Kelam – İslam İnanç Esasları – Test 9

Kelam

Kelam – İslam İnanç Esasları – Test 9

1 / 50

Aşağıdakilerden hangisi bilginin değeriyle ilgili görüşlerden biri değildir?

Haber yoluyla elde edilen bilginin değeri, haberi getiren kişinin güvenilir olması ile birebir irtibatlıdır. Haberi getirenin güvenilmez oluşu, aynıyla haberi etkiler ve değerini düşürür. Bundan dolayı Kur’ân’da “Size bir fasık haber getirdiğinde onu araştırın” (el-Hucûrât 49/6) emri verilmiştir. Yukarıda değinildiği gibi haberin gerçeğe uygun olması kesinliğini ifade eder. Yalan söyleyen bir kimse gerçeğe uygun haber vermiyor demektir. Dolayısıyla bu haberden hareketle bir hüküm çıkarmak veya yargıya varmak doğru değildir.

2 / 50

“Bir inancı ispat veya savunma kaygısı yoktur” durumu aşağıdakilerden hangisi için geçerlidir?

3 / 50

Aşağıdakilerden hangisi varolan (mevcud) mütehayyiz olup olmamaya göre kategorilendirildiğinde dışarıda kalır?

Gazzâlî, varlığı yer kaplamasına (mütehayyiz) göre bir taksime tabi tutar. Buna göre, Varolan (mevcûd) ya yer kaplayandır (mütehayyiz) ya da yer kaplamayandır (gayr-i mütehayyız). Yer kaplayan, birleşik (mürekkep) değilse cevher-i ferd; birleşik ise cisimdir. Yer kaplamayan, varlığı için başkasına ihtiyaç duyan araz, varlığı için bir başkasına ihtiyaç duymayan Yüce Allah’tır.

4 / 50

“Bir hakikat bir diğerine zıt olamayacağı için, akılla elde edilen bilgi ve deliller ile vahiy yoluyla elde edilen bilgi ve deliller kesinlikle birbirine ters düşmez” fikrini savunan islam düşünürü aşağıdakilerden hangisidir?

5 / 50

Müslümanlar arasındaki değişik düşüncelerin doğuşu ve farklı düşüncelerin temel sebebi nedir?

İslâm dininin, onun ana kaynağı olan Kur’ân-ı Kerim’in getirdiği ve daima var olmasını isteyerek sürekli tavsiye ettiği aklî düşünce, fikir ve vicdan hürriyeti ile düşünceyi ifade etme özgürlüğü yanında, insanların birbrinden farklı duygu, düşünce, karakter, zeka ve anlayış seviyesinde oldukları gerçeği birlikte düşünülürse Müslümanlar arasında değişik düşüncelerin doğuşunu anlamak kolaylaşacak ve sonuçta meydana gelen farklı yorum ve anlayışlar tabii karşılanacaktır. Bir diğer ifadeyle farklı düşünmenin kaçınılmaz ve doğal birinci sebebi insanın fıtratı ile vahyin ona tanıdığı imkândır.

6 / 50

Hangisi kelâmın en üstün ilim olduğuna dair gerekçelerden değildir?

7 / 50

Aşağıdaki ifadelerden hangisinde kelam ilmiyle ilgili tespitler yanlıştır?

Kelâm ilmi, konu edindiği bütün meseleleri aklın yanında vahyi ve nakli, yani Kur’an ve sünneti dikkate alarak çözümler veya hükme bağlar. Kelam ilminin esas aldığı bu metotta akıl ile vahiy arasında bir öncelik ve sonralık belirlemekten ziyade her iki gerçekliğin insan ve varlık âlemindeki yerini ve rolünü vurgulamak ve doğru tespit etmek söz konusudur. Unutmamak gerekir ki başlangıçta vahyin doğruluğunu anlayarak onu kabul ve tasdik eden akıldır. Yani akıl, vahyin kabulünün kaynağıdır. Onun içindir ki din, aklı olmayanı muhatap almaz, onu sorumlu tutmaz.

8 / 50

Hangisi kelamcıların amacıdır?

9 / 50

Aşağıdakilerden hangisi kelâma günümüzde yöneltilen eleştirilerden birisidir?

Kelâma yöneltilen eleştirilerden birisi, soyut bir felsefî bakış açısı düzeyinde kalarak, insan davranışlarını biçimlendirmeye yönelik pratik bir etki ortaya koyamamış olmasıdır.

10 / 50

Halk arasında daha çok öngörü, iç görü ve bir şeyi önceden sezme/hissetme anlamında kullanılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?

 

11 / 50

Bir haberin mütevatir veya âhâd haber olması neye bağlıdır?

