Fıkıh - Ünite 10 - Haramlar-Helaller - Konularla Öğreniyorum

Başlatan Arif ARSLANER, Ksm 26, 2023, 11:21 ÖÖ

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Arif ARSLANER

Haramlar-Helaller1Haram ve Helalin Tanımı

Haram Kavramı

Haramlık  durumuna  "hurmet", haram  kılmaya  "tahrîm", haram  kılınan  fiile  veya  nesneye  de  "haram"  adı  verilir.
  • Muharram,    hazr,    mahzûr,    memnû, menhiyyun    anh terimleri de, haram terimi yerine kullanılabilir.
  • Özündeki  (aslındaki)  veya  vasfındaki  bir  kötülükten dolayı,  kesin  bir  delille  ve  açık/bağlayıcı  bir  ifadeyle yapılmaması  istenen  fiillere  haram denir.
  • Bir  fiilin  haram olabilmesi için kesin birer delil olan ayetle, mütevatir veya meşhur sünnetle ve aynı zamanda da kesin ve bağlayıcı bir ifadeyle yasaklanması gerekir.
  • Hanefîler dışındaki İslâm hukukçularının çoğuna göre haram, zannî  delil  sayılan  ve  kesin  bilgi  ifade  etmeyen haber-i vâhidile de sabit  olabilir. 
  • Hanefîler,  haber-i vâhidle kesin ve bağlayıcı şekilde yasaklanan fiile "tahrîmen mekruh",  kesin  ve  bağlayıcı  olmayan  yasaklamaya  ise  "tenzîhen mekruh" adını verirler.

Haramın Türleri

Özünden Haram (haram li-zâtihî/li-aynihî)Tanımı

Dinin ana kaynaklarının (Allah ve resulünün) özü yani mahiyeti ve varlığı  açısından kötülük ve zarar içermesi dolayısıyla temelden haramlığına hükmettiği fiildir.

Özünden haramlar; dinin  beş  temel amacı  olan can, akıl,din, nesil ve malın korunmasını birinci dereceden hedefleyen yasaklardır.
Hükmü Özü itibariyle haramın hükmü üç açıdan ele alınabilir:
  • Meşruiyeti: Fiil, temelden  gayri  meşru  sayılır; zaruret durumu  dışında  hiçbir  biçimde  meşruluk kazanamaz.
  • Hukukî sonucu:Mükellef  bu  fiili  yaparsa,  bâtıl kabul edilir, fiile hiçbir olumlu sonuç bağlanmaz ve ulaşılmak istenen menfaat fiilin sahibine tanınmaz. Örneğin  hırsızlık  fiili,  mülkiyetin  kazanılması  için sebep oluşturamaz.
  • Yaptırımı:
Bir  şeyin haram  kılınarak  yasaklanmışolması, hem iman, hem de amel bakımından büyük önem taşır.

Haramın İmanî Yönü: Haramı  inkâr  edenler,  hafife  alıp alay  edenler  veya  helal  sayanlar, dinin  sınırları  dışına çıkar.

Haramın Amelî Yönü: Haramın karşılığında, bir farz olduğu düşünülür;bunun için haramın zıddı/terki  farzdır.
Haram  fiili  işlemekten  sakınanlara  "âdil",  işleyenlere  ise "fâsık,  âsî,  günahkâr"  denir.
Saf terk, kişinin  günahlığını bilmediği  ve  nefsinin  de  yöneltmediği  günahlardan  uzak durmasıdır.

Dolaylı Haram (haram li-ğayrihî)Tanımı

Dinin ana kaynaklarının (Allah ve resulünün)  özü/mahiyeti  açısından  değil,  vasfı  açısından  kötülük  ve zarar içermesine dayanarak dış  bir unsur dolayısıyla haramlığına  hükmettiği fiildir. Bu tür haramlara, "vasfından  dolayı/geçici  haram"  da  denebilir. 
Riba(faiz) veya fâsit şart içeren satış; başkasının malını rızasız almak gibi.

