmamalıdır. Ayrıca dikkatimin uyanık olması için çalışma odamın sıcaklığının da on altı dereceyi geçmemesi gerekir. Bunun için, yaz aylarında ciddi yazılar yazamam; yazmaya kalktığımda da yazılarım, sıcağın etkisiyle mizah ağırlıklı olur.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir?

11 / 44

Bizim yaşamımızı yansıtmayan yapıtlar, üzerimizde yeterince etkili olmuyor. Bir yapıttaki yaşantıları paylaşabilmemiz, anlatılan olayların da bize tanıdık gelmesini gerektiriyor. işte bu nedenle, öykülerde ve romanlarda ---- isterim.
Düşüncenin akışına göre, bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

12 / 44

Hiç ummadığımız bir şiir, günü gelince bizim için söylenmiş izlenimini verir. Çünkü şiir eskimez, durur bir yerde, okurunu bekler. Bekler ve bir gün bulur onu. Dahası, en kötü, en sığ, en basit bir şirden bile bir gün başka bir anlam, başka bir güzellik fışkırabilir. Bu nedenle, ----.
Düşüncenin akışına göre bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?

13 / 44

(I) Bireysel acılarını yansıtmak için bir araç olarak görmez şiiri. (II) Kendi acılarına yer vermez şiirlerinde. (III) Daha çok, içinde yaşadığı toplumun acılarını, sevinçlerini yansıtmak ister. (IV) imgeleri yalandır. (V) Söyleyişinde inişler çıkışlar yoktur.
(VI) Bütün şiirlerinde okuru saran bir sıcaklık vardır.
Bu parçadan, aşağıdaki cümlelerin hangisi çıkarılırsa parçanın anlamında önemli bir daralma olmaz?

14 / 44

(I) Oyun, bir gün içinde hatta birkaç saatte geçen olaylar üzerine kurulmuş (II) Oyun, üç birlik kuralına uygun; ancak izleyicinin merakını kamçılama yönünden zayıf kalıyor. (III) ilk bölümün ikinciye göre çok kısa oluşu, izleyenleri rahatsız ediyor. (IV) Kişiler kendi toplumsal, psikolojik, ekonomik ve kültürel yapılarına uygun olarak olaylar içinde verilmiş. (V) Sanatçı, bu eksiklerine karşın, bir oyun yazarı olarak umut veriyor.
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için, aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?

15 / 44

(I) Minibüsle, sabahleyin yola çıktık. (II) Yeşilin, açığından koyusuna değin bütün tonlarıyla bezenmiş ağaçların süslediği yamaçlardan, tepelerden geçtik. (III) şırıl şırıl akan derecikleri aşa aşa sonunda yeryüzü cennetine vardık. (IV) Çevresini irili ufaklı ağaçların kuşattığı mavi, duru, büyük göle bakan bir yamaçta durduk. (V) Kameramızı çıkarıp bu manzarayı görüntüledik.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde betimlemeye yer verilmemiştir?

16 / 44

Oraya gidersen, Etnografya ya da Kurtuluş Savaşı müzelerini gezmelisin. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?

17 / 44

Gürültüden uzak, doğal güzelliklerle dolu parkın bir (I) köşesinde, yaşlı bir (II) hanım masanın üstüne koyduğu romanını bir (III) karış uzaktan okumaya çalışıyor; bir (IV) şişman, spor giyimli bir (V) adam da dalgın dalgın uzaklara bakıyordu.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için altı çizili sözcüklerden hangisi atılmalıdır?

18 / 44

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

19 / 44

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

20 / 44

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

21 / 44

Sergide tanıtılan antika eşyalar, geçmişte insanların inançlarını ve beğenilerini de yansıtıyor. Bu cümledeki anlam karışıklığı aşağıdaki
değişiklerden hangisiyle giderilebilir?

22 / 44

(I) Sabahları ekinler çiğlidir. (II) Gün doğmadan önce yaş ekinler ağırdır. (III) Yel esince ağır ağır dalgalanır. (IV) Gün doğup da çiğler kalkınca, ekinlerdeki dalgalanma artar. (V) Kocaman ovayı kaplayan ekinler tüy gibi hafiftir artık. (VI) Yel, tüy gibi hafif ekinleri toprağa değecek kadar yatırır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri öğelerinin sıralanışı yönünden benzerlik göstermektedir?