Bir haberin mütevatir veya âhâd haber olması, haberin gerçekliği ve gerçekleşmişliği ile alakalıdır. Kelâmî ifade ile haberin sübut yönünü gösterir. Bunun yanında haberin içeriğinin açık ve anlaşılır olması da önemlidir.

12 / 50

Yeni kelâm hareketinin Hindistan kıtasındaki asıl teorisyeni olarak bilinir. Kelâm tarihi alanında yazdığı İlmu’l-kelâm adlı kitabının önsözünde eski kelâmın faydasız ve yetersiz olduğunu ifade etmiş ve İlm-i Kelâm-ı Cedid adlı eseriyle de ihtiyaç duyulan kelâmı yazmıştır. Nedvetü’l- ulemâ adıyla kurduğu teşkilatın temel hedefini de, ateizmin meydan okumalarına karşı yeni bir kelâm ilmi kurmak olarak belirlemiştir. Bu kişi aşağıdakilerden hangisidir?

13 / 50

Mu‘tezile’nin son temsilcilerinden sayılan, kelâma dair eseri el-Minhâc fî usûli’d-dîn adlı eseri kaleme alan, el-Keşşâf isimli tefsiri de Mu‘tezilî fikirlerini yansıtan alim aşağıdakilerden hangisidir?

14 / 50

Keşif ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?

15 / 50

Aşağıdakilerden hangisi Hadise girmektedir?

Sonuç varlığın kısımları geleneksel formda kadîm ve hâdis olarak ikiye ayırır, kadîm, Allah ve O’nun sıfatlarıdır. Hâdis ise, cevher, cisim ve arazdan ibarettir.

16 / 50

Kur’an kişinin gerçek bilgi edinebilmesinin şartlarını neler olarak belirlemiştir?

Kur’ân, kişinin sağlam duyuları, kusursuz aklı ve doğru haber ile gerçek bilgi elde edebileceğinin altını çizer. Öte yandan aklın ve duyuların verdiği bilginin sınırlı olması hasebiyle insanın sağlam ve her zaman doğru kalabilen bir bilgi kaynağına ihtiyacının olduğuna dikkat çekilir. Kur’ân’ın söz konusu ettiği bu bilgi kaynağı vahiydir. Bütün varlık ve olayları ezelî ilmi ile kuşatan Allah’tan gelen bir bilgi olması nedeniyle vahiy, insanın en doğru ve kesin bilgi kaynağıdır.

17 / 50

Kelâm eserlerinin temel özelliği olan tartışma metoduna verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

18 / 50

Fehmü’l-Kur’ân, Mâhiyyetü’l-akl ve Fasl min kitâbi’l-azame gibi eserlerinde kelâmî konulara değinmiş, Mu‘tezile başta olmak üzere Râfızî, Mürciî ve Hâricîler’i eleştirerek, Ehl-i sünnet akidesinin savunmasını yapmıştır. Hakkında bilgi verilen alim kimdir?

19 / 50

Mu‘tezile ve Eş‘arî mezhebi mensupları Allah’ın kudret sıfatının taalluku/tecellisi ile ortaya çıkan fiilleri gruplandırmışlardır. Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir?

Mu‘tezile ve Eş‘arî mezhebi mensuplarınca fiilî sıfatlar adı altında bir sıfat grubu daha öngörülmüştür. Bu ayrımla onlar, Allah’ın kudret sıfatının taalluku/tecellisi ile ortaya çıkan fiilleri ayrı bir kategori olarak düşünmüşlerdir. Bu kategori, Allah’ın yaratması, diriltmesi, öldürmesi, rızık vermesi, yaşatması, ihsan ve ikramda bulunması gibi sıfatları ifade eder.

20 / 50

Kelâma dair en önemli eseri olan Yeni İlm-i Kelâm’ın giriş ve ilâhiyyât bahislerine dair olan ilk kısmını tamamlamış, nübüvvet meselesine ilişkin ikinci kısmını ise telife muvaffak olamamıştır. Kitabın telifinde bir yandan gelenek ile irtibatını muhafaza ederken, diğer yandan da zamanının gereklerini göz önünde bulundurarak yeni tasarruflarda bulunmuştur. Mesela giriş kısmında, klasik kaynaklarda olduğu gibi kelâmî problemler ve kelâm ilminin gelişim sürecini anlatmış, ancak onlardan farklı olarak diğer ilimleri de içine alan genel bir İslâmî ilimler tasnifi ve bunlara dair tarihî bilgiler vermiştir. Parçada hakkında bilgi verilen alim aşağıdakilerden hangisidir?