Hükmü

Dolaylı haramın hükmü de üç açıdan ele alınabilir:

  • Meşruiyeti: Fiil, aslı açısından meşrudur, ama vasfı açısından gayri meşru sayılırb.
  • Hukukî  Sonucu:   Örneğin,  ribalı  veya  fâsit  şart taşıyan  satış,  bâtıl  akitlerden  değil,  fâsit  akitlerden sayılır.
  • Yaptırımı: Dolaylı haramda, meşru kısım yapılabilir,  ama  haram  kısmın  terki  farzdır.  Ayet veya  hadislere  dayalı  olan  kesin  dolaylı  haramı inkâr eden de, dinin sınırları dışına çıkar.

Haram şüphesi bulunan şeyden kaçınmak esastır: "Sana şüpheli  geleni  bırak,  şüpheli  gelmeyeni  al."  (Buhârî, "Büyû", 3; Tirmizî, "Sıfatu'l-kıyâmet", 60).

Allah'a şirk koşmanın haramlığı en başta gelir gelir. Allah'tan  başkasına  kutsallık  izafe  edilmesi anlayışını ortadan kaldırma amaçlı haramlar da böyledir.

Haramın Dereceleri

Ayet ve hadislerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu, derecelendirme:
Allah'a şirk koşmak: En büyük haram, Allah'a şirk koşmaktır.
Büyük  günahlar: Allah'a şirk koşmaktan sonra,büyük günahlar gelir. Kebîre (çoğulu: kebâir) denen  büyük günahlar da, kendi aralarında bir derecelendirmeye tâbidir. Namaz, oruç gibi farzları terk etmek,  kumar,  hırsızlık,  yalan,  iftira,  cinayet gibi fiilleri yapmak da büyük günahlar arasındadır.
• Küçük  günahlar: Haramların en alt kademesinde, küçük günahlar yer alır. Bu günahlara Sağîre (çoğulu: sağâir) dedenir.

Haramı İşleme Ruhsatı

Yasak fiil "ruhsat" denilen istisnâî hükümle sadece ihtiyacı giderme derecesinde ve geçici olarak mubah, hatta bazen vacip (farz) hale gelebilir.

Ruhsatlar, iki türlüdür:

1. Terfîh (genişlik) ruhsatı(Mubah ruhsat)

  • Tanımı: Haram (azîmet/ana) hükmü ve bu hükmün sebebi ortadan kalkmadığı halde, mubah muamelesi  gören  ruhsattır. İkrah altında yani öldürülme veya bir uzvun yok edilmesi baskı ve tehdidiyle zorlanma durumunda olduğu gibi.
  • Hükmü: Mükellef, azîmet hükmüne uymak ile ruhsattan yararlanmak arasında serbest bırakılır.
  • Bununla birlikte azîmeti tercih ederek ruhsatın kullanılmaması evlâdır, ecir ve sevap kazandırır.

2.Iskat (zaruret ve kolaylık) ruhsatı (Vacip ruhsat)

  • Tanımı: Haram (azîmet) hükmü ve onun sebebi ortadan kalkan ruhsattır. Şiddetli  açlık durumunda hayatî  tehlikeyi atlatıp ölümden kurtulmak için domuz eti veya meyte gibi haram gıdaları kullanmak gibi.
  • Hükmü: Yükümlünün, canını veya bir uzvunu kaybetmekten endişe etmesi durumunda ruhsatı kullanmak vaciptir (el-Bakara 2/173).

Helal Kavramı

Helal terimi, mubah teriminin eş anlamlısıdır.
Mubah için, ayrıca "hıll  (bağlanmamış/yasaklanmamış/bağsız),  mutlak (serbest),  câiz  (olağan)" terimleri  de  kullanılır.
Mubahın kaynağı, ya dindir (ibâha-i şer'iyye), ya da insan aklıdır (ibâha-i akliyye).

1.İbâha-i şer'iyye
  • Şâri'nin fiil veya terkinin cevâzını bizzat düzenlediği mubahlardır. Kurban etlerini saklamanın helalliği (Buhârî, "Edâhî", 16) gibi.
  • Bu tür mubahları/helalleri inkâr etmek, kesin  bir delile  dayanıyorsa  küfürdür, kişiyi dinden çıkarır. Allah'ın  haram  kılmadığını  haram  kılan,  Allah'ın haram kıldığını helal kılan gibidir.

2.İbâha-i Asliyye/Akliyye (Istıshâbu'l-Hâl/Hükm-i Aslî)
Eşyada aslolan, mubah oluştur(el-aslu fi'l-eşyâi el-ibâha) ilkesi  vardır. 
Günlük insanî ihtiyaçlarımızın geneli mubahtır.
İbâha-i akliyye, çok geniş bir helal dairesi ortaya koyar.

Günlük Hayatımızdaki Başlıca Haramlar-Helaller

Gıdalarda Haramlar-Helaller

Hayvanî Gıdalar: Kur'ân-ı sadece domuz etinin haramlığı belirtilmekle yetinilmiştir. Haram  kılınan  hayvanların ölüm  tarzı ile kesim usûlü öne çıkarılmıştır.

Cinsleri

Kara Hayvanları
Domuz etinin ve yağının yenmesi haramdır.
Diğer  kara hayvanlarına gelince, Kur'ân-ı Kerim'de gıdaların yenmesi, genellikle temiz-pis (tayyibât-habâis) karşıtlığıyla ele alınarak, temel ölçüt verilmiştir.

Eti yenmeyen hayvanlar üç kısma ayrılabilir:

  • Azı dişleriyle kapıp avlayan, parçalayan ve kendisini savunan hayvanların  etleri  haramdır. Domuz, kurt, ayı,arslan, kaplan, pars, maymun, sansar, sırtlan, fil, köpek, kedi, keler, tilki, gelincik gibi dört ayaklı hayvanlar.
  • Tırnaklarıyla kapıp avlanan ve korkunç tabiatlı olan kuşların etleride haram veya tahrîmen mekruhtur. Kartal, akbaba, atmaca, çaylak, kuzgun, karga, yarasa, şahin gibi kuşlar.
  • İğrenç tabiatlı olan, insana tiksinti veren hayvanların etleri de haramdır. Fare, yaban faresi, yılan, akrep, kene, kurbağa, kara ve deniz kaplumbağası, arı, karasinek, sivrisinek, köstebek, kirpi ve haşerat gibi.

Melez Hayvanlar

Eti yenen bir hayvanla eti yenmeyen bir hayvanın çiftleşmesinden doğan hayvanların etlerinin yenip yenmeyeceği tartışmalıdır.
Deniz/Su Hayvanları: Bu konuda üç ana yaklaşım vardır:
Bütün Deniz Hayvanları Helaldir Görüşü: Fakihlerin çoğunluğu,  bütün  deniz/su  hayvanlarının -kendiliğinden ölmüş olsa bile-helal olduğu görüşündedir.

Eti Yenen Kara Hayvanlarına Benzeyenlerin Helalliği Görüşü: Şâfiî  mezhebi içinde, Hanefîlere biraz paralel düşecek biçimde, su hayvanlarından eti yenen kara hayvanlarına benzeyenler helal, eti  yenmeyen kara hayvanlarına benzeyenleri haram sayanbir görüşbulunmaktadır.

Yalnızca  Balık  Helaldir  Görüşü: Hanefîlere göre, deniz hayvanlarından yalnızca bütün türleriyle balık  helaldir. Kendiliğinden  ölmüş ve su üzerine çıkmış  alıklar yenmez. Balık  dışındaki  deniz  hayvanları,  ya  iğrençtir (habâis), ya da boğazlanmadığı için leş (:meyte) sayılır.

Vasıfları

Allah Adı Anılmadan Kesilen Hayvan: Hayvan kesiminde Allah adını anmak (besmele çekmek: tesmiye), etin  yenmesinin  helal  olması  için  şarttır. Kesen kişinin Müslüman yahut ehl-i kitap olması gerekir. Bu yüzden; ateistlerin, animistlerin  ve putperestlerin kestiği hayvanın eti helal değildir. Usûlünce Kesilmeden Ölen Hayvan (meyte,  murdar):Dinî kesim usûlünce yapılmayıp kendiliğinden veya başka hayvanların saldırısı sonucu ölmüş hayvanlara meyte (murdar) adı verilir. Meytenin yenmesi haramdır.

Pislik Yiyen Hayvan  (cellâle):Tavuk, kaz, ördek ve hindi gibi eti helal kümes hayvanlarının dinen necis sayılan maddelerle beslendikleri takdirde bekletilmeden kesilip yenmeleri bütün mezheplere göre mekruhtur.

Bitkisel Gıdalar

Sarhoş Edici ve Uyuşturucu Maddeler

Sarhoş edici içkiler "hamr"  kapsamında  Kur'ân'da  ele alınmış, birey ve toplumlara büyük zararlar veren ve yıkım yapan  şeytan  işi  pisliklerden  birisi  sayılarak  kesin  bir üslupla yasaklanmıştır (el-Mâide 5/90-91).

Hz.Peygamber (sav)'in (s.a.v) "Her sarhoşluk veren şey hamrdır (şarap) ve her hamrda haramdır" (Buhârî, "Ahkâm",  21;  Müslim,  "Eşribe",  73-75;  Ebû  Dâvûd, "Eşribe",  5)  hadisi,  her  türlü  sarhoş  edici  sıvı  veya  katı maddenin  haram  olduğunu  belirtir.  Uyuşturucu  her  çeşit madde de bu kapsamdadır.

İslâm içilmesinin yanı sıra, içki ticaretini de haram saymış, Müslümanın gayri müslimle de olsa içki alışverişini yasaklamıştır.

Keyif Verici Maddeler

Birçok âlim sigara içmenin  haram  olduğunu  söylemiştir.
Sigara içmek en azından tahrîmen mekruhtur.

Zaruret ve Darda Kalma Durumları

İslâm'da zaruretler, mahzurları (haramları) ortadan kaldırır. Bir haramı helal saymamak ve haddi aşmamak kaydiyle, bazen zaruret miktarınca, yasak bir fiil işlenebilir.

Açlık ve Susuzluk Zarureti

Açlık  veya  susuzluktan  ölme  kertesine  gelen  kişi,  canını kurtaracak kadar haram nesne yiyebilir veya içebilir.

Haram Nesnelerle Tedavi

Zarureti İlaç da gıda gibi, hayatın zaruretlerinden biridir. Başkası  bulunmadığı  için  içki  veya  alkollü  ilâç,  zaruret prensibi dolayısyıla kullanılabilir.
Haram  nesneyle  tedavi  için,  şu  şartlar  bulunmalıdır:
  • Kullanılmadığı  takdirde,  sağlığı  tehdit  eden  gerçek  bir hastalık  bulunmalı, 
  • Yerine geçecek helal bir ilaç olmamalı, 
  • Uzmanlığına güvenilir bir doktor tarafından tavsiye edilmiş olmalı.

Kılık-Kıyafetle İlgili Haramlar-Helaller

Giysiler

Dışarıda erkeğin göbekle diz kapağı arası,  kadının  ise  el, ayak ve yüz dışındaki bütün vücudunun örtülmesigerekir.

Giyimin temel ilkeleri; avret denilen  yerleri  örtmek (tesettür),    temiz    ve    güzel    görünmek, dikkat çekici davranışlardan  kaçınmak,  kendi  cinsiyetine  özgü  giysileri giymek  ile  giysinin  şeffaf  olmaması, vücut hatlarını belli etmemesi şeklinde belirlenmiştir.
Erkeklerin, saf ipek veya malzemesinin  çoğu ipek olan giyecekler ile altını giyecek, süs ve eşya olarak kullanması haramdır.(Ebû  Dâvûd,  "Libâs",  4,  9,  11;  Nesâî,  "Zînet", 40, 43, 45).

Bedene Müdahaleler

Saç Ektirmekve Peruk Takmak: 
Hz.Peygamber (sav)'in yasakladığı ve lânetlediği şeylerden birisi de,saçı dökülen veya  dökülmeyen kimselerin başlarına başkalarının saçlarını koymaları veya bunları eklemeleridir (Buhârî,  "Libâs",  83,  85;  Müslim, "Libâs",  115,  117,  119).
Kellik ve dazlaklıktan ağır psikolojik rahatsızlık duyanların saç ektirmesi, bir tür tedavidir, yasak kapsamına girmez.

Kaş Aldırmak:
Bu, yaratılışı değiştirme mahiyetindedir.
Hz.Peygamber (sav)'in lânetine, gereksiz tüy ve kaş aldıran ve alanlar da dâhildir (Buhârî, "Libâs", 82, 84; Müslim, "Libâs", 120).

Dövme Yaptırmak ve Dişlerin Şeklini Değiştirmek:
Hz. Peygamber (sav) vücuduna dövme (veşm) yaptıran  ve yapana, tedavi amacı dışında dişleri yontarak (teflîc) şeklini değiştiren ve bunu yaptırana lânet etmiştir (Buhârî,  "Libâs",  82-87;  Müslim, "Libâs", 119).

Estetik  Ameliyat:
İnsanı  aşağılık  kompleksine iten, toplum içinde manen işkence çekmesine sebep olan bir anormallik veya  fazlalık  olursa,  bunun  izâlesi, tedavi mahiyetindedir.

Ev Eşyası ve Gereçleriyle İlgili Haramlar-Helaller

Altın ve Gümüş Kaplar, İpek Sergiler

Hadiste (Buharî,  "Eşribe",  28;  "Et'ime",  29;  Müslim, "Libâs",  4,  5),  altın  ve  gümüşün  kap-kacak  ve  ev  eşyası, ipeğin  de  sergi  vb.  olarak  kullanılmasını,  erkek  ve  kadın bütün Müslümanlara haram kılmaktadır.

Resim ve Heykel

Resmin konusuna, ressam veya resmi kullananın maksadına ve kullanıldığı yere göre çeşitli  hükümler getirir. Bu hükümleri, şöylece belirtebiliriz:
Tevhid İnancına ve İslâm Ahlâkına Aykırı Resimler: Mukaddes  sayılan,  tapınılan,  ulûhiyyet (tanrılık) izafe edilen şeylerin resimlerini yapmak ve kullanmak haramdır.
Canlı  Resimleri: Resimlerin  dinî  bir  kutsama  ve ululamaya  götürmedikçe  câiz  olduğudur.  Titizlik gösterilen nokta, tevhid inancının korunmasıdır.
Canlılara Ait Olmayan Resimler: Bunların dışında kalan resimlerden canlılara ait olmayanları yapmak ve kullanmak serbesttir.Heykele  gelince,  "İçinde  heykeller  bulunan  eve  melekler girmez"  (Buhârî,  "Bed'u'l-halk",  7; "Megâzî", 12; sahih hadisler Müslümanın evinde heykel bulundurmasına ve heykel yapmasına engeldir.

İş-Meslek ve Kazançta Haramlar-Helaller

Haram işlerde çalışmak, hırsızlık ve gasp, ihtikâr (karaborsa), faiz (ribâ), rüşvet, kumar, piyango ve faiz esasına dayanan bireysel emeklilik ve hayat sigortası. Sigortalının  ödediği  para  "ödünç"  olsa,  alacağı  ancak verdiği kadar olur, fazlası faizdir. Toplanan  sigorta  primleri,  haram-helal  kaidelerine  riayet edilmeden  nemalandırılmaktadır.  İşte  bu  sebeple  adına hayat  sigortası  vb.  denilen  bu  tür  bir  işlem,  İslâm'a  göre meşru değildir.

Aile ve Cinsel Konulardaki Haramlar-Helaller

Muharremât Müslüman olmayanlar aynı zamanda ehli kitap da değilseler, onlarla evlenmek Müslüman erkek  ve  kadınlar için haramdır (bk. el-Bakara 2/221).

Geçici Evlilik

İslâm'dan önce zina ve geçici bir zaman için evlenme (nikâhu'l-müt'a) yaygındı. Hz. Peygamber  (sav) geçici evliliğe izin vermiş, sonra yasaklamıştır.

Çocuk Düşürmek veya Aldırmak

Annenin hayatını tehdit eden zorunlu bir durum olmadıkça, çocuk düşürmek veya  aldırmak (kürtaj) haramdır.

Cinsel Yasaklar

Cinsellikle ilgili haramlar: Yabancı  birisinin  avret  yerine bakmak,  elle boşalma  (istimnâ/mastürbasyon), üreme organından  başka  bir  yerden  cinsel  birleşme,  adet  gören kadınla  cinsel  ilişkiye girme,  zina,  homoseksüellik, lezbiyenlik/sevicilik,  yabancı (nâmahrem)  olan  karşı  cins ile  baş  başa  kalma  (halvet), hayvanla  cinsel  ilişki, kadınsı veya erkeksi davranışlar.

Dinlence ve Eğlenceyle İlgili Haramlar-Helaller

Evde Hayvan Bakmak

Evde hayvan beslemenin kural olarak câiz sayıldığı söylenebilir.
Evde korunma ve avlanma amacı dışında süs olarak  köpek  beslenmesi,  genel  olarak  hoş  karşılanmamış ve haram görülmüştür.

Tavla, Satranç ve Benzeri Oyunlar

Sadece dinlenmek ve eğlenmek için tavla, satranç, kâğıt, domino, okey gibi oyunları oynamanın  mubah  (serbest) olabilmesi için dört şart vardır:
• Namazın geçmesine veya gecikmesine sebep olmamak,
• Hiçbir menfaat beklememek; kumar oynayarak kazanç elde etmek istendiği  takdirde, kesinlikle haramdır,
• Oyun esnasında dilini kötü sözden korumak,
• Normal dinlenme ve eğlenme ölçülerini aşarak vakit israfına varan alışkanlık ve düşkünlük  haline getirmemek.

Hayvan Dövüştürmek

Zevk ve eğlence uğruna hayvanlara eziyet etmekten ibaret olan bu âdeti Peygamberimiz (sav)yasaklamıştır  (Ebû Dâvûd, "Cihâd", 51; Tirmizî, "Cihâd", 30).

Şarkı-Türkü Söylemek, Dinlemek ve Çalgı Çalmak

Müziğin, duruma göre değişen hükümleri vardır:
• Dünya arzusu ve şehvet hisleriyle dolup taşan gençler için yalnızca bu duyguları tahrik eden müzik haramdır.
• Vakitlerinin çoğunu buna veren, iştigali âdet haline getiren kimse için mekruhtur.
• Güzel sesten  zevk  alma  dışında  bir duyguya kapılmayan kimse için müzik mubahtır.
• Allah sevgisiyle dolup  taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehaptır.
• Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır. • Müzik âleti içki meclislerinin sembolü olan âletlerden ise bunu kullanmak haram olur; diğerleri mubah olmakta devam eder.
• Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına  aykırıysa,  bunu  müzikli  veya  müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •