Deneme Sınavları DHBT DKAB Kelam MBSTS Kelam – İslam İnanç Esasları – Test 9 2 Kasım 20212 Kasım 2021 Arif_Arslaner Kelam - İslam İnanç Esasları - Test 9 Kelam Kelam – İslam İnanç Esasları – Test 9 1 / 50 Aşağıdakilerden hangisi bilginin değeriyle ilgili görüşlerden biri değildir? Haber yoluyla elde edilen bilginin değeri, haberi getiren kişinin güvenilir olması ile alakasızdır. Akıllar tek tip ve tekdüze olmadığı için her insanın aklı ve onun ürünü olan bilgi de eşit veya denk kabul edilemez Üretilen bilginin kusuru tamamen akla yüklenemez. Bilgi akla dayanıyor yani düşünme yoluyla elde ediliyorsa, aklın sağlam ve sağlıklı olması şartı aranır Bilginin değeri bilgi araçlarının değeri ile de doğru orantılıdır. Haber yoluyla elde edilen bilginin değeri, haberi getiren kişinin güvenilir olması ile birebir irtibatlıdır. Haberi getirenin güvenilmez oluşu, aynıyla haberi etkiler ve değerini düşürür. Bundan dolayı Kur’ân’da “Size bir fasık haber getirdiğinde onu araştırın” (el-Hucûrât 49/6) emri verilmiştir. Yukarıda değinildiği gibi haberin gerçeğe uygun olması kesinliğini ifade eder. Yalan söyleyen bir kimse gerçeğe uygun haber vermiyor demektir. Dolayısıyla bu haberden hareketle bir hüküm çıkarmak veya yargıya varmak doğru değildir. 2 / 50 “Bir inancı ispat veya savunma kaygısı yoktur” durumu aşağıdakilerden hangisi için geçerlidir? Matematik Cebir Fizik Felsefe Kimya 3 / 50 Aşağıdakilerden hangisi varolan (mevcud) mütehayyiz olup olmamaya göre kategorilendirildiğinde dışarıda kalır? Basit Varlık Birleşik Varlık Başkasına ihtiyaç duyan Sonradan olan Başkasına ihtiyaç duymayan Gazzâlî, varlığı yer kaplamasına (mütehayyiz) göre bir taksime tabi tutar. Buna göre, Varolan (mevcûd) ya yer kaplayandır (mütehayyiz) ya da yer kaplamayandır (gayr-i mütehayyız). Yer kaplayan, birleşik (mürekkep) değilse cevher-i ferd; birleşik ise cisimdir. Yer kaplamayan, varlığı için başkasına ihtiyaç duyan araz, varlığı için bir başkasına ihtiyaç duymayan Yüce Allah’tır. 4 / 50 “Bir hakikat bir diğerine zıt olamayacağı için, akılla elde edilen bilgi ve deliller ile vahiy yoluyla elde edilen bilgi ve deliller kesinlikle birbirine ters düşmez” fikrini savunan islam düşünürü aşağıdakilerden hangisidir? İbn Tufeyl Fârâbî Gazzâlî İbn Sînâ İbn Rüşd 5 / 50 Müslümanlar arasındaki değişik düşüncelerin doğuşu ve farklı düşüncelerin temel sebebi nedir? Kuran’ı Kerim’in anlaşılmaması Kelam biliminin geç ortaya çıkması İnsanın fıtratı ile vahyin ona tanıdığı imkandan Günah sanıldığından soru sorulmaması İnsanların farklı duygularda olması İslâm dininin, onun ana kaynağı olan Kur’ân-ı Kerim’in getirdiği ve daima var olmasını isteyerek sürekli tavsiye ettiği aklî düşünce, fikir ve vicdan hürriyeti ile düşünceyi ifade etme özgürlüğü yanında, insanların birbrinden farklı duygu, düşünce, karakter, zeka ve anlayış seviyesinde oldukları gerçeği birlikte düşünülürse Müslümanlar arasında değişik düşüncelerin doğuşunu anlamak kolaylaşacak ve sonuçta meydana gelen farklı yorum ve anlayışlar tabii karşılanacaktır. Bir diğer ifadeyle farklı düşünmenin kaçınılmaz ve doğal birinci sebebi insanın fıtratı ile vahyin ona tanıdığı imkândır. 