21 / 50

Allah için zaman ve mekan söz konusu değildir, bu yüzden açık-gizli, küçük-büyük, duran hareket eden arasında bir fark yoktur. Allah’ ın bu özellikleri Kur’ an’ da hangi surede açık bir şekilde yer almaktadır?

Yüce Allah’ın bu özelliklerin en çarpıcı şekilde Bakara Sûresi içinde bulunan Ayete’l-Kürsî anlatır: “Allah, kendisinden başka tanrı olmayandır. O diridir ve her şeyi ikame ve idare edendir.

22 / 50

Mâtürîdîliğin gelişip bir ekol düzeyine çıkmasında Mâtürîdî’nin öğrencilerinin ve taraftarlarının katkısı olmuştur. Bunların en önemlilerinden biri kuşkusuz es-Sevâdu’l-a’zam adlı risaledir. Bu risalenin sahibi aşağıdakilerden hangisidir?

23 / 50

Tek kişinin veya yalan üzere birleşmesi imkan dâhilinde olan bir topluluğun verdiği habere ne denir?

24 / 50

Hangisi ilk risalelerin ortak özelliğidir?

İlk risalelerin ortak özelliği, dönemin siyasî gelişmeleri ve ilk ihtilafların sonucunda ortaya çıkan bazı meseleleri ele almalarıdır. Ancak küçük hacimli bu eserlerin tamamı tek bir konu üzerine odaklanmıştır ve müellifinin konu hakkındaki görüşlerini ihtiva etmektedir. Her ne kadar kelâmî görüşlere yer verseler de, kelâm eseri olarak nitelenecek olgunluğa ulaşmış değillerdir.

25 / 50

Kelâmcılar keşf ve ilhamı, hakikate ulaştırıcı bir bilgi vasıtası olarak neden kabul etmezler?

26 / 50

Aşağıdakilerden hangisi kelamda bilgi edinme yollarından biridir?

Kelâmda bilgi edinme yolu, duyular, haber ve akıl şeklinde belirlenmiştir.

27 / 50

Aşağıdaki ilk kelamcılardan hangisi, insanın fiilleri ve özgürlüğü konusunda Kaderiyye’nin savunduğu görüşlerin tam aksini savunmaktadır?

28 / 50

Kelâm âlimlerinin Allah’ın ilmine öncesiz ve sonrasız anlamında kullandıkları bilgi çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?

29 / 50

Varlığın yer kaplamasına ne ad verilir?

Gazzâlî, varlığı yer kaplamasına (mütehayyiz) göre bir taksime tabi tutar. Buna göre, Varolan (mevcûd) ya yer kaplayandır (mütehayyiz) ya da yer kaplamayandır (gayr-i mütehayyız). Yer kaplayan, birleşik (mürekkep) değilse cevher-i ferd; birleşik ise cisimdir.

30 / 50

Eş’ari anlayışına göre Allah inanışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

Eş‘arî anlayışa göre Allah vardır, birdir, ezeli ve ebedidir; eşi-benzeri yoktur. O madde değildir, cisim değildir, araz değildir; herhangi bir yönde ve bir mekanla sınırlı değildir. O’nda ilim, kudret, hayat, irâde, kelâm, sem’, basar sıfatlarının bulunduğu anlamına gelir.

31 / 50

Teleskop kullanarak ilk ciddi yıldız gözlemlerini yaparak tarihe geçen kişi kimdir?

32 / 50

İlim, bilgi ve marifet ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?

İlim, somut ve objektif gerçekliğin bilgisi için kullanılırken marifet, soyut ve sübjektif algıların ürünü olana bilgi anlamında kullanılmıştır.

33 / 50

Muhdes kavramının doğru tanımı aşağıdakilerden hangisidir?

Hâdis, sonradan olma, aynı kökten türetilmiş olan muhdes ise sonradan varedilmiş anlamındadır. Bu anlamlarına ilave olarak önceden yok iken sonradan olma, yoktan var edilme anlamları yüklenerek terimleştirilmiştir. Bunun mukabilinde kullanılan muhdes ise sonradan olan, yoktan varlığa çıkarılan anlamındadır.

34 / 50

Tam anlamıyla felsefî kelâmı başlatan isim olarak kabul edilir. Onun en hacimli kelâm eseri olan el-Metâlibü’l-âliye ve bunun muhtasar şekli kabul edilebilecek el-Muhassal, felsefî konuların kelâm çerçevesine dâhil edilmesinin önemli örneklerini teşkil eder. Hakkında bilgi verilen kişi aşağıdakilerden hangisidir?

35 / 50

Kelâm âlimlerinin Allah’ın ilmine öncesiz ve sonrasız anlamında kullandıkları bilgi çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?

36 / 50

Kelâm ile felsefeyi biri diğerinden ayırt edilemeyecek derecede birleştiren isim olarak görülür. Öte yandan o, kelâma dair başlıca eseri Tavâliu’lenvâr’da daima kelâmcıların görüşlerini savunur, felsefeyi daha ziyade kelâmî meselelerin açıklanmasında bir vasıta olarak görür. Hakkında bilgi verilen kişi aşağıdakilerden hangisidir?

37 / 50

Hasan Hanefî kelâma nasıl bir eleştiri getirmiştir?

Kelâm güncelden koparak yeni düşünce ve ideolojiler karşısında İslâm’ı yeterince savunamadığı gibi, vahyin amaçlarından birisi olan insanı ve tabiatı incelemekten uzaklaşmıştır. Dinin kaynağını teşkil eden vahyin merkezinde insana yer verilmişken, kelâmcılar bunu Allah merkezli hâle getirmişlerdir. Dolayısıyla kelâmın aslî konusu Allah’ın zatı değil bizzat insan olmalıdır. Yani kelâm, insanların sorunlarının incelenmesi, araştırılması şeklinde en geniş anlamıyla bir antropoloji, insan bilimi hâline getirilmelidir.

38 / 50

Konusu ve gayesi itibariyle kelâmın yapması gereken nedir?

Konusu ve gayesi itibariyle kelâmın yapması gereken, dinin değişmez ilkelerini ortaya koyarak, yeni problemlerle yüzleşme noktasında diğer bilim dallarına bir temel ve çerçeve oluşturmaktır. Söz konusu problemlerin inanca yönelik boyutları bulunması veya bu problemler üzerinden dine karşı eleştiriler ileri sürülmesi hâlinde ise kelâm, meselenin etraflıca incelenmesini gene ilgili bilim dallarına bırakarak, onların ortaya koyduğu verileri kullanmak suretiyle gereken hükümleri verecek ve savunuyu gerçekleştirecektir.

39 / 50

Aşağıdakilerden hangisi Nakli bilgiden biridir?

Haber yoluyla elde elde edilen naklî bilgi kesin bilgi anlamında yakînî ve şüpheli bilgi anlamında zannî şeklinde iki gruba ayrılır.

40 / 50

Yen-i Kelam ilmi ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğru değildir?

Bütün şekilleriyle materyalizmi ve felsefi bir görüş olarak pozitivizmi reddeden, dine karşı yapılan biyolojik ve psikolojik teknikleri (Darwinizm, Freudizm) cevaplandıran, yeni felsefi cereyanları eleştirdikten sonra müsbet ilimden de istifade ederek, Allah’ın varlığını ispat eden, İslam’ın akâid konularını ispat ve izah ederek mukaddesâtı savunan bir ilimdir.

41 / 50

Aşağıdakilerden hangisi Selef ve Selef çizgisinde yer alanların eleştirdikleri konulardan birisidir?

Selef ve Selef düşüncesini benimseyenlerin eleştirilerinin temel hareket noktası nassa mutlak bağlılık ve itikadî alanda bilgi üretme ve nasları yorumlama için aklın kullanımına karşı çıkıştır.

42 / 50

O, itikadî meselelerin çözümlenmesinde aklın kullanımına, çağdaşlarına göre oldukça mesafeli yaklaşmış, ancak zaman zaman kelâm metotlarını da kullanarak Ehl-i sünnet görüşlerinin savunmasını yapmıştır. Hemen hemen tamamı vefatından sonra başkaları tarafından derlenen eserlerinin kelâm açısından en önemlisi, çeşitli mezhepler ile halku’l-Kur’ân, kader, deccal, melâike, ru’yetullah, kürsî ve ahirete ilişkin görüşlerini ihtiva eden Kitâbü’s-sünne veya diğer adıyla İ’tikâdü Ehli’s-sünne’dir. Hakkında bilgi verilen alim aşağıdakilerden hangisidir?

43 / 50

Mısır’da kelâm ilmiyle uğraşan Muhammed Abdûh hangi alanda yoğunlaşmıştır?

Abduh’un ortaya koyduğu kelâm, içerik itibariyle geleneksel kelâmdan farklı olmamıştır. Fakat kendisi bazı konulara daha çok vurgu yapmıştır. Örneğin o, geleneksel kelâm eserlerinde ihtilaf konusu olan konulara değinmeyi, aslı ilgilendirmeyen meselelerle ilgilenmeyi pek hoş karşılamamış, toplumun ihtiyaç duyduğu konulara öncelik verilmesini istemiştir.

44 / 50

Aşağıdakilerden hangisi kelâmın diğer ilimlerle ilişkisinin genel özelliklerinden biri değildir?

Kelâm ilmi ile diğer ilimler arasında dört türlü ilişkiden bahsedilebilir:

1. Ele alınan konular yani muhteva açısından ortaklık veya benzerlik

2. Konuların değerlendirilmesinde kullanılan metotlar açısından benzerlik

3. Esasen başka bir ilmin konusu olan bir meselenin, bazı özellikleri sebebiyle kelâma dâhil edilmesi

4. Konuların işlenmesinde fikrî altyapıyı oluşturacak veya belli hususların ayrıntılandırılması ve ispatında kullanılacak verilerin başka ilim dallarından alınması.

45 / 50

Aşağıdakilerden hangisi kelâmın en üstün ilim olduğuna dair ileri sürülen gerekçelerden biri değildir?

Bizzat kelâmcılar ortaya koydukları için öznel olarak değerlendirilebilirse de, kelâmın en üstün ilim olduğuna dair şu gerekçeler ileri sürülmüştür:
- Kelâmın geniş bir konuyu ele alması ve Allah’ın zatı, sıfatları ve fiilleri gibi şerefli meselelerle ilgilenmesi,
- Dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek gibi en üstün bir gayeyi hedeflemesi,
- Kullandığı delillerin hem doğru düşünebilen akıl tarafından kabul görecek, hem de ayet ve sahih hadislere uygun deliller olması,
- Bütün peygamberler inanç konularında ittifak ettikleri ve bu ilmin meselelerini oluşturan iman esasları ilk peygamberden günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan geldiği için kelâmın hakikî ilim özelliğini kazanmış olması,
- Âlemin yaratıcısı, her şeyi bilen, her şeye güç yetiren, peygamber göndermek ve kitap indirmek suretiyle insan ile irtibat kuran ve onu yükümlü tutan Allah’ın varlığı ispat edilmedikçe tefsir, hadis, fıkıh gibi ilimlerin varlığından söz edilemeyeceği için diğer dinî ilimlerin kelâm ilmine dayanması,
- Mantık ilminin felsefî konularda kişiye söz söyleme yeteneği kazandırdığı gibi, kelâm ilminin de dinî ilimleri araştırma ve inanç esaslarını ispat ve savunmada söz söyleme imkânı vermesi.

46 / 50

Aşağıdakilerden hangisi peygamberlik mucizeleriyle ilgili Hint alt kıtasındaki görüşlerden biri değildir?

Yakın dönem kelâmcılarının bir kısmı özellikle Hint Alt Kıtası’nda yaşayanları mucizeye farklı bakmışlardır. Örneğin S¸iblî ’ye göre Allah’ın koyduğu âdetlerin bozulması ve mucizenin hârikulâde olması düşüncesi doğru kabul edilemez. Çünkü Allah tarafından takdir edilen ‘adetler yani tabiat kanunları değişmez. Fakat tabiat kanunu olarak bilinen birçok husus aslında tabiat kanunu değildir. Öyleyse her önümüze gelen şeye tabiat kanunu diyemeyiz. Zira tabiat kanunlarına aykırı olayları aklın kabul etmesi söz konusu değildir. Bununla birlikte S¸iblî, Kur’ânda geçen olağanüstü olayların akla aykırı olmadığı görüşündedir. Bunların zamanla bilimsel keşiflerle gün ışığına çıkacağını ileri sürer. Seyyid Ahmed Han ise, hadîslerde geçen hissî mucizeleri inkar eder, Kur’ân’da geçen mucizleri de aşırı yoruma tabi tutar ve farklı anlamlar verir.

47 / 50

Aşağıdakilerden hangisi kelamda bilgi edinme yollarından biridir?

Kelâmda bilgi edinme yolları: Duyular, haber ve Akıl şeklinde belirlenmiştir.

Kelamın kaynakları: Kur'an, Sünnet ve Akıl 

 

 

48 / 50

Kitâbü’t-tevhîd’in özelliği nedir?

49 / 50

Aşağıdakilerden hangisi Yeni İlm-i Kelâm’ın özelliklerinden değildir?

Yeni İlm-i Kelâm, Yeni felsefi cereyanları eleştirdikten sonra müsbet ilimden de istifade ederek, Allah’ın varlığını ispat eden, İslamın akâid konularını isbât ve izah ederek mukaddesâtı savunan bir ilim, olarak tanımlanmıştır.

50 / 50

Peygamberlere melekler aracılığıyla iletilen bilgilere ne ad verilir?

Skorunuz