23 / 44

Aşağıdaki dizelerin hangisinde, tamlananı tamlayandan önce söylenmiş bir belirtili ad tamlaması vardır?

24 / 44

Aşağıdaki dizelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde, birden çok yapım eki kullanılmıştır?

25 / 44

Çayönü (I) kazısında ortaya çıkarılan (II) buluntular, insanlığın, (III) avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik yaşama (IV) geçiş  (V) aşamasını göstermektedir.
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerden hangisinin kökü, sözcük türü yönünden öbürlerinden farklıdır?

26 / 44

Üleştirme sayı sıfatı eki, -er (-ar), ünlüyle biten sayılara eklendiğinde araya "ş" kaynaştırma harfi girer.
Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala örnek oluşturmayan bir sözcük vardır?

27 / 44

Bu sanatçımızın acaba hangi yapıtı kalıcı olacak, hangi yapıtı zaman içinde unutulup gidecek? (I) Bunu, bugünden kestirebilmek zor; (II)  ayrıca böyle bir yorum yapmak da bence gereksiz. Bırakalım, yarının insanı kendisi seçsin seveceği, (III) devamlı okuyacağı ya da unutacağı yapıtları... (IV)  Böyle bir seçim, yapıtları gerçek anlamda kalıcı kılar. (V)
Yukarıdaki parçada numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?

28 / 44

Ödüller konusunda şöyle yanlış bir kanı vardır (I) Kazanan yapıtın, o yarışmaya katılan tüm yapıtların en iyisi olduğu düşünülür (II) Oysa seçici kurullar, birikim ve beğenileri birbirinden farklı kişilerden oluşur (III) Bu nedenle ödül ya da ödüller, bir uzlaşma sonucu verilir (IV) Yüzlerce yapıtın katıldığı yarışmalarda bundan doğal bir şey olamaz (V)

Yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangisine, ötekilerden farklı bir noktalama işareti koymak gerekir?

29 / 44

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?

30 / 44

Romanını okuyup bitirdim. Hele biraz zaman geçsin, hazmedeyim. Neler kaldı, neler gitti? Bunları saptadıktan sonra bildireceğim görüşlerimi. Böyle diyen bir kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

31 / 44

Aşağıdakilerden hangisinin sonuna, " Bu nedenle söz konusu yapıt çok okunmuş ve defalarca basılmıştır." cümlesinin getirilmesi anlam akışı yönünden uygun olmaz?

32 / 44

Aşağıdaki dizelerin hangisinde yorum söz konusu değildir?

33 / 44

(I) Güneye doğru indiğimizde göz alabildiğine uzanan bir ovayla karşılaştık. (II) Ova, güneşli ve dalgasız bir denizden daha da düzdü. (III) Yolda gelirken gördüğümüz, çılgınca esen rüzgârların oluşturduğu tepecikler burada yoktu. (IV) Uzaklarda, bir insan boyu yükseklikte, kubbeleştirilmiş, küçük küçük toprak yığınları vardı. (V) Merakla bu yığınlara yaklaştık. (VI) Bunların, bizim evlerimizdekinden çok daha küçük pencerelerinden bakınca, içinde yaşayan insanları gördük.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde "karşılaştırma" yoktur?

34 / 44

(I) Her çalışmasında olduğu gibi bunda da açık ve yalın anlatımı hemen göze çarpıyor. (II) Bu durum, şairin, edebiyat çevrelerinin yoğun ilişkilerinden uzak, yerel kaynaklara daha yakın olmasındandır. (III) Yine bu durum, onun şiirinin, toplumun değişik kesimlerinde aynı ölçüde anlaşılır olmasının da ana kaynağını oluşturmaktadır. (IV) Bilincimizin bir köşesinde var olan kır yaşantısın doğayla ilgili öğeleri, onun şiirlerinde evrensel bir temaya yönelişin çıkış noktasıdır. (V) Ardıçlar, söğütler, ahlatlar, balkon çiçekleri şairin lirik yanını sunar bize.

Şairin geniş bir okur kitlesine seslenebilmesini sağlayan özelliği, yukarıdaki parçanın kaçıncı cümlesinde belirtilmiştir?

35 / 44

(I) Uykudan önce çocuklara okunacak kitapları onların yaşlarına ve ilgilerine göre seçmek gerekir. (II) Yatak başında, kitapları okurken çocuklarla yapılacak sohbetler, bir bakıma onların çocuksu sırlarını ve duygularını değişik açılardan yansıtır. (III) Bir kitap kahramanının hayranlık uyandıran bir yanı üzerine çocukları konuşturma ya da düşündürme onlarla olan ilişkiyi pekiştirip derinleştirir.
(IV) Bunun için de çocuklar, bu sohbet saatlerinin tadına doyamazlar. (V) Daha da ileri giderek denebilir ki yetişkinlik döneminde de uykudan önceki bu saatler özlemle anımsanır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde, kitabın, çocukları tanıma ve onlarla yakınlık kurmadaki işlevinden söz edilmektedir?

36 / 44

(I) Onun öykülerinde sağlam bir tekniğin varlığı yadsınamaz. (II) Bununla birlikte, kimi öyküleri öykü olmaktan çok, bir köşe yazısını andırır. (III) Bu tür öykülerde toplumsal eleştiriye yönelir ve insanı dışlar. (IV) Ancak, bütün öykülerinde, sözcük seçimi yönünden kılı kırk yaran bir titizlik gösterir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri, sözü edilen yazarla ilgili olumlu yargıları içermektedir?

37 / 44

(I) Haklarında fazla bir şey bilinmeyen hariciyeciler dünyasında gezinmek isteyenler için keyifle okunabilecek bir kitap. (II) Yazar, yirmi beş yılı yurt dışında geçen, otuz yedi yıllık meslek yaşamında edindiği izlenimleri okurlara duyurmak istemiş. (III) Mesleğinin sorunlarını, iyi ve kötü yanlarını dile getirmeye çalışmış. (IV) Çok akıcı bir dili var. (V) Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntılarına değin, somut bir biçimde yansıtmış.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri, söz konusu yazarın üslubuyla ilgilidir?

38 / 44

I.   Okur, onun yapıtlarını okurken kendisini, yıllanmış çamların olduğu bir ormanda kuş sesleri ve reçine kokularının arasında bulurdu.
II.  Seçtiği ilginç ayrıntılarla, yaptığı› benzetme ve karşılaştırmalarla yapıtlarında okura, doğanın temiz havasını soluturdu.
III. Öykülerinde Anadolu'nun köylerinde, kasabalarında yaşayanların değişik sorunlarını göstermeye çalışırdı.
IV. Roman ve öykülerinde, günlük yaşamın sıkıntıları içinde bunalan kişileri işlerdi.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri, sanatçının betimlemelerindeki aynı niteliği yansıtmaktadır?

39 / 44

"Gene bahar geldi, açıldı güller" dizesinde, güllerin açıldığı baharın gelişine bağlanmaktadır. Aşağıdaki dizelerin hangisinde buna benzer bir durum söz konusudur?

40 / 44

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, önerinin gerekçesi de açıklanmıştır?

41 / 44

Önemli olan okuduğumuz kitapların sayısı değil, ----.
Bu cümlede boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

42 / 44

Bir eleştirmenimizin 1974 yılında yaptığı değerlendirmeye katılmamak elde değil. Çünkü bu dipdiri ve sağlam öykü beni de çok etkiledi. Bu öykü gerçek anlamıyla çağdaş bir klasik. Bu parçada "çağdaş bir klasik" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

43 / 44

Bir sözcüğü ötekinin yanına öylesine getireceksin ki yaratacağın güzellikle okuyucunun yüreğindeki teli titretecek, onu gerçekler dünyasından düşler dünyasına taşıyacaksın. Bu cümledeki alı çizili sözün cümleye
katığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

44 / 44

I . Hasta sabaha kadar gözünü kırpmamıştı

II. Dün akşam geç yattığından uykusunu alamamıştı
III. Uykum gelmesin diye sık sık yüzümü yıkadım
IV. Uykusunun ağır olduğunu herkes bilirdi.
V. Dünkü tartışma yüzünden bütün gece gözüme uyku girmedi.
Yukardaki cümlelerin hangilerindeki deyimler anlamca birbirine yakındır?

Skorunuz