6 / 50 Hangisi kelâmın en üstün ilim olduğuna dair gerekçelerden değildir? Kelâmın geniş bir konuyu ele alması ve Allah’ın zatı, sıfatları ve fiilleri gibi şerefli meselelerle ilgilenmesi Dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek gibi en üstün bir gayeyi hedeflemesi, Kullandığı delillerin hem doğru düşünebilen akıl tarafından kabul görecek, hem de ayet ve sahih hadislere uygun deliller olması Bütün peygamberler inanç konularında ittifak ettikleri ve bu ilmin meselelerini oluşturan iman esasları ilk peygamberden günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan geldiği için kelâmın hakikî ilim özelliğini kazanmış olması, Kelâma yönelik birtakım eleştirilerin de hangi hususlara dayandığını 7 / 50 Aşağıdaki ifadelerden hangisinde kelam ilmiyle ilgili tespitler yanlıştır? İslâm dininin muhteva ve prensiplerinde selim akılla çatışan ve çelişen bir şey yoktur. Şayet uyuşmayan şeylerin var olduğu iddia edilirse burada bir dini anlama ve yorumlama sorunu vardır. Kelâm ilmi, dinin ilke ve prensiplerini ispat etmek ve desteklemek için tabiat bilimlerinin verilerinden elbette faydalanır Kelâm ilmi nakli ve aklı bir arada tutan, her birine yerine ve durumuna göre değer veren metoduyla; meseleleleri sadece akılla çözmeye çalışan felsefeden ayrılmaktadır. Kelam ilmi akıl ve vahiy gerçekliğinin insan ve varlık âlemindeki yerini ve rolünü vurgulamak yerine esas aldığı bu metotta akıl ile vahiy arasında bir öncelik ve sonralık belirlemeye çalışmaktadır. Kelâm metodu genel olarak vahiy ile aklı bir arada tutmayı temel almaktadır. Onun için kelâm metodu , her ne kadar aklî delillere dayanmış olsa da sonuçta bu delillerin doğruluğuna dair dinden bir şahidin bulunmasına önem verir. Kelâm ilmi, konu edindiği bütün meseleleri aklın yanında vahyi ve nakli, yani Kur’an ve sünneti dikkate alarak çözümler veya hükme bağlar. Kelam ilminin esas aldığı bu metotta akıl ile vahiy arasında bir öncelik ve sonralık belirlemekten ziyade her iki gerçekliğin insan ve varlık âlemindeki yerini ve rolünü vurgulamak ve doğru tespit etmek söz konusudur. Unutmamak gerekir ki başlangıçta vahyin doğruluğunu anlayarak onu kabul ve tasdik eden akıldır. Yani akıl, vahyin kabulünün kaynağıdır. Onun içindir ki din, aklı olmayanı muhatap almaz, onu sorumlu tutmaz. 8 / 50 Hangisi kelamcıların amacıdır? Allah ile âlem arasındaki temel ayrımı göstermektir Soyut bir takım felsefî düşünceleri ve problemleri çözmek Felsefî anlamda varlık ve var olan tartışmasını yapmak Bilinen vasıtasıyla bilinmeyeni açıklamak Şu anda olmayan gelecekte gerçekleşecek olan şeyleri açıklamak 9 / 50 Aşağıdakilerden hangisi kelâma günümüzde yöneltilen eleştirilerden birisidir? Problemleri çözmede yetersiz kalması Soyut bir felsefî bakış açısı düzeyinde kalması Hakikate ulaştıramaması Bilgilerin sınırlı olması İtikadî meselelerin ele alınması Kelâma yöneltilen eleştirilerden birisi, soyut bir felsefî bakış açısı düzeyinde kalarak, insan davranışlarını biçimlendirmeye yönelik pratik bir etki ortaya koyamamış olmasıdır. 10 / 50 Halk arasında daha çok öngörü, iç görü ve bir şeyi önceden sezme/hissetme anlamında kullanılan kavram aşağıdakilerden hangisidir? Mütevatir Basiret Âhâd Fuâd İlham 11 / 50 Bir haberin mütevatir veya âhâd haber olması neye bağlıdır? Kesinlik düzeyinin en üst noktasında bulunan haber Haberin gerçekliği ve gerçekleşmişliği ile alakalıdır Yalan üzere birleşmesi imkan dahilinde olan bir topluluğun verdiği haberdir. Tek bir bireyin verdiği haber Yalanda birleşmeleri imkansız görülen bir topluluğun verdiği haber Bir haberin mütevatir veya âhâd haber olması, haberin gerçekliği ve gerçekleşmişliği ile alakalıdır. Kelâmî ifade ile haberin sübut yönünü gösterir. Bunun yanında haberin içeriğinin açık ve anlaşılır olması da önemlidir. 12 / 50 Yeni kelâm hareketinin Hindistan kıtasındaki asıl teorisyeni olarak bilinir. Kelâm tarihi alanında yazdığı İlmu’l-kelâm adlı kitabının önsözünde eski kelâmın faydasız ve yetersiz olduğunu ifade etmiş ve İlm-i Kelâm-ı Cedid adlı eseriyle de ihtiyaç duyulan kelâmı yazmıştır. Nedvetü’l- ulemâ adıyla kurduğu teşkilatın temel hedefini de, ateizmin meydan okumalarına karşı yeni bir kelâm ilmi kurmak olarak belirlemiştir. Bu kişi aşağıdakilerden hangisidir? Seyyid Ahmed Han Muhammed Abduh Abdüllatif el-Harpûtî Şiblî Nu‘manî İzmirli İsmail Hakkı 13 / 50 Mu‘tezile’nin son temsilcilerinden sayılan, kelâma dair eseri el-Minhâc fî usûli’d-dîn adlı eseri kaleme alan, el-Keşşâf isimli tefsiri de Mu‘tezilî fikirlerini yansıtan alim aşağıdakilerden hangisidir? Zemahşerî Kâdî Abdülcebbâr İbn Metteveyh Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî Ebü’l-Hüseyin el- Hayyât 14 / 50 Keşif ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? Bu tür bir bilgilendirmeye muhatap olanlara Allah dostu anlamında veli denilir. Velî konumunda bulunan kişi, keşfi, kendi yetenek ve kapasitesine göre kavrar. Algılama ve aktarma esnasında yapılabilecek bir yanlışlık veya meydana gelebilecek bir eksiklikten kulun kendisi sorumludur. Keşfin doğruluk ve yanlışlık açısından içtihat gibi değerlendirilmemesi gerekir. İtikadî ve amelî konularda hüküm verirken keşif ve ilhama ihtiyat ile yaklaşılmalıdır. 15 / 50 Aşağıdakilerden hangisi Hadise girmektedir? Cisim Mütehayyiz Mürekkep Kadim Varolan Sonuç varlığın kısımları geleneksel formda kadîm ve hâdis olarak ikiye ayırır, kadîm, Allah ve O’nun sıfatlarıdır. Hâdis ise, cevher, cisim ve arazdan ibarettir. 16 / 50 Kur’an kişinin gerçek bilgi edinebilmesinin şartlarını neler olarak belirlemiştir? Sağlam duyular ve doğru haber Sağlam duyular, doğru haber ve kusursuz akıl Kusursuz akıl ve vahiy Doğru haber, kusursuz akıl ve vahiy Vahiy, doğru haber, sağlam duyular ve kusursuz akıl Kur’ân, kişinin sağlam duyuları, kusursuz aklı ve doğru haber ile gerçek bilgi elde edebileceğinin altını çizer. Öte yandan aklın ve duyuların verdiği bilginin sınırlı olması hasebiyle insanın sağlam ve her zaman doğru kalabilen bir bilgi kaynağına ihtiyacının olduğuna dikkat çekilir. Kur’ân’ın söz konusu ettiği bu bilgi kaynağı vahiydir. Bütün varlık ve olayları ezelî ilmi ile kuşatan Allah’tan gelen bir bilgi olması nedeniyle vahiy, insanın en doğru ve kesin bilgi kaynağıdır. 17 / 50 Kelâm eserlerinin temel özelliği olan tartışma metoduna verilen ad aşağıdakilerden hangisidir? İstidrâc Cedel Mu‘tezile Akaid Esbâb-ı nüzûl 18 / 50 Fehmü’l-Kur’ân, Mâhiyyetü’l-akl ve Fasl min kitâbi’l-azame gibi eserlerinde kelâmî konulara değinmiş, Mu‘tezile başta olmak üzere Râfızî, Mürciî ve Hâricîler’i eleştirerek, Ehl-i sünnet akidesinin savunmasını yapmıştır. Hakkında bilgi verilen alim kimdir? İbn Küllâb el-Basrî Hâris el-Muhâsibî Ebü’l-Abbâs el-Kalânisî Ahmed b. Hanbel Hakîm es-Semerkandî 19 / 50 Mu‘tezile ve Eş‘arî mezhebi mensupları Allah’ın kudret sıfatının taalluku/tecellisi ile ortaya çıkan fiilleri gruplandırmışlardır. Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir? Allah’ın yaratması, Allah’ın diriltmesi, Allah’ın öldürmesi Allah’ın her şeyi işitmesi Allah’ın ikramda bulunması Mu‘tezile ve Eş‘arî mezhebi mensuplarınca fiilî sıfatlar adı altında bir sıfat grubu daha öngörülmüştür. Bu ayrımla onlar, Allah’ın kudret sıfatının taalluku/tecellisi ile ortaya çıkan fiilleri ayrı bir kategori olarak düşünmüşlerdir. Bu kategori, Allah’ın yaratması, diriltmesi, öldürmesi, rızık vermesi, yaşatması, ihsan ve ikramda bulunması gibi sıfatları ifade eder. 20 / 50 Kelâma dair en önemli eseri olan Yeni İlm-i Kelâm’ın giriş ve ilâhiyyât bahislerine dair olan ilk kısmını tamamlamış, nübüvvet meselesine ilişkin ikinci kısmını ise telife muvaffak olamamıştır. Kitabın telifinde bir yandan gelenek ile irtibatını muhafaza ederken, diğer yandan da zamanının gereklerini göz önünde bulundurarak yeni tasarruflarda bulunmuştur. Mesela giriş kısmında, klasik kaynaklarda olduğu gibi kelâmî problemler ve kelâm ilminin gelişim sürecini anlatmış, ancak onlardan farklı olarak diğer ilimleri de içine alan genel bir İslâmî ilimler tasnifi ve bunlara dair tarihî bilgiler vermiştir. Parçada hakkında bilgi verilen alim aşağıdakilerden hangisidir? İzmirli İsmail Hakkı Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi Muhammed Abduh Mevlânâ Şiblî Nu’mânî Abdüllatif Harpûtî 21 / 50 Allah için zaman ve mekan söz konusu değildir, bu yüzden açık-gizli, küçük-büyük, duran hareket eden arasında bir fark yoktur. Allah’ ın bu özellikleri Kur’ an’ da hangi surede açık bir şekilde yer almaktadır? Yasin Sûresi Bakara Sûresi Âli İmrân Sûresi Nisâ Sûresi Mâide Sûresi Yüce Allah’ın bu özelliklerin en çarpıcı şekilde Bakara Sûresi içinde bulunan Ayete’l-Kürsî anlatır: “Allah, kendisinden başka tanrı olmayandır. O diridir ve her şeyi ikame ve idare edendir. 22 / 50 Mâtürîdîliğin gelişip bir ekol düzeyine çıkmasında Mâtürîdî’nin öğrencilerinin ve taraftarlarının katkısı olmuştur. Bunların en önemlilerinden biri kuşkusuz es-Sevâdu’l-a’zam adlı risaledir. Bu risalenin sahibi aşağıdakilerden hangisidir? Ebû’l-Muin en-Nesefî Ebû Bekir el- İyâzî Ebû Ahmed el-İyâzî Ebû Nasr el-İyâzî Hakîm es-Semerkandî 23 / 50 Tek kişinin veya yalan üzere birleşmesi imkan dâhilinde olan bir topluluğun verdiği habere ne denir? Mütevatir haber Ahâd haber Vacip Farz Vahiy 24 / 50 Hangisi ilk risalelerin ortak özelliğidir? Hangisi ilk risalelerin ortak özelliğidir? Kelâmi eserlerdir Dönemin siyasî gelişmeleri ve ilk ihtilafları ele almaları Belli bir metod dahilinde yazılmışlardır Tartışma metodunu kullanmışlardır. İlk risalelerin ortak özelliği, dönemin siyasî gelişmeleri ve ilk ihtilafların sonucunda ortaya çıkan bazı meseleleri ele almalarıdır. Ancak küçük hacimli bu eserlerin tamamı tek bir konu üzerine odaklanmıştır ve müellifinin konu hakkındaki görüşlerini ihtiva etmektedir. Her ne kadar kelâmî görüşlere yer verseler de, kelâm eseri olarak nitelenecek olgunluğa ulaşmış değillerdir. 25 / 50 Kelâmcılar keşf ve ilhamı, hakikate ulaştırıcı bir bilgi vasıtası olarak neden kabul etmezler? Kalbin ilâhî âlemi ve gayba ait hususları görmesine engel teşkil ettiği için Herkes tarafından kullanılması ve kontrol edilmesi mümkün olan bir bilgi elde etme yolu değildir Kur’ân ve hadisin mutlak otoritesine bağlılık ve bunların akıl ile yorumlanmasının gereksizliğinden Pozitif bilimlerle kelâm arasında belli ölçüde bir konu birliğinden Temel meseleleri açıklamaya ve kanıtlamaya yarayan aracı bilgileri olmadığından 26 / 50 Aşağıdakilerden hangisi kelamda bilgi edinme yollarından biridir? Vahiy Melek Rüya Duyular Keşif Kelâmda bilgi edinme yolu, duyular, haber ve akıl şeklinde belirlenmiştir. 27 / 50 Aşağıdaki ilk kelamcılardan hangisi, insanın fiilleri ve özgürlüğü konusunda Kaderiyye’nin savunduğu görüşlerin tam aksini savunmaktadır? Ma’bed el-Cühenî Cehm b. Safvân Ca‘d b. Dirhem Hasan-ı Basrî Gaylân ed-Dımaşkî 28 / 50 Kelâm âlimlerinin Allah’ın ilmine öncesiz ve sonrasız anlamında kullandıkları bilgi çeşidi aşağıdakilerden hangisidir? Hadis Bilgi Zarurî Bilgi Kadîm Bilgi Bedihî Bilgi İktisâbî Bilgi 29 / 50 Varlığın yer kaplamasına ne ad verilir? Mevcûd Gayr-i mütehayyız Mütehayyiz Mürekkep Cevher-i ferd Gazzâlî, varlığı yer kaplamasına (mütehayyiz) göre bir taksime tabi tutar. Buna göre, Varolan (mevcûd) ya yer kaplayandır (mütehayyiz) ya da yer kaplamayandır (gayr-i mütehayyız). Yer kaplayan, birleşik (mürekkep) değilse cevher-i ferd; birleşik ise cisimdir. 30 / 50 Eş’ari anlayışına göre Allah inanışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Allah bir cisimdir. Allah birdir. Allah bir maddedir. Bir mekanla sınırlıdır. Kudret sahibi değildir. Eş‘arî anlayışa göre Allah vardır, birdir, ezeli ve ebedidir; eşi-benzeri yoktur. O madde değildir, cisim değildir, araz değildir; herhangi bir yönde ve bir mekanla sınırlı değildir. O’nda ilim, kudret, hayat, irâde, kelâm, sem’, basar sıfatlarının bulunduğu anlamına gelir. 31 / 50 Teleskop kullanarak ilk ciddi yıldız gözlemlerini yaparak tarihe geçen kişi kimdir? Aristo Kepler Galile Kopernik Newton 32 / 50 İlim, bilgi ve marifet ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? İlim Arapça bir kelimedir. Bilgi sözlükte “bilme”, “biliş” ve “tanıma” gibi anlamlara gelmektedir. İlim, somut ve objektif gerçekliğin bilgisi için kullanılır. Marifet, soyut ve sübjektif algıların ürünü olana bilgi anlamında kullanılır. İlim ile marifet kelimelerini eşanlamlıdır. İlim, somut ve objektif gerçekliğin bilgisi için kullanılırken marifet, soyut ve sübjektif algıların ürünü olana bilgi anlamında kullanılmıştır. 33 / 50 Muhdes kavramının doğru tanımı aşağıdakilerden hangisidir? Sonradan olan, yoktan varlığa çıkarılan Yer kaplayan Varlığı için bir başkasına ihtiyaç duymayan Ne öncesinden ne de sonrasından bahsedilebilen Sonsuz Hâdis, sonradan olma, aynı kökten türetilmiş olan muhdes ise sonradan varedilmiş anlamındadır. Bu anlamlarına ilave olarak önceden yok iken sonradan olma, yoktan var edilme anlamları yüklenerek terimleştirilmiştir. Bunun mukabilinde kullanılan muhdes ise sonradan olan, yoktan varlığa çıkarılan anlamındadır. 34 / 50 Tam anlamıyla felsefî kelâmı başlatan isim olarak kabul edilir. Onun en hacimli kelâm eseri olan el-Metâlibü’l-âliye ve bunun muhtasar şekli kabul edilebilecek el-Muhassal, felsefî konuların kelâm çerçevesine dâhil edilmesinin önemli örneklerini teşkil eder. Hakkında bilgi verilen kişi aşağıdakilerden hangisidir? Zemahşeri Şehristani Fahreddîn er-Râzî Gazzali İbn Rüşd 35 / 50 Kelâm âlimlerinin Allah’ın ilmine öncesiz ve sonrasız anlamında kullandıkları bilgi çeşidi aşağıdakilerden hangisidir? Hadis Bilgi Zarurî Bilgi Kadîm Bilgi Bedihî Bilgi İktisâbî Bilgi 36 / 50 Kelâm ile felsefeyi biri diğerinden ayırt edilemeyecek derecede birleştiren isim olarak görülür. Öte yandan o, kelâma dair başlıca eseri Tavâliu’lenvâr’da daima kelâmcıların görüşlerini savunur, felsefeyi daha ziyade kelâmî meselelerin açıklanmasında bir vasıta olarak görür. Hakkında bilgi verilen kişi aşağıdakilerden hangisidir? Gazzali İbn Rüşd Kâdî Beyzâvî Fahreddîn er-Râzî Nureddîn es-Sâbûnî’ 37 / 50 Hasan Hanefî kelâma nasıl bir eleştiri getirmiştir? Kelâmcılar dinin kaynağını teşkil eden vahyi Allah merkezli hâle getirmişlerdir Olayların akışının öngörülebilmesi düşüncesini reddettiği için, tabiî âlem hakkında yeterli çalışma yapılmasının önünü tıkadığı İlmî faaliyeti sınırlayıcı rol oynadığı Kelâmda belli bir öğretiyi desteklemek için delil getirilen nas, bu yorumlanmış hâliyle mutlaklaştırılmış ve sorgulanamaz haline gelmiştir Allah ile insanın irade ve kudretini zıt kutuplar gibi değerlendirmiştir Kelâm güncelden koparak yeni düşünce ve ideolojiler karşısında İslâm’ı yeterince savunamadığı gibi, vahyin amaçlarından birisi olan insanı ve tabiatı incelemekten uzaklaşmıştır. Dinin kaynağını teşkil eden vahyin merkezinde insana yer verilmişken, kelâmcılar bunu Allah merkezli hâle getirmişlerdir. Dolayısıyla kelâmın aslî konusu Allah’ın zatı değil bizzat insan olmalıdır. Yani kelâm, insanların sorunlarının incelenmesi, araştırılması şeklinde en geniş anlamıyla bir antropoloji, insan bilimi hâline getirilmelidir. 38 / 50 Konusu ve gayesi itibariyle kelâmın yapması gereken nedir? Sadece dinin esaslarını aklî ve naklî delillerle açıklayan bir uğraşı olmalıdır. Sadece insanı merkeze alan bir kelâm olmalıdır İnsanların sorunlarının incelemesi Yeni problemlerle yüzleşme noktasında diğer bilim dallarına bir temel ve çerçeve oluşturmalıdır Bir öğretiyi desteklemek için delil getirmek Konusu ve gayesi itibariyle kelâmın yapması gereken, dinin değişmez ilkelerini ortaya koyarak, yeni problemlerle yüzleşme noktasında diğer bilim dallarına bir temel ve çerçeve oluşturmaktır. Söz konusu problemlerin inanca yönelik boyutları bulunması veya bu problemler üzerinden dine karşı eleştiriler ileri sürülmesi hâlinde ise kelâm, meselenin etraflıca incelenmesini gene ilgili bilim dallarına bırakarak, onların ortaya koyduğu verileri kullanmak suretiyle gereken hükümleri verecek ve savunuyu gerçekleştirecektir. 39 / 50 Aşağıdakilerden hangisi Nakli bilgiden biridir? Zaruri bilgi Zanni bilgi İktisabi bilgi Hatabi bilgi Burhani bilgi Haber yoluyla elde elde edilen naklî bilgi kesin bilgi anlamında yakînî ve şüpheli bilgi anlamında zannî şeklinde iki gruba ayrılır. 40 / 50 Yen-i Kelam ilmi ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğru değildir? Materyalizmi reddeder. Müsbet ilimlerden yararlanır. Pozitivizmi benimser. Mukaddesatı savunur. Allah’ ın varlığını ispat eder. Bütün şekilleriyle materyalizmi ve felsefi bir görüş olarak pozitivizmi reddeden, dine karşı yapılan biyolojik ve psikolojik teknikleri (Darwinizm, Freudizm) cevaplandıran, yeni felsefi cereyanları eleştirdikten sonra müsbet ilimden de istifade ederek, Allah’ın varlığını ispat eden, İslam’ın akâid konularını ispat ve izah ederek mukaddesâtı savunan bir ilimdir. 41 / 50 Aşağıdakilerden hangisi Selef ve Selef çizgisinde yer alanların eleştirdikleri konulardan birisidir? İtikadî alanda bilgi üretme nassa bağlılık göstermeme nasları yorumlama için aklın kullanılmayışı İtikadî alanda bilgi üretmeme İbadet yoluyla kalbi arındırma Selef ve Selef düşüncesini benimseyenlerin eleştirilerinin temel hareket noktası nassa mutlak bağlılık ve itikadî alanda bilgi üretme ve nasları yorumlama için aklın kullanımına karşı çıkıştır. 42 / 50 O, itikadî meselelerin çözümlenmesinde aklın kullanımına, çağdaşlarına göre oldukça mesafeli yaklaşmış, ancak zaman zaman kelâm metotlarını da kullanarak Ehl-i sünnet görüşlerinin savunmasını yapmıştır. Hemen hemen tamamı vefatından sonra başkaları tarafından derlenen eserlerinin kelâm açısından en önemlisi, çeşitli mezhepler ile halku’l-Kur’ân, kader, deccal, melâike, ru’yetullah, kürsî ve ahirete ilişkin görüşlerini ihtiva eden Kitâbü’s-sünne veya diğer adıyla İ’tikâdü Ehli’s-sünne’dir. Hakkında bilgi verilen alim aşağıdakilerden hangisidir? Ahmed b. Hanbel İmam-ı Azam Ebu hanife İmam Şafii Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî Ebû Mansûr el-Mâtürîdî 43 / 50 Mısır’da kelâm ilmiyle uğraşan Muhammed Abdûh hangi alanda yoğunlaşmıştır? Toplumun ihtiyaç duyduğu konular Kadın hakları Allah’ ın varlığı İslam hayatı İnsan hakları Abduh’un ortaya koyduğu kelâm, içerik itibariyle geleneksel kelâmdan farklı olmamıştır. Fakat kendisi bazı konulara daha çok vurgu yapmıştır. Örneğin o, geleneksel kelâm eserlerinde ihtilaf konusu olan konulara değinmeyi, aslı ilgilendirmeyen meselelerle ilgilenmeyi pek hoş karşılamamış, toplumun ihtiyaç duyduğu konulara öncelik verilmesini istemiştir. 44 / 50 Aşağıdakilerden hangisi kelâmın diğer ilimlerle ilişkisinin genel özelliklerinden biri değildir? Ele alınan konular muhteva açısından ortaklık veya benzerlik Konuların işlenmesinde fikrî altyapıyı oluşturacak veya belli hususların ayrıntılandırılması ve ispatında kullanılacak verilerin başka ilim dallarından alınması Ele alından konular muhteva açısından farklılık Konuların değerlendirilmesinde kullanılan metotlar açısından benzerlik Esasen başka bir ilmin konusu olan bir meselenin, bazı özellikleri sebebiyle kelâma dâhil edilmesi Kelâm ilmi ile diğer ilimler arasında dört türlü ilişkiden bahsedilebilir:1. Ele alınan konular yani muhteva açısından ortaklık veya benzerlik2. Konuların değerlendirilmesinde kullanılan metotlar açısından benzerlik3. Esasen başka bir ilmin konusu olan bir meselenin, bazı özellikleri sebebiyle kelâma dâhil edilmesi4. Konuların işlenmesinde fikrî altyapıyı oluşturacak veya belli hususların ayrıntılandırılması ve ispatında kullanılacak verilerin başka ilim dallarından alınması. 45 / 50 Aşağıdakilerden hangisi kelâmın en üstün ilim olduğuna dair ileri sürülen gerekçelerden biri değildir? Dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek gibi en üstün bir gayeyi hedeflemesi Kullandığı delillerin hem doğru düşünebilen akıl tarafından kabul görmesi Dar ve tafsilatlı bir konuyu ele alması Ayet ve sahih hadislere uygun deliller kullanması İman esaslarının ilk peygamberden günümüze kadar hiç bir değişikliğe uğramadan gelmiş olması Bizzat kelâmcılar ortaya koydukları için öznel olarak değerlendirilebilirse de, kelâmın en üstün ilim olduğuna dair şu gerekçeler ileri sürülmüştür:- Kelâmın geniş bir konuyu ele alması ve Allah’ın zatı, sıfatları ve fiilleri gibi şerefli meselelerle ilgilenmesi,- Dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek gibi en üstün bir gayeyi hedeflemesi,- Kullandığı delillerin hem doğru düşünebilen akıl tarafından kabul görecek, hem de ayet ve sahih hadislere uygun deliller olması,- Bütün peygamberler inanç konularında ittifak ettikleri ve bu ilmin meselelerini oluşturan iman esasları ilk peygamberden günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan geldiği için kelâmın hakikî ilim özelliğini kazanmış olması,- Âlemin yaratıcısı, her şeyi bilen, her şeye güç yetiren, peygamber göndermek ve kitap indirmek suretiyle insan ile irtibat kuran ve onu yükümlü tutan Allah’ın varlığı ispat edilmedikçe tefsir, hadis, fıkıh gibi ilimlerin varlığından söz edilemeyeceği için diğer dinî ilimlerin kelâm ilmine dayanması,- Mantık ilminin felsefî konularda kişiye söz söyleme yeteneği kazandırdığı gibi, kelâm ilminin de dinî ilimleri araştırma ve inanç esaslarını ispat ve savunmada söz söyleme imkânı vermesi. 46 / 50 Aşağıdakilerden hangisi peygamberlik mucizeleriyle ilgili Hint alt kıtasındaki görüşlerden biri değildir? Allah’ın koyduğu âdetlerin bozulması ve mucizenin hârikulâde olması düşüncesi doğru kabul edilemez Peygamberlik Allah vergisi ile elde edilir ve çalışıp kazanma ile gerçekleşemez. Allah tarafından takdir edilen ‘adetler yani tabiat kanunları değişmez. Hadîslerde geçen hissî mucizeleri tamamen gerçek değildir ve inkar edilebilir. Kur’ân’da geçen mucizlere yoruma açıktır ve farklı anlamlar verilebilir. Yakın dönem kelâmcılarının bir kısmı özellikle Hint Alt Kıtası’nda yaşayanları mucizeye farklı bakmışlardır. Örneğin S¸iblî ’ye göre Allah’ın koyduğu âdetlerin bozulması ve mucizenin hârikulâde olması düşüncesi doğru kabul edilemez. Çünkü Allah tarafından takdir edilen ‘adetler yani tabiat kanunları değişmez. Fakat tabiat kanunu olarak bilinen birçok husus aslında tabiat kanunu değildir. Öyleyse her önümüze gelen şeye tabiat kanunu diyemeyiz. Zira tabiat kanunlarına aykırı olayları aklın kabul etmesi söz konusu değildir. Bununla birlikte S¸iblî, Kur’ânda geçen olağanüstü olayların akla aykırı olmadığı görüşündedir. Bunların zamanla bilimsel keşiflerle gün ışığına çıkacağını ileri sürer. Seyyid Ahmed Han ise, hadîslerde geçen hissî mucizeleri inkar eder, Kur’ân’da geçen mucizleri de aşırı yoruma tabi tutar ve farklı anlamlar verir. 47 / 50 Aşağıdakilerden hangisi kelamda bilgi edinme yollarından biridir? Vahiy Kur'an Sünnet Haber Keşif Kelâmda bilgi edinme yolları: Duyular, haber ve Akıl şeklinde belirlenmiştir.Kelamın kaynakları: Kur'an, Sünnet ve Akıl 48 / 50 Kitâbü’t-tevhîd’in özelliği nedir? İlahiyat konuları ele alışı Kazâ ve kader konusunu işlemesi Büyük günah, şefaat, iman gibi konular Kazâ ve kader konusu Bilgiyi bir teori olarak ele alan ilk eser olmasıdır. 49 / 50 Aşağıdakilerden hangisi Yeni İlm-i Kelâm’ın özelliklerinden değildir? Dine karşı yapılan biyolojik ve psikolojik teknikleri (Darwinizm, Freudizm) cevaplandırır. Materyalizmi ve felsefi bir görüş olarak pozitivizmi reddeder. İslamın akâid konularını isbât ve izah ederek mukaddesâtı savunur. Allah’ın varlığını ispat eder. Yeni felsefi cereyanları müsbet ilimden bağımzsız kabul eder. Yeni İlm-i Kelâm, Yeni felsefi cereyanları eleştirdikten sonra müsbet ilimden de istifade ederek, Allah’ın varlığını ispat eden, İslamın akâid konularını isbât ve izah ederek mukaddesâtı savunan bir ilim, olarak tanımlanmıştır. 50 / 50 Peygamberlere melekler aracılığıyla iletilen bilgilere ne ad verilir? Kalb Haber Vahîy Fuad Basiret Skorunuz Restart quiz