Haberler:

Hiçbir başarı tesadüf değildir

Ana Menü

A Harfi ile Başlayan Kelimeler ve Kavramlar

Başlatan Arif ARSLANER, Ekm 03, 2021, 12:44 ÖÖ

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Arif ARSLANER


Linkleri gorebilmeniz icin izniniz yok! Uye ol veya Giris yap

aba
1. Dövme yünden yapılan kalın kumaş ve bu kumaştan yapılmış hırka, uzun üstlük. "Aba var, post var,
meydanda er yok." (Y.K. Beyatlı)

2. Dervişlerin dünyaya gereğinden fazla önem vermediklerini göstermek amacıyla giyindikleri kalın, yünden elbise.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âbâ

Bir kimsenin yakın ataları, babalar, dedeler, ecdat.

Mekke müşrikleri putlara tapındıklarından dolayı Hz. Peygambe  tarafından eleştirilince, onlar 'Âbâmızı bu şekilde ibadet eder bulduk.' biçiminde cevap vererek atalar kültüne körü körüne bağlılıklarını ifade etmişlerdir. Kur'an-ı Kerim de, onların bu davranışını yermiştir. "Onlara: 'Allah'ın indirdiğine uyun' denilse, 'Hayır, âbâmızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız' derler. Peki ama, ataları bir şey düşünmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsa da mı (atalarının yoluna uyacaklar)?" (Kur'an-ı Kerim 2/170)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

abadile
Sahabe döneminde ilimleriyle ve özellikle verdikleri fetvalarla meşhur olan Abdullah adlı dört sahabe
hakkında kullanılan bir terim.

Hz. Peygamber'in sahabeleri arasında üç yüz kadar Abdullah adlı kişi bulunmaktaydı.
Fakat bunların içinde geniş fıkıh kültürü ve fetvalarıyla ün kazanan dört sahabe abadile unvanıyla tanınmıştır.
Bunlar:
1. Abdullah b. Abbas,
2. Abdullah b. Ömer,
3. Abdullah b. Zübeyir
4. Abdullah b. Amr'dır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Abbasiler
Hz. Peygamber'in amcası Abbas bin Abdülmuttalip (ö.32/653) soyundan gelen, MS 750-1258 tarihleri arasında Emevilerden sonra hüküm süren sülale.

Abbasiler döneminin ilk zamanları İslam kültür ve medeniyetine damgasını vuran çok önemli bir çağdır. İslam dünyasında çeşitli müessese ve ilimler bu dönemde şekillenmiş, zamanla gelişerek modern Avrupa medeniyetinin doğmasında da etkili olmuştur. İslam dünyasında din, dil, toplum ve fen bilimleri alanlarındaki ilk çalışmaların bir kısmı Emeviler devrinde başlamış olmakla birlikte bu çalışmaların sistemli bir şekilde ele alınarak bağımsız birer ilim dalı hâline gelmesi Abbasiler döneminde olmuştur.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

abd
1. Kul.
"Abd bir peygamber olmakla melik bir peygamber olmak arasında serbest bırakıldım. Abd peygamber
olmayı tercih ettim." (Hadis)

2. Allah'ın yarattığı her şey, mahluk.
"Göklerde ve yerde bulunan tüm varlıklar Rahman'a abd olarak gelecektir." (Kur'an-ı Kerim 19/93)

3. İnsan.
"...(Yerde ve gökte) Allah'a yönelen her abd için ibret vardır." (Kur'an-ı Kerim 34/9)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

abdest
Yüzü (ağız, burun dâhil), dirseklerle birlikte elleri, topuklarla beraber ayakları yıkamak ve başı (kulaklar
ve ense dâhil) mesh etmek biçiminde, özellikle namazdan önce belli bir düzen içinde yapılması gereken
maddi ve manevi temizlik. Başta namaz olmak üzere bazı ibadetleri yerine getirmede abdest önemli bir şarttır.

Kur'an-ı Kerim okurken, Kâbe'yi tavaf ederken abdest almak gerekir. "Bir kimse güzel bir şekilde abdest alır sonra
namazlarını kılarsa iki namaz arasındaki işlemiş olduğu (küçük) günahları Allah affeder." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

abdest almak
1. Bazı ibadetleri yapabilmek için gerekli yıkama kurallarını yerine getirmek.
2. Boy abdesti, gusül almak.

abdest bozan
Meninin dışında, küçük abdestten önce veya sonra, bazen şehvetle de gelebilen ve yalnızca abdesti 
bozan, beyaz renkli akıntı, mezi, vedi.

abdest bozmak
1. İdrar veya dışkı yapmak için ayakyoluna, helaya gitme.
2. Yellenmek.

abdest gerekmek
Düşü azmak, ihtilam olmak.

abdest tazelemek
Yeniden abdest almak.

abdesti gelmek
İdrar veya dışkı yapmaya gereksinim duymak.

abdestinde namazında olmak
Dindar, ibadetleri yerine getirme konusunda titiz olmak ve hiç kimseye kötülük düşünmemek.

abdestinden şüphesi olmamak
Herhangi bir kötülük yapmadığı konusunda kendine güveni tam olmak.

abdestsiz
1. Abdesti olmayan, abdest almamış olan.
2. Günahkâr.

abdestsiz yere basmamak
Abdestinde namazında olmak.

abdesthane
1. Abdest alınacak yer.
2. Ayakyolu, hela, tuvalet.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

abdiyet

1. Allah'a –onun emirlerini yerine getirip yasakladığı şeylerden kaçınarak- içtenlikle kulluk ve ibadet etme.
2. Alçak gönüllülük.
3. Kişinin bir varlığa veya bir kimseye isyan etmeden, ondan yüz çevirmeksizin karşılıksız 
olarak itaat etmesi, kendi özgürlüğünü onun için sınırlayıp tam bir bağlılıkla onun emrine girmesi.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Abdullah
Hz. Peygamber'in babası.
Abdullah, Abdülmuttalip'in en küçük oğlu olup annesinin adı Fatıma'dır.
Doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Abdullah'ın ahlak ve fizik güzelliği bakımından Kureyş'in en seçkinlerinden biri olduğu nakledilmiştir.

Ergenlik çağına gelince Zühreoğulları Kabilesi'nden Vehb'in kızı Âmine ile evlenmiştir. Evlendikten sonra da
Kureyşliler arasında en seçkin meslek olan ticaretle uğraşmıştır. Ticari bir sefer için gitmiş olduğu Suriye'den
dönerken Medine yakınlarında vefat etmiştir.

Ölüm tarihi kesin belli olmamakla beraber vefat ettiğinde yirmi beş yaşlarında olduğu rivayet edilmiştir.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Abdullah b. Muhammed Abdullah, Hz. Muhammed'in ikinci çocuğudur.

Küçük yaşta vefat etmiştir.
Adının Tayyib veya Tahir olduğuna dair rivayetler de vardır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Abdülmuttalip
Hz. Peygamber'in dedesi.
Abdülmuttalip'in asıl adı Şeybe'dir.
Babasının adı Haşim; annesinin adı da Selma'dır.
Fiziken ve ahlaken çok mükemmel bir insan olduğu nakledilmiştir.
Çocukluğunu Medine'de geçirmiş daha sonra amcası Muttalip tarafından Mekke'ye getirilmiştir.
Amcası Muttalip'in vefatından sonra Mekke'nin reisi olmuştur.
Kâbe'ye birçok hizmet yapmış ve kapanan zemzem kuyusunu da o açtırmıştır.
Mekkeliler arasında saygınlığı ile meşhur olmuştur.
Abdülmuttalip, en küçük oğlu Abdullah'ın vefatından sonra torunu Hz. Muhammed'in velayetini üstlenmiştir.
Hz. Peygamber'in yetişmesine büyük bir özen göstermiştir.
Vefatı yaklaştığında onun bakımını öz amcası Ebu Talip'e vasiyet etmiştir.

Hz. Muhammed sekiz yaşında iken dedesi Abdülmuttalip vefat etmiştir.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

abes
Yararsız, anlamsız, dünya ve ahirette yarar sağlamayan (söz), boş (eylem ve davranış), saçma, akla ve
gerçeğe uymayan (şey).

"Bizim sizi abes yere yarattığımızı ve sizin bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız.?" (Kur'an-ı Kerim 23/115)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Abese suresi
Kur'an-ı Kerim'in sekseninci suresidir.
Mekke'de inmiştir.
Kırk iki ayettir.
Adını, birinci ayetteki "Surat astı, yüz çevirdi" anlamına gelen "abese" kelimesinden almıştır.

Surede, insanları İslam dinine çağırmanın yönteminden, Kur'an-ı Kerim'in yüceliğinden ve onun insanlık için bir öğüt oluşundan bahsedilir.

Allah'ın evrende yaratmış olduğu varlıklar ve bunların insanın emrine verilmesi ele alınır.

Kıyamet gününün gerçekleşmesinin kesin olduğu bildirilir ve dünyadayken insanların birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmedikleri için birbirlerinden kıyamet gününde karşılıklı olarak kaçışmaları tasvir edilir.

Müminlerin ahirette mutlu olacaklarını, inkârcıların ise kötü bir konumda bulunacaklarını açıklayan ayetlerle sure son bulur.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

abıhayat
1. Hayat suyu, bengi su.
2. İslam kültüründe içenin ölümsüz olacağı ve genç kalacağı varsayılan su.

"Yunus Emre bu dünyada iki kişi kalur dirler/
Meğer Hızır İlyas ola abıhayat içmiş gibi." (Y. Emre)

3. Ahirette cezalandırılan bir kısım insanların, cehennemde kalmalarından dolayı üzerlerinde
oluşacak siyahlığı giderici cennet suyu.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âbit
1. Kulluk eden, ibadet eden.
2. Allah'ın emirlerini içtenlikle yerine getiren.
3. Bütün varlığıyla Allah'a yönelen, İslam dininin gereklerini gerçek anlamıyla yaşayan.

"Tövbe edenler, âbitler, hamt edenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar... İşte o müminleri müjdele. (Ne mutlu onlara)!"
(Kur'an-ı Kerim 9/112)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

acbızenep
1. Kuyruk sokumu kemiğinin altında bulunan toplu iğne başı büyüklüğündeki kemik.
2. İnsanın ilk yaratılışında ve öldükten sonraki dirilişinde bedenin çekirdeğini veya özünü oluşturduğu kabul edilen madde, bir tür genetik şifre.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Acem
1. İran ülkesi.
"Bu şehr-i Sitanbul ki bî-misl ü bahâdır/
Yek sengine yekpare Acem mülkü fedadır." (Nedim)

2. Arap olmayan, İranlı.

3. İran'a özgü.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

a'cemî
1. Hangi milletten olursa olsun, bir başka dili konuşurken dil tutukluğu ve aksan bozukluğu yüzünden dediği anlaşılamayan kimse.

"Biz Kur'an-ı Kerim'i a'cemî kimselerden birine indirseydik de bunu onlara okusaydı, yine ona iman etmezlerdi."
(Kur'an-ı Kerim 26/198-199)

2. Arap olmayan.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

adabımuaşeret
1. Davranış bilgisi.
2. Bir toplumda benimsenerek gelenekleşmiş nezaket, terbiye, ahlak ve görgü kuralları.

İslam dinindeki muaşeret kurallarının bir kısmı şunlardır:
Maddi ve manevi temizliğe dikkat etmek,
çevreyi temiz tutmak,
yalan söylememek,
iftira etmemek,
dedikodu yapmamak,
haset etmemek,
helal kazanmak,
kişinin eşine, çocuklarına, komşularına ve iş yerindeki arkadaşlarına karşı güler yüzlü olması,
yoksullara karşı yardımsever olmak,
küçüklere şefkat büyüklere saygı göstermek,
kadınlara nazik davranmak,
selamı yaygınlaştırmak.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

adak
1. Adama işi veya adanılan şey, nezir.
"Allah yolunda her neyi harcar veya bir adakta bulunursanız şüphesiz ki Allah onu bilir." (Kur'an-ı Kerim 2/270)

2. Allah'ın sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmak, dileğinin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla dince sakıncası bulunmayan bir işi yapacağına dair Allah'a söz verme.

İnsan, arzu ettiği şeylere kavuşmak, korktuklarından emin olmak, yalnızlık ve çaresizlik gibi durumlarda Allah'ın yardım ve desteğini yanında görmek ister. Bunu sağlamak için de birtakım sorumluluklar altına girer. Kişinin kendiliğinden üstlendiği bu sorumlulukların adına adak denilmiştir.
Adakların yerine getirilmesi gereklidir.

Adak, yemin sayılır ve yerine getirilmediğinde kefareti gerektirir.
İslam'ın onaylamadığı söz ve davranışlar adağın konusu olamaz.
Adak her dinde ve inanışta önemli bir yer tutar.
 
"Günah bir şey üzerine adakta bulunan kimse bu adağından vazgeçsin." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

adalet
1. Doğruluk, eşitlik, denklik, aşırılıktan uzak ve dengeli olma, her şeye hakkını verme.
2. Bir işi yerli yerine koyma, hak sahibine hakkını verme, hak ve hukuka uygunluk.

Her şeyin olması gerektiği yerde bulunması, insaf. "Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. Ahlaksızlığı, çirkin şeyleri ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir."
(Kur'an-ı Kerim 16/90)

3. Dinen zararlı olan şeylerden kaçınmak suretiyle hak olan yolda dosdoğru bir biçimde devam etme.

4. Kanunları eşitlik ilkesine göre uygulama, herkesin kanun karşısında eşit tutulmasını sağlama.

"Allah, size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle karar vermenizi emreder..." (Kur'an-ı Kerim 4/58)

5. Dengeli bir kişilik ve ahlaka sahip olma, aşırılıktan uzaklaşıp her şeye hakkını verme. "Allah, adaletli olanları sever..." (Kur'an-ı Kerim 49/9)

6. Allah'ın yaratmış olduğu evrende onun istekleri doğrultusunda hareket etme."Adaletli olun. Çünkü takvaya en uygun olan adil olmaktır..." (Kur'an-ı Kerim 5/8)

7. Haklıya hakkını verip suçluyu da işlediği suça denk bir ceza ile cezalandırma.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

adap
1. İzlenmesi gereken usuller, yollar, prensipler.

2. En iyi hâl ve hareketler, ölçülü davranışlar, kişiler arasındaki iyi ilişkileri düzenleyen kurallar, uyulması gereken görgü kuralları.

3. Ahlak, terbiye, incelik, saygı.

4. Dinin ve aklın beğendiği, insanın söz ve davranışlarında, başkaları tarafından takdir edilmesini, her türlü hata ve kusurdan korunmasını sağlayan ve ona üstün meziyetler kazandıran ahlaki davranışlar.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

adavet
İçte saklanıp beslenen gizli düşmanlık, kin, zarar verme ve öç alma düşüncesi.

"...Bir topluma olan adavetiniz sizi suç işlemeye yönlendirmesin..."
(Kur'an-ı Kerim 5/2)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

adem
1. Yokluk, varlığın karşıtı.
2. Ölüm.
3. Olmama, bulunmama, hiçlik.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Âdem
1. Allah'ın yarattığı ilk insan, insan soyunun atası ve ilk peygamber.
2. Adam, insan.

İlk insana edîmden (yeryüzünden) alınan topraktan yaratıldığı için Âdem denmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de Âdem Peygamber'in yaratılışından, kendisine tüm varlıkların adlarının öğretilmiş olmasından,
meleklerin -Allah'a mutlak itaatin simgesi olarak- Âdem Peygamber'e secde etmelerinden, eşinden ve çocuklarından söz edilmektedir.

"Hatırla ki Rabb'in meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tespih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun, dediler. Allah da onlara: Sizin bilmeyeceğinizi herhâlde ben bilirim, dedi. Allah Âdem'e bütün isimleri öğretti."(Kur'an-ı Kerim 2/30-31)

"Hani biz meleklere: Âdem'e secde edin, demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı. Böylece kâfirlerden oldu." (Kur'an-ı Kerim 2/34)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âdet
1. Alışılmış şey, herkes tarafından uyulan yol, töre, gelenek, görenek, usul, alışkanlık, huy.
2. Akıl ve sağduyu sahibi kişilerin benimseyip tekrarladıkları alışkanlıklar.
3. Akla ve düşünceye dayanmaksızın tekrar edilegelen olay, durum ve davranış.

"Cahiliye devrinden kalma tüm (kötü) âdetler ayağımın altındadır (kaldırılmıştır). Bütün kan davaları kaldırılmıştır..." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âdetullah
İlahî kurallar, Allah'ın evrendeki değişmez yasaları, sünnetullah.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

adil
1. Adaletli, adalet sahibi, doğru, hak tanır, hukuka saygılı, insaflı.

"Âbidin ibadeti kendini, adilin adaleti dünyayı düzeltir." (Atasözü)
 
2. Farzları yerine getiren, dinin buyurduğu şeylere sıkıca yapışan, yasaklarından sakınan, davranışlarında gerçeği araştıran, dinini ve kişiliğini zedeleyici söz ve davranışlardan kaçınan. "Allah adil olanları sever." (Kur'an-ı Kerim 49/9)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Âdiyât suresi
Kur'an-ı Kerim'in yüzüncü suresidir.
Mekke'de inmiştir.
On bir ayettir.

'Hızla koşan ve nallarından kıvılcımlar saçan savaş atları' anlamına gelen "Âdiyât" kelimesiyle başladığından bu adı almıştır.

Surede, Allah yolunda cihat eden kimselerin düşmanlar üzerine akın etmelerinden ve savaş atlarının öneminden bahsedilir.

İnsanın, Allah'ın nimetlerine şükretmeyerek nankör davranması, dünya malına karşı aşırı tutkusu anlatılır.

Yeniden dirildikten sonra insanın bütün yaptıkla rının karşısına çıkarılacağı ve Allah huzurunda hesaba çekileceğini hatırlatan ayetle sure son bulur.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Âd kavmi
Yemen taraflarında, kum tepelerinden oluşmuş bir arazide yaşamış eski bir topluluk.

Hud Peygamber'in davet ve uyarılarını dikkate almayarak Allah'a ortak koşmakta ısrar ettikleri ve doğru yoldan saptıkları için ilahî cezaya uğrayarak yok edilmişlerdir.

"Âd kavmine de kardeşleri Hud'u (gönderdik). O, (kavmine) dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin
ondan başka tanrınız yoktur. (Hâlâ ona karşı gelmekten) sakınmayacak mısınız?"
(Kur'an-ı Kerim 7/65)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

adliilahî
İlahî adalet; Allah'ın şaşmaz, değişmez adaleti.

"Kenar-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu/
Gelir de adliilahî sorar Ömer'den onu!" (M.A. Ersoy)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Adn
1. Cennetin en yüksek derecelerinden biri.
2. Peygamberlerin, şehitlerin, salih kulların gidecekleri cennet.

"İman edip güzel davranışlarda bulunanlara... içinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır..." (Kur'an-ı Kerim 18/30, 31)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Adnan
Arapların iki ana kolundan birini teşkil eden ve Hz. Peygamber'in soyunun da bağlı olduğu Adnanilerin
atası. Adnan, İsmail Peygamber'in torunlarındandır. Doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. MÖ 604-561
yılları arasında yaşamış olan Buhtunnasr zamanında yaşadığı söylenir.

Adnan'dan Hz. Peygamber'e kadar uzanan ve Hz. Muhammed tarafından da kabul edilen Adnanilerin soy kütüğü
şöyledir:

Adnan - Mead - Nizar - Mudarİlyas - Müdrike - Huzeyme - Kinane - Nadr - Mali k- Fihr(Kureyş) - Galib - Lüey- Ka'b - Mürre - Kilab - Kusayr - Abdümenaf - Haşim - Şeybe (Abdülmuttalip) - Abdullah - Hz. Muhammed.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

af
1. Birinin suçunu, yanlışını bağışlama, hoş görme.
"Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize şefkatini göster. Sen bizim Mevlamızsın. Tüm kâfirlere karşı bize yardım et." (Kur'anı Kerim 2/286)

2. Bir suçlu hakkında hüküm verildikten sonra cezasını hafifletme veya tamamen kaldırma. "Afta hata etmek cezada hata etmekten daha iyidir." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

afet
1. Bela, hastalık, kusur, büyük felaket, musibet, hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk, kıran.
2. İnsan müdahalesi olmadan meydana gelen deprem, sel, fırtına vb. musibet ve zararlar.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

afif
1. İffetli, namuslu, doğru, zinadan ve zinaya götüren haram yollardan sakınan (erkek).
 
"Evlenmeye imkân bulamayanlar, Allah kendilerine lütfuyla bu imkânı verinceye kadar afif davransınlar." (Kur'an-ı Kerim 24/33)

2. Yolsuzluğun her türlüsünden kaçınan.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

afife
İffetli, namuslu, doğru, zinadan ve zinaya götüren yollardan sakınan (kadın).
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

afiyet
1. Ruh ve beden sağlığı.
"Ey Allah'ım! Bütün bela, hastalık ve felaketlere karşı afiyet ver!" (Hadis)

2. Ağız tadı, gönül hoşluğu, mutluluk ve esenlik.
"Ey Allah'ım! Senden af, afiyet ve günahlara karşı korunma bilincini isterim..." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

aforoz
Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen "cemaatten kovulma" cezası.

Aforoz edilen kişi cemaatten uzaklaştırılır.
Kilise birliğinden çıkartılır.
Hristiyanlığın ilk dönemlerinden beri uygulanan bu ceza; dinden ayrılanlara, büyük günah işleyenlere, kilisenin dogmalarına karşı gelenlere ve bilim adamlarına verilmiştir.

Orta Çağ'da bu ceza kilise yöneticileri tarafından, devleti idare edenlere bir baskı aracı olarak kullanılmıştır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Afüv (el-afüv)
"Affeden, bağışlayan, acıyan" anlamında Allah'ın esmayıhüsnasından biri.

Allah, tövbe edip işlediği günahların farkında olarak kusurunu itiraf ile pişmanlık duyanların 
günahlarını affeder; affetmek Onun merhametinin gereğidir. Allah'ın rahmeti, gazabından (öfkesinden) daha geniştir. İnsanlar ne kadar günahkâr olursa olsunlar Allah'ın rahmetinden ümitlerini kesmemelidirler.

"Ey  Allah'ım! Sen Afüvsün, affı seversin, bizleri affet!" (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahad
1. Bir, tek, yalnız.
2. İsimlerinde, sıfatlarında, yaratmasında ve emretmesinde tek ve eşsiz olması anlamında, Allah'ın sıfatlarından biri.

"De ki Allah ahaddır. Hiçbir şeye muhtaç değildir. Doğurmamış ve doğmamıştır. Onun eşi, benzeri ve dengi yoktur." (Kur'an-ı Kerim 112/1-4)

Allah'ın bir ve tek olması herhangi bir sayı dizisinin ilk basamağı anlamında matematiksel birlik değildir. Benzeri ve dengi bulunmaması anlamındadır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahadiyet
1. Allah'ın birliği, vahdaniyet.

2. Allah'ın zatında, sıfatlarında, yaratmasında ve emretmesinde bir ve tek olması; Allah'ın eşinin, benzerinin
ve ortağının olmaması durumu.

3. Allah'ın yaratmasındaki denge, düzen ve mükemmelliğin yaratmış olduğu bütün varlıklarda gözükmesi, tecellisi.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahad haber
1. Bir kişinin naklettiği haber, hadis; haberi vahid.
2. Mütevatir olmayan haber.

Ahad haber, İslam'ın ilk dönemlerinde Hz. Peygamber'e ulaşıncaya kadar isnadının her tabakasında bir kişi tarafından nakledilen haberlere denilmiştir.

Sonraki dönemlerde her tabakada bir veya birçok kişi tarafından nakledilen; ancak mütevatir haberde aranan "her dönemde çok sayıda ravi tarafından nakledilme" şartını taşımayan haberlere ahad haber denilmiştir.

Ahad haber, İslam âlimlerinin çoğunluğuna göre kesin bilgi ifade etmez.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahbar
1. Haberler.
2. Âlimler, din büyükleri, üstün kimseler.
"Rabbanilerin ve ahbarın onları günah söz söylemekten, haram yemekten sakındırmaları gerekmez miydi? Yaptıkları şey ne kötüdür." (Kur'an-ı Kerim 5/63)

3. Yahudiliği ve onun kutsal kitabı Tevrat'ı bilen, Yahudi dinini öğreten ve ortaya çıkan problemleri çözen din adamları, hahamlar. "Yahudiler ve Hristiyanlar ahbarı, rahiplerini, bir de Meryem oğlu İsa'yı Allah'la beraber rableri olarak gördüler. Oysa tek tanrıdan başkasına kulluk etmekle emrolunmuş değillerdi."
(Kur'an-ı Kerim 9/31)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Ahd-i Atik
1. Eski sözleşme, anlaşma.
2. İsrailoğulları'na Hz. İsa'dan önceki peygamberler aracılığıyla indirilen kitaplara verilen isim. (Tevrat ve
Mezmurlar)
3. Hristiyanlara göre, İncil'den önceki mukaddes kitaplar; Tora, Neviîm ve Ketubim.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Ahd-i Cedit
1. İncil.
2. Sonradan yazılan ve İncil adı verilen kitaplar ve ekleri.

İsrailoğulları, Allah'ın kendileriyle yaptığı sözleşmeyi bozunca, Allah onlara yeni bir ahit vermiştir.
Hristiyanlara göre bu yeni ahit Hz. İsa vasıtasıyla yapılmıştır. Bu son ahdin yazılı belgeleri kabul edilen metinlere de Ahd-i Cedit adı verilmiştir. Ancak bu ad, MS II. yüzyılın sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahi
1. Yiğit, cömert, civanmert.
2. Ahilik teşkilatı mensubu, zanaatkâr.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Ahilik
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'da kurulan ve gelişen dinî ve toplumsal yönü olan bir esnaf teşkilatı.

Kurucusu Ahi Evran (ö.1262, 1300 veya 1317)'dır. O, dericilerin piri ve otuz iki çeşit esnaf ve zanaatkâr
grubunun lideri olarak tanınmaktadır. Aynı zamanda bir ilim ve fikir adamıdır.

Ahilik teşkilatının temel yapısını, yiğitlik ve cömertlik başta olmak üzere tüm yüksek değerleri kendisinde
toplamayı amaç edinen ve bu değerlerden taviz vermeyen zanaatkâr gençler oluşturur.

Ahilik, temel ilkelerini İslam tasavvufundaki fütüvvet ahlakından aldığı için ahiliğe "Fütüvvet Teşkilatı" da denir.

"Selçuklular ve ilk Osmanlılar zamanında Ahilik din ile zanaatı birleştirmek suretiyle çok kuvvetli bir hareket hâline gelmişti." (M. Kaplan)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Âhir (el-Âhir)
"Bütün yaratılanlar öldükten sonra ahirette hesap vermek için kendisine döndürülecek olan, varlığının başlangıcı olmadığı gibi sonu da olmayan mutlak varlık." anlamında Allah'ın esmayıhüsnasından biri.

 "Allah, Evvel'dir, Âhir'dir... O, her şeyi bilendir." (Kur'an-ı Kerim 57/3)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahiret
1. Dünya hayatını takip eden hayatın adı.
"Ey Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru." (Kur'an-ı Kerim 2/201)

2. Dünya hayatındaki amellerin - söz, davranış ve eylemlerin- sonuçlarının alınacağı ve değerlendirileceği zaman.
"Müminler namazlarını kılarlar, zekâtlarını verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler." (Kur'an-ı Kerim 27/3)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahir zaman
1. Dünyanın sonu, kıyamet.
2. Kıyametin yaklaştığı ve alametlerinin belirginleştiği zaman.

İslam inancına göre evrenin başlangıcı olduğu gibi sonu da vardır. Ancak bunun zamanını Allah'tan başka kimse bilemez. 

"Ahir zaman belirtilerinden bazıları şunlardır: İlmin kalkıp cahilliğin yerleşmesi, sarhoşluk verici şeylerin yaygınlaşması, zinanın artması..." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahir zaman peygamberi
Son peygamber Hz. Muhammed (sav).

Hz. Muhammed'den sonra peygamber gelmeyecektir. Kıyamete kadar Allah yoluna yapılacak çağrı onun getirdiği dine olacaktır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahit
1. Söz verme, ant, yemin.
"Vermiş olduğunuz ahitleri yerine getiriniz. Çünkü insan ahitlerinden sorumludur." (Kur'an-ı Kerim 17/34)

2. Taahhüt, sözleşme, mukavele, misak.
"Ey insanoğlu! Ben sizden şeytana tapınmayın diye ahit almadım mı?" (Kur'anı Kerim 36/60)

3. İnsanın başkasına verdiği güvence.
"Anlaşma yaptığınız zaman Allah'ın ahdini tam yerine getirin (verdiğiniz sözü tutun)." (Kur'an-ı Kerim 16/91)

4. Bir şeyi her durumda koruyup gereğini yerine getirme.

5. Bir şeyin yerine getirilmesini emretme, talimat verme, anlaşma yapma.

6. İnsanın Allah'tan başka tanrı tanımayacağına dair Allah'a kesin söz vermesi, Allah'ın da bu konuda insandan kesin söz alması. Karşılıklı sözleşme, kalubela.
"Gerçek anlamda mümin olanlar ahitlerini ve emanetlerini (korumayı) gözetirler." (Kur'an-ı Kerim 70/32)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahitname
1. Antlaşma belgesi, antlaşma, anlaşma, sözleşme, mukavele.

2. Yazılı emir ve talimat; bazı şahıs ve gruplara tanınan hak ve imtiyazları, yabancılarla yapılan anlaşma hükümlerini içeren belge.

3. Hz. Peygamber'in, halife ve hükümdarların emriyle çeşitli kademelerdeki yönetici ve memurlarla ilgili olarak düzenlenen tayin kararı.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Ahkaf suresi
Kur'an-ı Kerim'in kırk altıncı suresidir.
Mekke'de inmiştir.
Otuz beş ayettir.

Adını, yirmi birinci ayette geçen "rüzgârların oluşturduğu kum tepeleri" anlamındaki "ahkaf" kelimesinden almıştır.

Surede, evrenin amaçsız olarak yaratılmadığı ele alınır.
Allah'ın, evreni ortaksız olarak yarattığı, bundan dolayı Allah'a ortaklar koşmanın büyük bir günah olduğu belirtilir.

Sonraki ayetlerde Kur'an-ı Kerim'in Allah tarafından gönderildiği ve insan tarafından benzerinin oluşturulmasının imkânsızlığı vurgulanır.

Ahiret hayatına sık sık değinilir.
Anne ve babanın, çocukları üzerindeki hakları ele alınır.
İnkârcıların ahirette karşılaşacakları acı durumlar anlatılır. İnkârcı bir toplum olan Âd kavmi ve onların yok oluşu örnek olarak verilir.

Sure, Allah'ın peygamberlerinin çağrılarını dinlemeyen ve toplumun kötülüklerine sabreden
peygamberlerden örnekler vererek son bulur. Bu çerçevede Hz. Peygamber de sabırlı olmaya çağrılır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahkâmışeriye
1. Şeriat hükümleri, dinî kurallar.
2. Kur'an-ı Kerim ve hadislere dayanan hükümler, emir ve yasaklar.
3. Allah-insan, insan-insan, insan-hayvan, insan-eşya arasındaki münasebetleri düzenleyen Kur'an-ı Kerim ve sünnete ait hükümler.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahkâm-ı Kur'an
1. Kur'an-ı Kerim'in hükümleri.
2. İbadetler, insanlar arası ilişkiler, suç ve bu suçlara uygulanacak yaptırımlarla ilgili ayetlerin yorumunu
konu alan bilim dalı.
3. Ahkâmı Kur'an alanında yazılan eserlerin ortak adı.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahlak
1. Huylar, mizaçlar, karakterler, tabiatlar.

2. İnsanın yaratılışından gelen özellikleri ile insanların iyiliğini ve mutluluğunu hedef alan kuralların hayata geçirilmesi ile kazanılan iyi ve güzel davranışlar.
"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." (Hadis)

3. İnsanın, iyi veya kötü olarak vasıflandırmaya yol açan manevi nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranışlarının bütünü.
"İnsanların en hayırlısı ahlakı güzel olandır." (Hadis)

4. Ahlaki konularla ilgili bilim dalı.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Ahretlik
1. Ahiret kardeşi.
2. Dünyanın süsüne ve gösterişine değer vermeyip kendisini ibadete veren, çokça hayır işleyen kimse.
3. Evlatlık alınan kimsesiz çocuk.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahsenihadis
"Sözün en güzeli" anlamında Kur'an-ı Kerim'in isimlerinden biri.
 
"Allah ahsenihadisi, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi." (Kur'an-ı Kerim 39/23)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahsenitakvim
1. Allah tarafından insana verilen en güzel şekil, yaratılışındaki fiziksel ve manevi güzellik.

2. Allah'ın, insanı yerine getirmesini buyurduğu sorumlulukları taşıyabilecek bir donanım ve yeterlilikte yaratmış
olması.
"Biz insanı ahsenitakvim üzere yarattık." (Kur'an-ı Kerim 95/4)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

ahyar
1. Hayırlılar, iyiler, hayrı çok olanlar, manevi bakımdan zengin olanlar, cömertler, şerefliler.

2. Çok hayırlı, erdemli, yararlı ve seçkin kimseler, peygamberler.
"Sizin ahyarınız hanımlarına hayırlı olanlarınızdır."(Hadis)
"Doğrusu onlar bizim katımızda ahyardandır. İsmail'i, Elyesa'yı, Zülkifl'i de an. Hepsi de ahyardandır." (Kur'an-ı Kerim 38/47-48)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Ahzab suresi
Kur'an-ı Kerim'in otuz üçüncü suresidir.
Medine'de inmiştir, yetmiş üç ayettir.

Adını, yirmi ve yirmi ikinci ayetlerde geçen "ahzab" kelimesinden almıştır.
Hendek Savaşı'nda Hz. Peygamber'e karşı savaşmak üzere toplanıp Medine'yi kuşatmaya gelen müttefik düşman kuvvetlerine "ahzab" adı verilmiştir.

Sure Hz. Peygamber'in kâfir ve münafıklara itaat etmeyip Allah'tan kendisine gelen vahye uymasını emreden ayetlerle başlar.
Tevhit inancını kabul eden bütün müminlerin dost ve kardeş oldukları ve birbirleriyle eşit haklara sahip oldukları anlatılır. Mekkeli müşriklerin oluşturdukları güçle Medine'ye saldırdıklarında münafıkların savaştan kaçışları ve korkaklıkları tasvir edilir. Müslümanların münafıklar gibi korkak olmamaları tavsiye edilir.

Savaş sonrasında elde edilen ganimetlerle ekonomik açıdan gelir seviyeleri yükselen müminlerin israfa kaçmamaları üzerinde durulur. Bu çerçevede Hz. Peygamber'in eşlerine de Peygamberin kendilerine vermiş olduğu dünyalıktan daha fazlasını istememeleri hatırlatılır.

Evlilik kurumu ve evliliği ayakta tutan ahlaki değerler üzerinde durulur. Evlilikte iffetli olmanın önemi vurgulanır. Evlilik dâhil Hz. Muhammed'in hayatın tüm alanlarında örnek olduğu anlatılır.

İffetli kadınları huzursuz eden eylemlere ve özellikle dedikodulara karşı müminlerden uyanık olmaları istenilir. Surenin sonunda müminlere, Hz. Musa'ya eziyet eden Yahudiler gibi, Hz. Muhammed'e eziyet etmemeleri emredilir.

Müminlerden Resulullah'a itaat etmeleri ve getirdiği vahye tam bir teslimiyetle bağlanmaları istenir. Onun getirmiş olduğu vahyin emanet olduğu vurgulanır. Emanete riayet etmenin müminlerin temel niteliklerinden biri olduğu söylenerek sure son bulur.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

akabe
1. Tehlikeli ve dar geçit.

2. Köleyi hürriyetine kavuşturma, bir yetim veya yoksulu doyurma, sabırlı ve haktan yana kimselerden olma gibi
erdemli davranışlar.
"Sen akabenin ne olduğunu nereden bileceksin? (Akabe) bir köleyi hürriyete kavuşturmak, aç kalmış bir insanı, akraba olan yetimi veya hiçbir şeyi olmayan yoksulu doyurmaktır." (Kur'an-ı Kerim 90/13-16)

3. Allah'a giden yolda dervişin önüne çıkan aşılması güç engel.

4. Birinci ve İkinci Akabe Biatleri'nin yapıldığı, Kâbe'ye üç kilometre uzaklıkta olan ve Mina sınırları içinde kalan kayalık bir yer.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Akabe Biatleri
Akabe denilen yerde 621-622 yıllarında Medineli Müslüman bir grupla Hz. Peygamber arasında yapılan iki anlaşma.

Hz. Peygamber, Cahiliye Devri âdetlerine göre hac görevini yerine getirmek ve Mekke çevresinde kurulan fuarlara katılmak için Mekke'ye gelen Araplar arasında İslam'ı yaymak istiyordu. Peygamberliğinin on birinci yılı olan 620 yılının hac mevsiminde Medineli altı kişilik bir grupla tanıştı. Onlar İslamiyet'i kabul ettiler. Bu grup Medine'ye dönüp Evs ve Hazrec adlı iki kabileye Hz. Peygamber ve İslam dini ile ilgili bilgi verince, onlar da ertesi yıl Hz. Muhammed'le buluşacaklarına söz verdiler.

Medine'den on iki kişilik bir grup Hz. Peygamber'le Akabe'de buluştular.
Hiçbir şeyi Allah'a ortak koşmayacaklarına,
hırsızlık ve zina yapmayacaklarına,
çocuklarını öldürmeyeceklerine,
birbirlerine iftira etmeyeceklerine,
Allah'ın emirlerine uyacaklarına dair
Hz. Peygamber'e söz verip biat ettiler.
Peygamberliğin on ikinci yılı olan 621 yılı zilhicce ayında Akabe'de yapılan bu biate Birinci Akabe Biati denir.

622 yılı hac mevsiminde Resulullah'ı Medine'ye davet etmeye karar veren ikisi kadın yetmiş beş Medineli Mekke'ye gelip Hz. Muhammed'le Akabe adlı yerde gizlice görüştüler. Onu Medine'ye davet ettiler ve hicret etmesi durumunda yardımlarını esirgemeyeceklerine, onu koruyacaklarına ve İslam'ı yayacaklarına dair söz verdiler. Bu
ikinci anlaşmaya da İkinci Akabe Biati denir.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Akait
1. İnanılan şeyler, akideler, dinî inançlar, gönülden bağlanılan, düğüm atmışçasına kesinlikle inanılan şeyler, itikatlar.
2. İslam dininin temel inanç esasları ve hükümleri.
3. Kur'an-ı Kerim ve hadisler çerçevesinde İslam dininin iman esaslarını konu edinen ilim alanı.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Akait ilmi
Allah'ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, fiillerini, yaratmada ve hükmetmede eşsizliğini, ahiretle ilgili konuları, meleklere, kitaplara ve  peygamberlere imanı, kaza ve kaderle ilgili konuları ele alır. Ayrıca inançsızların İslam dinine karşı yapmış oldukları itirazlara cevaplar üretmeyi konu edinir.

İslam dininin akide sistemi, dinin temelidir. Bu temel olmadan ibadetlerin ve yerine getirilen emir ve yasakların Allah katında bir değeri yoktur. İslam bilginleri, mükelleflerin önce İslam akaidini öğrenmelerini tavsiye etmişlerdir. Bu konuyla ilgili hicri II. asırdan itibaren Müslümanlar arasında çalışmalar yapılmıştır. Akaitle ilgili ilk ve en önemli çalışmalardan birini Ebu Hanife yapmıştır. El-Fıkhu'l-Ekber adıyla bilinen bu çalışma akait ilminin temel eserlerinden biridir.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

akıl
1. Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us.
"Akıl yaşta değil baştadır." Atasözü

2. İdrak, iyiyi kötüden ayırt etme yeteneği, düşünce, hafıza, bellek, kavrayış, zekâ.
"Aklı olmayanın dini yoktur." (Hadis)

3. Sadece insanda var olan; yararlı ile zararlıyı, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini ayırt etme yeteneği.
"Akıl, şüphesiz Tanrı'nın bağışıdır. İnsan akıl ile bin türlü iyi kısmet ve nimeti elde eder." (Y. H. Hacip)

Akıl, insanların tehlikeye düşmesine ve yok olmasına engel olan, insanı insan yapan, onun her türlü eylemine anlam kazandıran ve ilahî emirler karşısında insanın yükümlülük altına girmesini sağlayan, ona düşünme, kavrama ve bilgi elde etme gücü veren bir özdür. İslam, aklı olmayanları dinî emir ve yasaklardan sorumlu tutmaz.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

akıl baliğ
1. Büluğ çağına ulaşmış akıllı kimse.
2. Mükellef, yükümlülük ve sorumluluk altına giren kimse.
3. Allah'ın emir ve yasaklarından sorumlu olma yaşı.

Kız ve erkek çocuklarında akıl baliğ olma çağı iklimlere ve ekonomik durumlara göre farklılık gösterir.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

akif
1. İbadet eden, ibadetinde devamlı olan, kendini adayan, tutkun.
"... İbrahim ve İsmail'e: 'Tavaf edenler, akifler, rükû ve secde edenler için evimi tertemiz bulundurun' diye emretmiştik." (Kur'an-ı Kerim 2/125)

2. İtikâf yapan kişi.

3. İbadet amacı ile cami ve mescit gibi kutsal sayılan bir yerde, belli bir süre kendini ibadete veren kişi.
"Mescitlerde akifler iken kadınlara (cinsel olarak) yaklaşmayın..." (Kur'an-ı Kerim 2/187)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Akika
1. İnsan ve hayvan yavrularının ana rahmindeyken başında biten tüyler, yeni doğan çocuğun başındaki saç.

2. Yeni doğan çocuk nedeniyle Allah'a şükür olarak doğumunun yedinci gününde kesilen kurban.

Çocuğa, doğumunun yedinci gününde ad konulur ve saçları tıraş edilir. Kesilen saçlarının ağırlığınca fakirlere altın veya gümüş cinsinden sadaka verilir.

"Her çocuk akikası karşılığında Allah'ın koruması altına girer. Doğumunun yedinci gününde onun adına bir kurban kesiniz." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

akit
1. Bağ, bağlama, düğümleme, iki veya daha fazla şeyi birbirine bağlama.
2. Sözleşme, antlaşma, yeminleşme.
"Allah, sizi bile bile yapmış olduğunuz akitlerden dolayı sorumlu tutar." (Kur'an-ı Kerim 5/89)
3. Kararlaştırma, kurma, meydana getirme, bir araya getirme.
4. Hukuki sonuç doğurmak amacı ile iki veya daha çok kimsenin veya kuruluşun karşılıklı olarak birbirine uygun görüş bildirmesi ile gerçekleşen işlem, mukavele, kontrat.
"Ey iman edenler! Akitlerinizi tam olarak yerine getirin..." (Kur'an-ı Kerim 5/1)
5. İnsanın Rabb'i ile ruhlar âlemindeki sözleşmesi.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

aklıselim
1. Sağduyu, hüküm ve kararlarında doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırma yetisi.
2. İnsanın doğru karar vermesini sağlayan, herhangi bir olumsuzluktan veya ortamın kötülüğünden etkilenmeyen, yaratılışındaki temizliği koruyan akıl.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

akraba
1. Aralarında yakınlık, soyca ilgi ve kan bağı olanlar.
"Akra balarıyla ilgiyi kesenler cennete giremezler." (Hadis)

2. Hısım, evlilik dolayısıyla birbirine yakın olan kimseler.
Kur'an-ı Kerim, Müslümanların akrabaya yardım etmelerini, onları ziyaret etmelerini, onlara iyilik yapmalarını,
onların hakkını gözetmelerini ve adalet ölçüleri içinde onlara yakın davranmalarını emreder.

"Gerçek anlamda takva; Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba, peygamberlere iman; Allah'ın rızası için akrabaya, yetimlere, düşkünlere, yolculara, yoksullara ve kölelere sadaka vermektir..." (Kur'an-ı Kerim 2/177)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

akşam namazı
Güneşin batmasından yatsı namazının vaktinin girmesine kadarki süre içerisinde kılınan üç rekâtlık farz namaz.

Akşam namazının farzından sonra iki rekât sünnet kılınır.

"Yıldızlar doğmadan önce akşam namazını kılmak için acele ediniz!" (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Hz. Ali
Hz. Peygamber'in damadı ve dört halifenin sonuncusu.
Hz. Ali, hicretten yaklaşık yirmi iki yıl önce (MS 600) Mekke'de doğmuştur.
Babası, Hz. Peygamber'in amcası Ebu Talip, annesi de Fatıma binti Esed'dir.
Ebu Talip'in en küçük oğludur.
Beş yaşından itibaren Hz. Peygamber'in himayesinde yetişmiştir.
Hz. Muhammed'e ilk iman edenlerdendir.
Hz. Peygamber'in hicreti sırasında onun evinde kalarak Mekkelilerin emanetlerini onlara teslim etmiştir.
Zaman zaman, Müslümanlar arasında yapılan kardeşlik anlaşmalarında Hz. Peygamber, kendisine manevi kardeş olarak Hz. Ali'yi (ö. 40/661) seçmiştir.

Hicretin ikinci yılının sonunda Hz. Peygamber'in kızı Hz. Fatıma ile evlenmiş ve bu evlilikten Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Muhsin adlı erkek çocukları ile Hz. Zeynep ve Hz. Ümmü Gülsüm adlı kız çocukları olmuştur.
Hz. Ali; Bedir, Uhut, Hendek ve Hayber başta olmak üzere Hz. Peygamber katıldığı bütün savaşlarda bulunmuş ayrıca vahiy katipliği de yapmıştır.
Hz. Osman'dan sonra Müslümanlar halife olarak onu seçmiştir.
Hz. Ali döneminde siyasi karışıklıklar meydana gelmiştir.
Abdurrahman b. Mülcem adlı birisi tarafından hicri kırk yılı ramazan ayının on dokuz veya yirmi birinci gününde
Kûfe'de şehit edilmiştir. Hz. Ali, Müslümanlar arasında ilmi, kahramanlığı ve cömertliği ile simge hâline gelmiştir.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âliaba
1. Hz. Muhammed'in ev halkı.
2. Hz. Peygamber'in kızı Hz. Fatıma, damadı Hz. Ali, torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin.

Hz. Muhammed, bir sabah namazından sonra kızı Hz. Fatıma'yı, damadı Hz. Ali'yi ve torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'i abasının içine almıştır. Âliaba ismi, tarihteki bu olaydan sonra kullanılmaya başlamıştır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âlimuhammed
1. Hz. Muhammed'in aile fertleri; eşleri, çocukları, torunları.
2. Hz. Muhammed'e uyanlar.
Sahabeler ve daha sonra gelen Müslümanlar da âlimuhammed'den sayılırlar.
"Ey Allah'ım! Bütün hayır, iyilik ve güzellikler âlimuhammed'in üzerine olsun." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Âlâ suresi
Kur'an-ı Kerim'in seksen yedinci suresidir.
Mekke'de inmiştir.
On dokuz ayettir.
Adını birinci ayette geçen ve "en yüce" anlamına gelen "âlâ" kelimesinden almıştır.

Sureye, evren ve evrende var olanları eşsiz güzellikte yaratan Allah'a övgüyle başlanır. Ayrıca Hz. Muhammed'in
kalbine Kur'an-ı Kerim ayetlerinin yerleştirilmesinden, onun da bu ayetlerle insanlara öğüt vermesinden bahsedilir.

Kur'an-ı Kerim'in öğüdüne kulak verenlerin kurtulacağı, bu öğütleri ciddiye almayanların da ateşe gireceği
anlatılır. Ateşten kurtulmak için ruh ve gönül temizliği ile namaz kılmanın önemi vurgulanır. Bütün ilahî kitaplarda konu edilen ahiret gerçeği vurgulanarak sure son bulur.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Alak suresi
Kur'an-ı Kerim'in doksan altıncı suresidir.
Mekke'de inmiştir.
On dokuz ayettir.
Adını ikinci ayette geçen ve "yumurta hücresi, embriyo" anlamına gelen "alak" sözcüğünden almıştır.

İlk beş ayeti Hz. Peygamber'e ilk gelen ayetlerdir.
Sureye, peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed'e ilk vahyin inişi, inen vahiyleri Hz. Peygamber'in Allah'ın adıyla okuyup duyurmasının önemi anlatılarak başlanır. Surede, insanın mala olan aşırı tutkusu nedeniyle  taşkınlık yapması ve Allah'ın emirlerine karşı çıkmasının yanlışlığı anlatılır.

Allah'ın, inkârcıları gözetlediği ve dinini yaşayan insanlara baskı yapmaktan vazgeçmezlerse ahirette bu kötü kişilerin cehenneme atılacağı hatırlatılır. Hz. Muhammed'e, bu inkârcı insanlara boyun eğmemesi emredilir. Hz. Peygamber ve müminlerin yalnızca Allah'a ibadet etmelerini bildiren ayetle sure son bulur.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

alamet
1. Belirti, işaret, iz, nişan, damga, sembol.
"Ve daha nice alametler:
(söz gelimi) yıldızlar (ki, onlar)la da insanlar yollarını bulmaktadırlar." (Kur'an-ı Kerim 16/16)

2. Kıyamet kopmadan önce ortaya çıkacak olan olaylar, kıyametin yaklaştığını gösteren belirtiler.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

alem
1. İşaret, nişan. "Her şeyin bir alemi vardır. İmanın alemi de namazdır." (Hadis)
2. Bayrak.
3. Lider, önder.
4. Sınır, sınır taşı.
5. Minare, kubbe, sancak direği gibi şeylerin tepesinde bulunan madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âlem
1. Yeryüzü ve gökyüzündeki nesnelerin oluşturduğu bütün evren; gökyüzünde görünen veya görünmeyen gök cisimleri, yıldızlar, kâinat, dünya, cihan, yer yuvarlağı.
"Her türlü övgü ve şükür, âlemlerin Rabb'i olan Allah'adır." (Kur'an-ı Kerim 1/1)

2. Halk, topluluk, insanlar.
"İnsanlar için (mabet) olarak ilk kurulan ev Mekke'de olandır. Âlemlere uğur, bereket ve hidayet kaynağı olarak kurulmuştur." (Kur'an-ı Kerim 3/96)

3. Akıl ve duyu organlarıyla bilinebilen veya varlığı düşünülebilen Allah'ın dışındaki bütün varlıklar.
"O, âlemlerin Rabb'i olduğu hâlde ona ortaklar mı koşuyorsunuz? (Kur'an-ı Kerim 41/9)

4. Allah'ın varlığına işaret eden ve onun varlığının bilinmesini sağlayan şey.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âlemiervah
Ruhlar âlemi, insanın dünyaya gelmeden önce ve öldükten sonra ruhunun bulunduğu ve varlığı duyu organlarıyla kavranamayan âlem.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Alevi
1. Hz. Ali ve Hz. Fatıma soyundan gelen.
2. Hz. Ali'ye özel ilgi ve sevgi gösteren, ona taraftar olan.

Alevilik
1. Hz. Ali'ye bağlılık noktasında birleşen çeşitli dinî ve siyasi grupların ortak adı.
2. Hz. Ali'ye bağlılık temelli din yorumunun genel adı.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

aleyhisselam
"Selam, esenlik, huzur, güven, sevgi ve bağlılık onun üzerine olsun." anlamında Peygamberler için kullanılan dua cümlesi.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

aleykümselam
"Selam, barış, esenlik, güven, huzur sizin de üzerinize olsun." anlamında "selamün aleyküm" cümlesine verilen cevap.

Aleykümselam biçimindeki dua cümlesi "ve rahmetullahi ve berekâtühü" (Allah'ın acıması, rahmeti, bereketi ve bolluğu üzerinize olsun.) kelimeleri eklenerek de söylenebilir.

"Size birisi selam verdiği zaman siz de onu (ve aleykümselam ve rahmetullah) diyerek daha güzeliyle veya aynısıyla selamlayınız." (Kur'an-ı Kerim 4/86)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

âlim
1. Bilgin, iyi bilen, hakkıyla bilen, bilgili.
"İnsanlar içinde ancak âlimler Allah'a bilinçli bir şekilde kulluk ederler." (Kur'an-ı Kerim 35/28)

2. Temel İslam bilgilerini aldıktan sonra belirli bir ilim dalında daha çok ilerleyip uzmanlaşan kimse.
Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber ilmi ve âlimleri övmüştür. İslam'ın en çok övdüğü âlimler ilmiyle amel edenlerdir. İlmiyle amel etmeyenleri Hz. Peygamber yermiştir. İslam dini ilmiyle amel eden bir âlime itaat etmeyi ve sözlerine uymayı tavsiye eder. Toplumlar, âlimlerinin doğru yolu izledikleri ve doğru yolda oldukları sürece ayakta kalırlar.
"Gerçek anlamda âlim Allah'ın emirlerine karşı duyarlı olandır." (Abdullah b. Mesud)

"Âlimler peygamberlerin varisleridir." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Alîm (el-Alîm)
"Her şeyi bilen, hiçbir şey kendisine gizli kalmayan ve kullarını her an gözetim altında tutan." anlamında Allah'ın esmayıhüsnasından biri.

Allah, gizli ve açık ne varsa hepsini bilir. Yaratılmışların bilmedikleri sırları ve gizlilikleri de bilir.  Allah, bütün zaman ve mekânın yaratıcısı olduğu için onun ilmi zaman ve mekânla sınırlı değildir. Allah'ın ilmi sonsuzdur.
"...Ey Rabb'imiz! Bizden (yaptıklarımızı) kabul buyur. Şüphe yok ki sen her şeyi işitensin, Alîmsin." (Kur'an-ı Kerim 2/127)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

alimallah
"Allah bilir." anlamında anlatıma kuvvet vermek için kullanılan bir söz.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Âl-i İmrân suresi
Kur'an-ı Kerim'in üçüncü suresidir.
Medine'de inmiştir.
İki yüz ayettir.

Hz. Meryem'in babası olan İmran'ın ailesinden bahsedildiğinden dolayı sureye "İmran'ın ailesi" anlamında Âl-i İmrân suresi denilmiştir.

Sureye, Allah'ın bir ve eşsiz oluşunu ve her şeyin onun varlığıyla ayakta durduğunu bildiren ayetle başlanır. Kur'an-ı Kerim'in, kendinden önceki ilahî kitapların asıllarını tasdik ettiğinden bahsedilir. Yerde ve gökte hiçbir şeyin Allah'a gizli kalmayacağı belirtildikten sonra insanın ana rahmindeki cinsiyetini belirleyenin de Allah olduğu vurgulanır.

Surede, Kur'an-ı Kerim'in özellikleri üzerinde durulur. Bu çerçevede Kur'an ayetlerinin bir kısmının "muhkem" bir kısmının da "müteşabih" olduğu haber verilir. Kötü niyetli insanların, değişik anlamlara ve yorumlara müsait olan müteşabih ayetleri dillerine dolayarak yanlış hükümler çıkardıklarına değinilir. Müminlerin böyle bir davranıştan kaçınmaları tavsiye edilir. Yüce Allah'ın, ayetler konusunda müminlerin sapıklığa düşmemeleri için öğretmiş olduğu bir duaya da surede yer verilir.

Surede, doğru yolu bulmanın ancak Allah'ın yardımı ile olduğu hatırlatılır ve Allah'ın yardımı olmazsa malın ve diğer maddi değerlerin insana yarar sağlamayacağı ele alınır. Allah'a inanıp ibadet edenler övülür ve onun katında tek dinin İslam olduğu vurgulanır.
 
Dinlerini değiştiren, peygamberlerini öldüren İsrailoğulları kınanır. Peygamberliğin bir bağış olduğu hatırlatılır. Hz. Muhammed'in Müslümanlar için bir örnek olduğu belirtilir.

Hz. Meryem'in doğumu, onun Zekeriya Peygamber'in gözetiminde yetiştirilmesi, Yahya Peygamber'in doğumu ele alınır ve Hz. İsa'nın yaratılışı ile ilgi kurulur. Daha sonra, Hz. İsa'nın Allah tarafından bir mucize olarak yaratılması ve büyümesi konu edinilir. Hz. İsa'ya küçüklüğünden itibaren verilen mucizeler söz konusu edilir ve Âdem Peygamber'i annesiz babasız yaratan Allah için Hz. İsa'yı babasız olarak yaratmanın da zor olmadığı vurgulanır. Hz. İsa'yı tanrı ve Allah'ın oğlu olarak kabul eden Hristiyanlar kınanır.

Surede, peygamberliğin kesintisiz devam ettiği, bazı peygamberlere inanıp bazılarına inanmamanın yanlışlığı haber verilir. Surede, yeryüzünde ilk yapılan mabedin Kâbe olduğu belirtildikten sonra hac ibadetinin önemi anlatılır. Haccın bütün dünya Müslümanlarını bir araya getiren bir ibadet olduğu haber verilir ve müminlerin; Allah'ın dinine sarılmaları, ayrılığa düşmemeleri, dine zarar veren tüm hareketlere karşı tavır almaları emredilir.

Surede, Uhut Savaşı sahnelerine; Allah'ın müminlere yardımına ve şehitlik konusuna da değinilir. Uhut Savaşı'nda müminlere ihanet eden münafıkların iç yüzleri sergilenir. Müminlerin birbirleriyle istişare etmelerinin önemi üzerinde durulur.

Allah'ın yaratıcılığındaki eşsizlik vurgulanır ve bu çerçevede, akıllı insanların evrenin yaratılışındaki uyumdan, gece ile gündüzün birbirini takip etmesinden ve tabiat olaylarından dersler çıkarmaları öğütlenir.

Hicret ve cihadın önemi anlatılır. Müminlere, sabırlı olmalarını ve ülke sınırlarını korumalarını emreden ayetle sure son bulur.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Allah
1. Esmayıhüsnanın içerdiği tüm isimlerin anlamlarını kendisinde toplayan, gerçek ve mutlak olan tek ilaha işaret eden özel isim.
2.İsmicelal, İsmiazam, Lafzayicelal.

Allah'ın varlığının delilleri her yerde bulunmaktadır. Maddi bir varlık olmadığı için insanlar Allah'ı doğrudan doğruya göremezler. Onun varlığı kalplerde daha iyi hissedilir. O, mutlak varlıktır, mükemmeldir; eksikliklerden uzaktır. Ona benzer hiçbir şey yoktur.

3. Kâinatın ve bütün varlıkların yaratıcısı, tek koruyucusu olan yüce ve tek varlık, Mabut, Tanrı, Rab, Mevla, Huda, yaratma ve bütün var olanlara emretme ile ilgili tüm sıfatları kendisinde toplayan yaratıcının özel ismi.
"Allah iman edenlerin velisidir. Onları her türlü karanlıktan aydınlığa çıkarır. İnkârcıların velileri ise
tağuttur. Onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır..." (Kur'an-ı Kerim 2/257)
 
"...İyi bilinmelidir ki, yaratmak da emir vermek de Allah'a mahsustur. Alemlerin Rabbi olan Allah pek yücedir."
(Kur'an-ı Kerim 7/54)

Allah ismi, başka bir varlık için kullanılamaz. Hiçbir dilde anlam yönünden ve dilbilimsel olarak Allah kelimesini tam olarak karşılayacak bir kelime bulunmamaktadır. Allah kelimesinin çokluk biçimi yoktur. İslam dinine göre Allah, zatıyla bilinemez ve kavranamaz; ancak sıfatları aracılığıyla bilinir.

Allah'ın sıfatları şunlardır:
Vücut (Var olması),
Kıdem (Ezelî olması, varlığının bir başlangıcı olmaması, bir var oluş tarihiyle kayıtlı olmaması),
Beka (Ebedî olması, varlığının sonu olmaması),
Muhâlefetün li'l-havâdis (Yaratılmış olanlara hiçbir şekilde benzememesi),
Kıyâm bi-nefsihi (Varlığı kendinden olması, var olmakta başkasına muhtaç olmaması),
Vahdaniyet (Zatında, sıfatlarında ve fiillerinde tek olması),

Hayat (Hayat sahibi ve diri olması),
İlim (Her şeyi bilmesi),
Kudret (Her şeyi yapmaya gücünün yetmesi),
İrade (Her şeyi dilediği gibi yapması),
Semî (Her şeyi işitmesi),
Basar (Her şeyi görmesi),
Kelam (Kendine has konuşmasının olması),
Tekvin (Dilediğini, dilediği gibi yaratması).
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Aliy (el-Aliyy)
"Kıymeti yüce ve kudreti büyük olan, her türlü kusur ve eksiklikten uzak." anlamında Allah'ın esmayıhüsnasından biri.
"Yeryüzünü ve gökleri korumak, denetlemek Aliy ve Azim olan Allah'a zor gelmez." (Kur'an-ı Kerim 2/255)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

alperen
1. Kahraman, dini yaymak için savaşan derviş, mücahit.
"Alperen erden adını gizlemek ayıp olur,/Adın nedir yiğit söyle bana." (Dede Korkut)

2. Tarihte Anadolu'da hem veli hem de asker olarak görev yapanlara verilen unvan.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

Altın Oluk
Kâbe'nin damında biriken yağmur sularının 'Hicr'e akmasını sağlamak için Kâbe'nin kuzeybatı duvarının üzerine yerleştirilmiş oluk.

Oluk ilk kez, Hz. Peygamber otuz beş yaşında iken, Kâbe'nin, Kureyş kabilesi tarafından yeniden inşa edilmesi sırasında konmuştur.

Kâbe'nin oluğu ilk defa Emevi halifesi Velid b. Abdülmelik (705-715)'in emri ile Mekke valisi Halid b. Abdullah tarafından altınla kaplatılmış, bundan böyle Altın Oluk diye anılmıştır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

amel
1. Yapılan iş, eylem, fiil.
"Allah, sizin şeklinize ve mallarınıza değil kalplerinize ve amellerinize değer verir." (Hadis)

2. Çalışma, didinme, davranış, uygulama.

3. Bir kural veya dinî emrin yerine getirilmesi.
"Kimi, ameli geri bırakırsa o kişiyi soyu sopu öne geçirmez." (Hadis)

4. Dünya ve ahirette ceza veya mükâfat konusu olan her türlü iş ve davranış.
"İnsanların en hayırlısı ameli güzel, ömrü uzun olandır." (Hadis)

5. Bir niyete ve amaca bağlı olarak yapılan iş.
"Ameller niyetlere göredir..." (Hadis)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

amel defteri
İnsanların dünyadaki iyi ya da kötü tüm düşünce, söz ve davranışlarının Kirâmen Kâtibîn adlı melekler tarafından yazıldığı belge.

"Amel defteri ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. 'Vay hâlimize!' derler. Bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şeyi bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş."
(Kur'an-ı Kerim 18/49)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

amelisalih
1. İçten davranış, gösterişsiz eylem ve hareket.
2. Dinin yapılmasını emrettiği, yararlı, güzel, insanları olumlu yönde değiştirmeye yönelik ve kendisi ile sevap elde edilen iş.
İnsanların yalnızca Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yaptığı ve uygulamada Hz. Peygamber'i örnek aldıkları yararlı söz ve davranışlar.
"Kim Allah'a (tertemiz bir biçimde) kavuşmayı istiyorsa amelisalih yapmaya devam etsin." (Kur'an-ı Kerim 18/110) "Allah, hanginizin daha güzel amelisalih yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı." (Kur'an-ı Kerim 67/2)

Amelisalihin kapsamına;
Allah'a iman etmek başta olmak üzere en yüce davranışlar girdiği gibi insanlara yolda sıkıntı veren taşları yoldan kaldırmak,
yaşlılara yardımcı olmak,
yetim ve yoksulların ihtiyaçlarını gidermek,
trafik kurallarına uymak gibi toplumsal düzene katkı sağlayan her türlü davranış da girer.

"Allah'a iman edip amelisalih işleyenlerin, birbirlerine hakkı ve sabrı öğütleyenlerin dışındaki insanlar zarardadır." (Kur'an-ı Kerim 103/2-3)
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

amenna
1. "İnandık, kabul ettik, doğrudur, böyledir." anlamında onama kelimesi.
"Müminler: "Ey Rabb'imiz! (Yalnızca sana) amenna derler, artık suçlarımızı bağışla ve bizi cehennemin azabından koru." (Kur'an-ı Kerim 3/16)

Kur'an-ı Kerim okunduktan sonra "Sadakallahü'l-azîm (Allah mutlaka doğruyu söyler.)" denildiğinde okunan ayetlerin içeriğini kabul ettiğini belirtmek amacıyla dinleyenlerin kullandığı onama kelimesi. 
söz, "İnandık ve kabul ettik." anlamında "amenna ve saddakna" biçiminde de söylenir.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Arif ARSLANER

amentü
1. "İnandım, iman ettim." anlamında bir söz.
2. İslam dininin iman esaslarını ana hatlarıyla anlatan terim.

Amentünün tamamı ve anlamı şöyledir:
"Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusulihî ve'lyevmi'l-âhiri ve bi'l-kaderi hayrihî ve şerrihî minallâhi teâlâ ve'l-ba'sü ba'de'l-mevti hakkun. Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh."
"Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allahuteala'dan geldiğine, öldükten sonra dirilmeye inandım, hepsi haktır. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka Tanrı yoktur; yine tanıklık ederim ki Hz. Muhammed onun kulu ve elçisidir."
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •  

Benzer Konular (1)