Haberler:

Hiçbir başarı tesadüf değildir

Ana Menü

Ünite 2: Temizlik - Sorularla Öğreniyorum

Başlatan Arif ARSLANER, Ara 26, 2022, 05:25 ÖS

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Arif ARSLANER

1. İslâm'da maddi ve hakiki temizlik genel olarak nasıl görülmüştür?
Cevap: Dinin ve aklın pis kabul ettiği şeylerden beden, elbise ve çevrenin temizlenmesi maddi ve hakiki temizlik
olarak kabul edilmiştir.

2. İslâm'a göre en genel anlamda "dinî temizlik" denir?
Cevap: İslâm'ın daha çok önem verdiği ve titizlik gösterdiği temizlik kalp ve gönül (iç) temizliğidir. Dinin
temel hedeflerinden olduğu için bu tür temizliğe en genel anlamda "dinî temizlik" demek mümkündür. Düzenli
ibadet ve ahlakî erdemlerle hedeflenen de esasen bu temizliktir.

TEMİZLİĞİN ÖNEMİ, AMAÇ VE İLKELERİ

3. İslâm dininde temizliğe karşı nasıl bir genel bakış açısı vardır?
Cevap: İslâm dininin temel kitabı olan Kur'ân, birçok ayetinde ve Hz. Peygamber ilgili hadislerinde temizlik
üzerinde ısrarla durmuşlardır. Bu durum, dinin temizliğe ne kadar önem verdiğinin açık bir göstergesidir.

4. İslâm'a göre Hz. Peygamber'in şahsiyeti ile temizlik anlayışı bakımından nasıl bir ilişki vardır?
Cevap: Kur'ân'da Hz. Peygamber'in özelliklerinden bahsedilirken, bunlar arasında insanları manen temizleme
görevi (tezkiye) de zikredilmiştir (el-Cumu'â, 62/2). Ancak maddi temizlik olmadan manen temiz olmak
mümkün olmayacağından maddi ve manevi temizlik genelde beraber işlenmiş ve iki temizlik arasındaki sıkı
ilişkiye işaret edilmiştir.

5. Kur'an'da ibadet etmeden önce elbise temizliğiyle ilgili ne gibi ayetler vardır?
Cevap: Kur'an'da ibadet etmeden önce elbise temizliğiyle ilgili olarak ayetlerde şöyle buyurulmuştur:
"Ey elbisesine sarılıp örtünen (Resûl!), kalk ve (insanları) uyar ve sadece Rabbini yücelt; elbiseni temiz tut; murdar şeylerden uzak dur!" (el-Müddessir, 74/1-5). Bu ayetler özelde Hz. Peygamber'e genelde ise tüm inananlara hitap etmektedir. Buna göre Müslümanın öncelikle bilgili ve bilinçli sonra da her yönüyle temiz olması istenmiştir. Bir başka ayette: "Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde (her namaz kılışınızda) güzel giysilerinizi giyin..." (elA'râf, 7/31) buyurularak toplum olarak ve özellikle toplum içine çıkarken temizliğe riayet edilmesi istenmiştir.

6. Kur'an'da, mabedin temizliği ile ilgili ne gibi ifadeler vardır?
Cevap: "...İbrahim ve İsmail'e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim'i temiz tutun,
diye emretmiştik" (el-Bakara, 2/125) ayeti, esasen mabedin temiz tutulması ile ilgili ise de, çevre temizliğini
de kapsamaktadır.

7. Hz. Peygamber, hadislerinde temizlik husuna dair nasıl bir yaklaşımda bulunmuştur?
Cevap: Hz. Peygamber hadislerinde, temizlikle iman arasında bağlantı kurmuş, önemini anlatmak için
temizliğin imanın yarısı olduğunu söylemiştir (Müslim, "Tahâret", 1). Onun, "Allah temizdir, temizliği sever"
(Tirmizî, "Edeb", 41) anlamındaki hadisi de bu bağlamda değerlendirilebilir. Buna göre mümin maddeten de temiz
olmalıdır. Zira pislik ve kirlilik imanla bağdaşmayan bir durumdur.

8. Hz. Peygamber hadislerinde temizlikle fıtrat arasında nasıl bir ilişki kurar?
Cevap: Hz. Peygamber bir hadislerinde temizlikle fıtrat arasında ilişki kurmuş ve şöyle buyurmuştur: "Sünnet
olmak, etek tıraşı olmak, tırnak kesmek, koltuk altı kıllarını temizlemek, bıyıkları kısaltmak, sakalları
uzatmak, misvak kullanmak, burna su çekmek, parmak boğumlarını yıkamak ve su ile tahâretlenmek fıtrattandır"
(Müslim, "Tahâret", 56; Ebû Dâvûd, "Tahâret", 29; Tirmizî, "Edeb", 14; Nesâî, "Ziynet",1). Hadiste geçen
fıtrat, peygamberlerin âdeti ve sünneti anlamına gelebileceği gibi, bütün din ve şeriatların ortaklaşa
benimsedikleri uygulama da olabilir.

9. Hz. Peygamber temizlikle ilgili olarak ashaba ne tip uyarılarda bulunmuştur?
Cevap: Onun temizlikle ilgili açıklama ve uygulamalarında ruh, beden, elbise, ev, çevre temizliğine dair yeterli derecede örnek bulunmaktadır. Camiye giderken ve toplum içine çıkarken en temiz elbiselerini
giymesi, güzel koku sürünmesi ve bunu tavsiye etmesi, çiğ soğan ve sarımsak yemekten sakınması ve cemaate
katılacaklardan bunları yememelerini istemesi, insanların gelip geçtiği yola ve gölgeliklere abdest bozmayı
yasaklaması, hiç olmazsa haftada bir kez boy abdesti almayı ve beden temizliği yapmayı ısrarla tavsiye etmesi
O'nun temizlik konusundaki güzel örnek ve rehberliğini göstermektedir (bk. Buharî, "Vudû", 26; Müslim,
"Tahâret", 1, 20, 21, 68, 87; Ebû Dâvûd, "Tahâret", 15; Tirmizî, "Edeb", 41; "Tahâret", 19, 40; Nesâî, "Tahâret",
1, 5, 8).

10. Manevî olarak "kirlilik" nedir?
Cevap: Maddi anlamda kirli ve pis (necis) olmak yanında dinimiz bazı durumları maddi boyutunun ötesinde,
hükmen kirlilik kabul etmiştir. Mesela, abdestsizlik ve cünüplük (hades) dinin kabul ettiği hükmî kirlilik
hallerindendir. Abdesti olmayan ve cünüp olan kimse, maddeten temiz olsa bile, bazı ibadetleri yapamayacağı
için dinimize göre hükmen kirli kabul edilir.

11. Dinî anlamda "hades" kelimesi neyi ifade eder?
Cevap: İslâm dininin kabul ettiği hükmi kirlilik haline hades denir. Bu tamamen dinî ve bu dini kabul edenlere
mahsus bir değerlendirmedir. "Hükmi kirlilik", "hükmi necâset" denmesinin sebebi de budur. Yani din, bu gibi
durumları kirlilik kabul ettiği için dindar insan böyle hallerde kendisini manen kirli hisseder. Bu gibi
durumlarda olanlar maddeten temiz olsalar da, dinin önerdiği özel temizlik şekilleriyle temizlenmedikçe kirli
sayılırlar.

12. Dinen "kirli" sayılan kimseler kimlerdir?
Cevap: Bazı organların yıkanması ve ıslak elle meshedilmesinden ibaret olan abdestin bozulması sonucu
abdestsiz olan kimseler, cinsel ilişki başta olmak üzere, cünüplüğü meydana getiren durumlardan biriyle karşı
karşıya kalanlar, doğum yapan loğusa kadın ve âdet günleri içerisinde bulunan hayızlı kadın maddeten temiz
olsa da, dine göre hükmen kirli sayılır.

13. Dinen "kirli" sayılan kimselerin hem madden hem hükmen temizlenmesi ne şekilde olur?
Cevap: Bu durumda olan kimselerin hem maddeten hem de hükmen temiz olabilmesi için dinin önerdiği özel
temizlik şekli olan normal abdest ve gusül abdestini almaları gerekir.

14. Dinen "kirli" olma durumu İslâmiyet'in nüzulünden önce de var olan bir olgu mudur?
Cevap: İslâm'ın kabul ettiği bu kirlilik anlayışı aslında bütün peygamberlerin öğretisinde vardır. Câhiliyye
döneminde bile var olan bu anlayışın Hz. İbrahim'den gelen dinî bilgilere dayandığı tahmin edilmektedir. Zira o
dönemde Hz. İbrahim'den nakledilen dinî bilgilere sahip olan ve bunları uygulayan hanîfler vardı. Hanîflerin
özelliklerinden biri de cünüplükten yıkanmaları idi. Yahudilikte, hükümleri İslâm'dakinden farklı olsa da,
loğusalık, hayız, özür hali ve cünüplük anlayışı mevcuttur. Bu durumda olan kimseler kirli ve İslâm'daki anlayıştan farklı olarak murdar kabul edilir. Hıristiyanlıkta da aslında benzer bir anlayışın var olduğu ancak daha sonra Pavlus tarafından kaldırıldığı ifade edilmektedir. Hıristiyanlıkta yıkanma adına sadece, dine girenlerin kutsal suya batırılması demek olan vaftiz kalmıştır.

15. Dinin maddi temizlik yanında hükmen temiz olma anlayışını da getirip önermesindeki gaye nedir?
Cevap: Dinin maddi temizlik anlayışını da getirip önermesindeki gaye, ibadet edecek olanların belirli
ibadetleri yapmak için gerekli ruhi ve manevi hazırlığa sahip olmalarıdır. Yani hükmi temizliğin esas maksadı,
kişiyi ruhen arındırıp ibadete hazır hale getirmektir. Bu yönüyle hükmi kirlilik ile manen temiz olmanın psikolojik tarafları da vardır. Bu temizlik şekilleri tamamen dine ve dindarlara mahsus hikmetli, özgün ve özellikli bir temizlik anlayışından doğmuştur.

TEMİZLİK KAVRAMI
 
16. Bir şeyin pis (necis) veya temiz (tâhir) sayılmasında temel ölçü nedir?
Cevap: Bir şeyin pis (necis) veya temiz (tâhir) sayılmasında temel ölçü, daha çok ibadet temizliğine
engel olup olmamasıdır. Buna göre ibadet temizliğine engel olan maddeler pis, olmayanlar ise temiz kabul
edilmiştir. Ancak şuna dikkat etmek gerekir ki, bir maddenin ibadet açısından temiz sayılması, her durumda o
maddenin yenilip içilmesinin helal olması anlamına gelmez.

17. Fıkıh âlimlerine göre dinen ve fıkhen necis sayılan maddeler nelerdir?
Cevap: Dinen ve fıkhen necis sayılan maddeler ana hatlarıyla şöyledir: Akan kan, domuz eti, sarhoş edici
içkiler, insan idrarı, dışkısı, ağız dolusu kusmuğu, eti yenmeyen hayvanların salyası, eti, idrar ve dışkısı necistir. Etinin yenmesi ister helal isterse haram olsun, akıcı kanı olan kara hayvanlarından olup dinî usûle uygun biçimde boğazlanmadan ölen veya öldürülen hayvanların etleri de necistir. Bu sayılan maddelerin necis olduğunda görüş birliği vardır.

18. Necis olan maddeler ne şekilde tasvir edilebilir?
Cevap: Necis olan maddeler değişik açılardan kısımlara ayrılmıştır. Akıcı olup olmaması bakımından necâset, katı
(câmid) necâset ve akıcı (mâyi') necâset olmak üzere iki kısımdır. Gözle görülüp görülmemesi açısından da ikiye
ayrılan necâsetin bu kısımları şöyledir: Görülen necâset (necâset-i mer'iyye), belli bir hacmi olup kuruduktan
sonra gözle görülebilen necâsettir. Görülmeyen necâset (necâset-i gayr-i mer'iyye) ise hacmi olmayan, donup
kalmayan ve kuruduktan sonra gözle görülmeyen necâsettir. Necisliği hakkında delil olup olmaması veya
var olan delilin kuvveti bakımından ise necâset, hafif (necâset-i hafîfe) ve ağır (necâset-i galîza) gibi kısımlara ayrılmıştır.

19. İdrar ve dışkısı necis kabul edilmeyen hayvanlar hangileridir?
Cevap: Eti yenen hayvanların idrar ve dışkısı Mâlikî ve Hanbelîlere göre necis değildir. Şâfiîler ise bunları necis kabul ederler.

20. Hanefîlere göre hangi hayvanların dışkıları ağır pisliktir?
Cevap: Hanefîlere göre tavuk, kaz gibi kümes hayvanlarının dışkıları ağır pisliktir.

Hanefîlere göre hangi hayvanların dışkıları hafif pisliktir?
Hanefîlere göre sığır, koyun, geyik gibi dört ayaklı hayvanların dışkıları, at, eşek ve katırın idrar ve dışkısı,
havada pisleyip kaçınılması zor olduğu için, atmaca, kartal, güvercin gibi kuşların dışkıları hafif pislik kabul
edilir

21. Temizlik açısından Hanefi mezhebine göre canlı hayvanların bedenleri nasıl kabul edilir?
Cevap: Canlı hayvanların bedenleri temiz kabul edilmiş, domuz ve köpeğin durumunda ise farklı görüşler ileri
sürülmüştür.

22. Ölen hayvanların derileri için temizlik hükmü nedir?
Cevap: Eti yenen ancak dinî usûle göre boğazlanmadan ölen hayvanların derisi tabaklama işleminden geçirilince
temiz kabul edilmiştir. Eti yenmeyen hayvanların derisi de tabaklama işleminden sonra temiz sayılmıştır. Hanefiler
domuzu, Şâfiîler ise köpek ve domuzu bu hükümden hariç tutarak tabaklansa bile onların derilerinin temiz
olmayacağı hükmünü benimsemişlerdir.

23. Hanefilere göre, boğazlanmadan ölmüş ve murdar olmuş (meyte) hayvanın helal kısımları nerelerdir?
Cevap: Hanefiler, boğazlanmadan ölmüş ve murdar olmuş (meyte) hayvanın içine kan girmemiş olan boynuz,
kemik, diş ve tüy gibi katı parçalarını temiz saymışlardır.

24. Ağır pislik olarak kabul edilen katı necis maddelerin ne kadarlık miktarı namazın sıhhatine engel olur?
Cevap: Ağır pislik olarak kabul edilen necis madde eğer aynı zamanda katı ise yaklaşık 3.5 gramı (1 dirhem), sıvı
ise el ayasını (avuç içi) aşan miktarı namazın sıhhatine engel olur.

25. Necis olmasına rağmen tolore sınırları içinde kabul edilen maddelerin durumu nedir?
Cevap: Temiz olmayan bir maddenin affedilebilen ve hoş görülen miktarıyla namaz kılmak mekruhtur. Bunun için
namaza başlamadan önce her türlü kir ve pislikten temiz olmaya özen göstermek gerekir. Prensip bu olmakla
beraber, din insanlardan güçlüğü kaldırmak, güçlerinin yetmediğini onlara yüklememek ve imkân dâhilinde
kolaylık sağlamayı da ilke edinmiştir. Buna göre kaçınılması zor olduğu için vücut ve elbiseye sıçrayan
idrar serpintileri, sokaklarda yürürken bulaşan çamur parçaları, işi gereği kasabın üzerine sıçrayan kan
damlacıkları, sinek ve benzeri haşerattan bulaşan pislikler, necis maddelerin buhar ve tozu müsamaha ve kolaylık
prensibine göre namazın sıhhatine mani kabul edilmemiştir. Ancak bu tür ruhsatlardan sadece ihtiyaç
anında yararlanmak tavsiye edilmiştir.

MANEVİ-HÜKMİ PİSLİK (HADES)

26. Bir lisan faktörü olarak ortaya çıkan meseleler, temel olarak hangi kelâmî hususlardadır?
Cevap: Kur'ân'ın hangi âyetleri muhkem, hangileri müteşâbih olduğu, müteşâbihin neyi ifade ettiği,
müteşâbih âyetlerin anlaşılabilmeleri için tevil edilip edilmemesi gerektiği, tevilin ve sınırlarının ne olduğu gibi hususlardır.

27. Büyük hades nedir?
Cevap: Büyük temizlik (tahâret-i kübrâ) olarak da adlandırılan gusül alınarak giderilebilen cünüplük
(cenâbet), hayız ve nifas gibi hükmi kirliliklerdir.

28. Küçük hades nedir?
Cevap: Küçük temizlik (tahâret-i suğrâ) de denilen normal abdestle giderilebilen hükmi kirliliktir.

PİSLİKLERDEN TEMİZLENME YOLLARI

29. Necaseti temizleme hususunda mezheplerin nasıl bir genel tutumu sözkonusudur?
Cevap: Fıkıh mezhepleri söz konusu usûller konusunda farklı görüş ve yaklaşımlar ileri sürmüşlerdir. Sosyal
şartları ve ihtiyaçları dikkate alan Hanefî ve Mâlikî mezhebi, kolaylık ilkesine ağırlık vererek necâseti
temizleme yolları konusunda daha müsamahalı davranmıştır. Şâfiî ve Hanbelî mezhebi ise, temizlik
usûlleri konusunda daha sıkı şartlar getirmiştir.

30. Genel olarak maddi ve hakiki pislikten temizlenmek için önerilen yollar nelerdir?
Cevap: Maddi ve hakiki pislikten temizlenmek için önerilen yolları kısaca şöyle ifade edebiliriz: Su ile
yıkama, suda kaynatma, ateşe sokma, silme, ovalama, kurutma, kazıma, üzerine toprak serpme, içindeki suyun
tamamını veya bir kısmını boşaltma, kimyasal yapısını değiştirme (istihâle), tabaklama ve boğazlama.

31. Suyun temizleyici özelliği Kur'ân'da hangi ifadelerle geçer?
Cevap: Canlıların hayat kaynağı olan suyun temiz ve temizleyici özelliği Kur'ân'da şöyle anlatılmıştır: "Sizi
temizlemek için Allah gökten su indiriyor" (el-Enfâl, 8/11), "Biz gökten temizleyici su indirdik" (el-Furkân,
25/48).

32. Hz. Peygamber suyun temizleyici özelliğinden ne şekilde bahseder?
Cevap: Hz. Peygamber de hadislerinde suyun temizleyici olduğuna dikkat çekmiş, su kaynaklarının kirletilmemesi,
suyun israf edilmemesi ile durgun ve akarsuların temizlikte kullanılmasıyla ilgili kural mahiyetinde
açıklamalar yapmıştır (Müslim, "Tahâret", 94). Konuyla ilgili prensip ifade eden bir hadis şöyledir: "Su temizdir.
Rengini, tadını ve kokusunu değiştiren bir şey dışında hiçbir madde onu kirletmez" (İbn Mâce, "Tahâret", 76).

33. Mutlak su nedir?
Cevap: Özellik ve tabii durumunu koruyan, içine özelliğini değiştirecek başka maddelerin karışmadığı
sudur. Kar, yağmur, göl, ırmak, deniz, kaynak ve kuyu suları bu grupta yer alır.

34. Temiz ve temizleyici olup olmaması bakımından da mutlak sular kaç gruba ayrılır?
Cevap: Beş gruba ayrılır:
1-Temiz ve temizleyici özellik taşıyan sular.
2-Temiz ve temizleyici olmakla birlikte
kullanılması mekruh olan sular
3-Temiz fakat temizleyici olmayan sular
4-Temiz ve temizleyici olmayan sular
5-Temizliğinde şüphe bulunan sular

35. Mukayyet su nedir?
Cevap: İçine temiz bir maddenin katılmasıyla tabii özellik ve niteliğini kaybeden mutlak sulara veya tabii bir
oluşumla meydana gelip özel bir isimle anılan sulara mukayyet su denir.

36. Hanefi fakihlere göre akarsu ve durgun su nasıl ayrılır?
Cevap: Hanefî fıkıh âlimlerinin kabul ettiği ölçüye göre, bir saman çöpünü alıp götüren su "akarsu", böyle bir
özelliğe sahip olmayan su ise "durgun su" olarak kabul edilir.

37. Su kuyusu ve depoların temizlenmesi hususunda temel hükümler nedir?
Cevap: Bu ölçülerden biri, kuyu veya depoyu yukarıda anlatılan büyük veya küçük havuz hükmünde kabul edip
boşaltılacak su miktarını ve temiz sayılıp sayılmamasını buna göre belirlemektir. Bunun yanında, suyun
gerekmedikçe pis sayılmasını ve israf edilmesini önlemek, suyun içine düşen pislikten etkilenmeyecek ölçüde çok
olması ve suyu kullananın pislikle temas ihtimalinin çok zayıf olması da hareket noktası olmuştur.

38. İstibrâ nedir?
Cevap: İstibrâ, tuvaletten sonra idrar yolunda kalabilecek damla ve sızıntıların tamamen kesilmesi için bir süre
bekleme ve bundan sonra uzvun dışına çıkan idrar yaşlığını temizleme işlemidir.

39. İstincâ nedir?
Cevap: İstincâ, tuvaletten sonra dışkı ve idrar yollarında kalan dışkı, idrar, kan ve meni gibi pislikleri temizleme işlemidir.

40. İstincâda kâğıdın kullanılmasının hükmü nedir?
Cevap: Fıkıh bilginleri kendi dönemleri itibariyle ilim aracı olması sebebiyle istincâda kâğıdın kullanılmasını
doğru bulmamış iseler de, günümüzde tuvalet kâğıdı olarak üretilen özel kâğıtların bu amaçla kullanılmasında
dinen bir sakınca bulunmamaktadır.

41. İlmihal dilinde özürlü kimlere denir?
Cevap: İlmihal dilinde özürlü, devamlı burun kanaması, idrarı tutamama, devamlı kusma, devamlı kanayan yarası
olma, gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan bedenî rahatsızlıkları bulunanlara denilir. Bunların
mübtela oldukları rahatsızlıklara da özür (mazeret) adı verilir.

ABDEST

42. "Abdest" kelimesinin etimolojisi nedir?
Cevap: Dilimizde yaygın olarak kullanılan "abdest" kelimesi Farsça âb (su) ve dest (el) kelimelerinden
oluşmakta ve "el suyu" anlamına gelmektedir. Arapça karşılığı, "vudû" olup güzellik, parlaklık ve temizlik
anlamına gelmektedir.

43. Fıkıh terimi olarak "abdest" nedir?
Cevap: Fıkıh terimi olarak abdest, belirli uzuvları usûlüne uygun olarak su ile yıkamak ve bazılarını da ıslak
el ile meshetmekten ibaret bir ibadet temizliğidir. Fıkıhta abdeste tahâret-i suğrâ (küçük temizlik) da denilir.

44. Hanefi fıkhına göre abdestin farzları nelerdir?

Cevap: 4 adet farzı şunlardır:
1. Yüzü yıkamak
2. Kolları dirseklerle birlikte yıkamak
3. Başı meshetmek
4. Ayakları topuklarla birlikte yıkamak

45. Abdest kaç kısma ayrılır?
Cevap: Abdest, farz, vacip, ve mendup olmak üzere üç kısma ayrılır.

46. İbadet etmeden önce abdest almanın hükmü nedir?
Cevap: Her çeşit namaz, tilavet secdesi için abdest almak farzdır. Kâbe'yi tavaf için abdest almak Hanefilere göre
vacip, diğer mezheplere göre farzdır. Sürekli olarak abdestli bulunmak, ezan okumak, ezberden Kur'ân
okumak, dini ilimleri okuyup okutmak, cenaze yıkamak için abdest almak ise menduptur.

47. Hanefi fıkhına göre abdesti bozan durumlar nelerdir?
Cevap: İdrar ve dışkı yollarından idrar, dışkı, meni, mezi, kan gibi bir necâsetin, herhangi bir sıvının veya maddenin çıkması ve yellenmek, vücudun herhangi bir yerinden kan, irin veya herhangi bir necis maddenin çıkması, bayılma, delirme, sarhoş olma, uyuma gibi şuurun kontrolüne engel olan durumlar, namazda yakındaki şahısların duyabileceği şekilde sesli olarak (kahkaha ile) gülmek, cinsî münasebet veya kadınla fahiş (aşırı) temas ve dokunma abdesti bozan başlıca sebeplerdir.

48. İlmihal dilinde özürlü kimlere denir?
Cevap: İlmihal dilinde özürlü, devamlı burun kanaması, idrarı tutamama, devamlı kusma, devamlı kanayan yarası
olma, gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan bedenî rahatsızlıkları bulunanlara denilir. Bunların mübtela oldukları rahatsızlıklara da özür (mazeret) adı verilir.


49. Özür sahibi olanlar için abdest hükmü nedir?
Cevap: Özür sahibi olanlar her vakit için abdest alır, iki vakit arasında mazereti dışında bir sebeple abdesti
bozulmadığı sürece, her türlü ibadeti yapabilirler. Vaktin çıkmasıyla abdestlerini yenilemeleri gerekir.

50. Fıkıhta mesh nedir?
Cevap: Fıkıhta mesh, abdestte elin ıslaklığıyla bir uzuv, mest veya sargı üzerinde; teyemmümde ise toprakla yüz
ve kollar üzerinde yapılan sembolik temizlik çeşidini ifade eder.

51. Kaç çeşit meshetme yöntemi vardır?
Cevap: Mestler üzerine meshetmek ve sargı üzerine meshetmek şeklinde iki yöntemi vardır.

GUSÜL

52. Gusül nedir?
Cevap: Sözlükte, bir şeyi su ile yıkama ve yıkanma anlamına gelen gusül, fıkıh terimi olarak, bütün vücudun
temiz su ile yıkanması şeklinde yapılan hükmi temizlik işlemini ifade eder.

53. Guslü gerektiren durumlar nelerdir?
Cevap: Hükmi kirlilik durumu olarak kabul edilen cünüplük, hayız ve nifastır.

54. Fıkıh dilinde cünüplük nedir?
Cevap: Fıkıh dilinde cünüplük, cinsel ilişki veya başka bir yolla meninin şehvetle gelmesi (inzâl) sonucu oluşan
hükmi kirlilik halidir.

55. Hanefî ve Hanbelîlere göre güslün farzları nelerdir?
Cevap: Hanefî ve Hanbelîlere göre, gusülde ağız ve burnun içi bedenin dış kısmından sayılmıştır. Bu
mezheplere göre guslün farzı üçtür. Bunlar da; ağzı su ile yıkamak (mazmaza), burna su çekmek (istinşak) ve bütün
vücudu yıkamaktır.

56. Teyemmüm nedir?
Cevap: Teyemmüm sözlükte, bir işe yönelmek, bir şeyi kastetmek gibi anlamlara gelir. Fıkıh terimi olarak ise,
büyük ve küçük hükmi kirliliği (hades) gidermek maksadıyla, temiz toprak veya toprak cinsi sayılan bir
maddeye elleri sürüp yüzü ve iki kolu meshetmektir.

57. Kadınların özel halleri nelerdir?
Cevap: Kadınların özel halleri "hayız", "nifas" ve "istihâza"dır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •