Haberler:

Hiçbir başarı tesadüf değildir

Ana Menü

Ünite 6: Yeni İlm-i Kelâm - Sorularla Öğrenelim

Başlatan Arif ARSLANER, Haz 01, 2023, 10:28 ÖÖ

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Arif ARSLANER

1. Yeni kelâm anlayışının doğmasında etkili olan enönemli dış amil nedir?
Cevap: Batıda Rönesans'la birlikte fikir, sanat ve bilimde yaşanan gelişme ve sıçrama sonrasında diğer İslami disiplinlerde olduğu gibi kelâm ilmi de canlılığını yitirerek çağın sorunlarına cevap veremez bir duruma gelmişti.

2. XIX. yüzyılda batı düşünce dünyasının gelişmesiyle birlikte, bu durumdan rahatsız olan ve doğu düşünce
dünyasının eski canlılığını kazanması için çalışmalar yürüten başlıca âlimler kimlerdir?
Cevap: Muhammed Abduh, Cemaleddin Afgânî, Seyyid Ahmed Han, Filibeli Ahmed Hilmi, Şiblî Nu'manî, Emir Ali, İzmirli İsmail Hakkı, Abdüllatif Harpûtî gibi isimlerdir.

3. Bu âlimlerin ortak kanaati nedir?
Cevap: Bu âlimlerin ortak kanaati klasik kelâm argümanlarıyla çağın pozitivist, materyalist akımlarına karşı konulamayacağı yönündedir. Onlar daha önce olduğu gibi kelâm ilminin zaman ve zemine göre değişebilen vesâilinin değiştirilerek yeni argümanlar ihdas edilebileceğini ve çağın inanca yönelik saldırılarının bu şekilde göğüslenebileceğini düşünmüşlerdi.

4. Yeni İlm-i Kelâm nasıl tanımlanmıştır?
Cevap: Bütün şekilleriyle materyalizmi ve felsefi birgörüş olarak pozitivizmi reddeden, dine karşı yapılanbiyolojik ve psikolojik teknikleri (Darwinizm, Freudizm)cevaplandıran, yeni felsefi cereyanları eleştirdikten sonramüsbet ilimden de istifade ederek, Allah'ın varlığını ispateden, İslamın akâid konularını isbât ve izah ederekmukaddesâtı savunan bir ilim, olarak tanımlanmıştır.

5. Batı düşünce dünyasının dönüşümünü sağlayan enönemli olay nedir?
Cevap: Bu değişimi sağlayan olayların muhtemelen enönemlisi, Kopernik'in Dünya'yı merkeze alanBatlamyusçu evren görüşü yerine güneşi merkeze alanevren görüşünü ortaya koymasıdır.

6. Batlamyusçu evren görüşü nedir?
Cevap: Aristo'nun ortaya attığı Dünya'nın sabit merkezolduğu; bütün gezegenlerin, yıldızların, Güneş ve Ay'ındünyanın etrafında döndüğü anlayışa "Batlamyusçu evrengörüşü" denir.Bu görüş yaklaşık 1500 yıl hâkimiyetinisürdürmüştür.

7. Kopernik'ten sonra Kepler ve Galile'nin çalışmaları,bilim tarihine ne gibi katkılar sundu?
Cevap: Astronomi'yi fiziğin bir parçası olarak tanımlayanKepler, fizik yasalarını gök cisimlerine uygulayan kişiolarak öne çıktı. Galile (1564-1642) ise teleskopkullanarak ilk ciddi yıldız gözlemlerini yapan kişi olaraktarihe geçti. Galile yaptığı gözlemler sonrasında sabitevren modeline ölümcül bir darbe indirdi.

8. Kopernik ve Kepler'e karşı kilisenin tavrı ne olmuş vebu tavır, gidişatı nasıl şekillendirmiştir?
Cevap: Kopernik ve Kepler'le ortaya çıkan Kilise-bilimkarşıtlığında son derece sert tartışmalara neden oldu veGalile engizisyon mahkemesinin aforozundan artıkgörüşlerinden vazgeçtiğini söylemekle kurtulabildi.

9. Newton, daha önceki çalışmaların üzerine ne gibikatkılar sundu?
Cevap: Newton (1642- 1726) geldi. Newton, gezegenlerineyin yörüngede tuttuğu, Dünyanın altındakilerin nedendüşmediği gibi sorularla uğraştı ve daha sonra bilimtarihinde çok önemli yeri olan yer çekimi kanununukeşfetti. Newton, ağaçtan elmayı düşüren kuvvetin, aynızamanda Ay'ı dünyamıza doğru çektiğini ortaya koydu.Ona göre bu yasa sayesinde gezegenler yörüngelerindehareket ediyordu. Newton bu yeni keşfe "evrensel çekimyasası" adını verdi.

10. Francis Bacon, bilim çalışmalarına ne gibi katkılardabulundu?
Cevap: Francis Bacon (1561-1626) kendisine kadar heralanda kullanılan tümdengelim yöntemini eleştirerekbilimde takip edilmesi gereken yöntemin gözlem vetecrübe olması gerektiğini savundu. O, her şeydetümdengelim yöntemine dayandıkları için Aristo veskolastikleri eleştirdi ve bu yöntemde akıl yürütmelerdekullanılan öncüllerin filozofların kendi yargıları olduğunu,tabiatta bunların herhangi bir gerçekliğinin olmadığınıiddia etti. Gerçek filozofun tabiatı incelemesi ve oradanhükümlere varması gerektiğini söyleyen Bacon, gözlem vetecrübe olmadan bilginin meydana gelmeyeceğini ilerisürdü.

11. Descartes kendinden önceki filozoflara karşı nasıl birtutum sergiledi?
Cevap: Descartes kendinden önceki filozofları bilim vematematiği bilmemekle, geçerliliği olmayan delillerikullanmakla eleştirdi. Ona göre iyiyi kötüden ayırabilecekve bilgide kesinliği verebilecek yegâne vasıta akıldır.

12. ilimde sekülerleşmenin meydana gelmesine de öncülükeden Descartes anlayışı, bilimde Tanrı'ya atıf yapmışmıdır?
Cevap: Descartes kesinliği sebebiyle matematiğikendisine model olarak almıştı. Kartezyen felsefeninkurucusu olan Descartes, ortaya koyduğu düalist anlayışlailimde sekülerleşmenin meydana gelmesine de öncülüketti. Bu anlayışın bir sonucu olarak modern bilimleuğraşan insanlar yaptıkları araştırma ve incelemelerdeTanrıya atıfta bulunma gereği duymamışlardır.

13. David Hume'un metafizik bilgiye karşı bakış açısınasıldı?
Cevap: Hume duyuları bilgi elde etmenin tek vasıtasıolarak gördü. Bundan hareketle de metafizik bilgiyi yanlışve dayanağı olmayan bir nevi zihnî yanılma saydı.Hume'a göre metafiziğin bilmeye çalıştığı şeyleribilmenin imkânı yoktur. Zira metafizik bilginin dayandığı aklın; tabiat olaylarını, kâinatın dayandığı aslı, amaç veplanını bilme imkânı yoktur. Ona göre bir şeyinbilinebilmesi için öncesinde bir duyu algısının olmasızorunlu1dur.

14. Kant, bütün zihinsel çıkarımları reddeden Hume'denfarklı olarak aklın tabiatla nasıl bir ilişki içinde olduğunukabul etmiştir?
Cevap: Kant, aklın tabiata karşı pasif olmadığını ve aklıntecrübe ile gelen bilgileri kavramlaştırdığını, duyularlakavranması mümkün olmayan sebeplilik, zaman ve mekângibi bir alanın mevcut olduğunu ve bu alanın inkâredilmesi mümkün olmadığını düşünür.

15. Kant ve Hume'un hangi görüşleri modern düşünceningiderek sekülerleşmesine sebep olmuştur?
Cevap: Hume'un her şeyi duyulara hasretmesi ve sebepsonuçilkesi dahil bütün ideleri reddetmesi, Kant'ın ahlakialanda Tanrı'ya yer verse de metafiziği bilgi alanınındışına atması modern düşüncenin giderek sekülerleşmesinide beraberinde getirdi.

16. Batıda ortaya çıkan zihniyet değişimi ve bununsonrasında tecrübe ve gözleme dayalı bilgi, mekanik vedeterminst evren anlayışı, Tanrı kavramına karşı olan veözellikle İslâm'la ilgisi olan hangi akımları ortayaçıkarmıştır?
Cevap: • Pozitivizm• Darwinizm• Materyalizm

17. Pozitivizm kim tarafından ve ne zaman ortayakonulmuştur?
Cevap: Auguste Comte (1798-1857) tarafından XIX.yüzyılda ortaya atılan felsefi düşüncedir.

18. Comte insanlık tarihini hangi evrelere ayırmıştır?
Cevap: Fenomenlerin Tanrı ya da manevi nedenlerleaçıklandığı dinî evre, olayların soyut kuvvetlerleaçıklandığı metafizik evre ve insanın sadecegözlemlenebilene yöneldiği ve yalnızca olaylar arasındakiyasalar ya da değişmez bağlantıları incelediği pozitif evreolmak üzere üç devreye ayırmıştır.

19. Darwinizm nedir, kim tarafından ortaya atılmıştır?
Cevap: Darwinizm, Charles Darwin (1809-1882)tarafından ortaya atılan modern evrim teorisinin adıdır.Tekâmül nazariyesi olarak da adlandırılır.

20. Evrim teorisi ilk defa Darwin'le mi ortayakonulmuştur ve Darwin'in bu teoriye yaptığı katkılarnelerdir?
Cevap: Evrim teorisi daha önce de bilinen bir teori idi.Darwin'in bu teoriye katkısı tabii ayıklama (selection)fikrini bu teoriye dâhil etmesidir. Darwin'in ortayakoyduğu bu teoriye göre canlılar arasında acımasız birmücadele vardır. Bu mücadele varlıklar arasında bir çeşitseçme yani ayıklama işlevi görmektedir. Bu mücadele esnasında en güçlü olanlar hayatta kalırlar, zayıf ve güçsüzolanlar, yok olmaya mahkûmdur.

21. Darwin'in tabiat düzeni-Tanrı arasında kurduğu ilişkinasıldır?
Cevap: Darwin, tabiata düzenin değil, düzensizlik vetesadüfün hakim olduğunu ileri sürmüş böylece din veTanrı inancından uzaklaşmıştır.

22. Materyalizm nedir?
Cevap: Materyalizm, maddeyi değişmez, aktif ve dinamikbir prensip olarak kabul eden, ruh ve düşünce gibicevherlerin bu maddenin bir tezahürü olduğunu iddia edenya da bunları inkar eden düşünce akımı.

23. İslam dünyasında XIX. yüzyılda etkin olanmateryalizmn öncüsü kimdir?
Cevap: İslam dünyasında XIX. yüzyılda etkin olanmateryalizm, tarihi materyalizmdir ki bu akımın öncüsüKarl Marx'tır (1818-1883).

24. Marx, Hegel'den mülhem olarak tarihi hangi değişimve dönüşüm aşamalarına ayırır?
Cevap: Marx, Hegel'den mülhem olarak tarihi düzenliilerleme esasına göre ilkel toplum, Asyatik toplum, köletoplayıcıtoplum, feodalizm ve kapitalizm olarak beşdeğişim ve dönüşüm aşamasına ayırır.

25. İslâm âlimleri arasında yeni ilm-i kelâmın ortayakonması savunulduğu XIX. yüzyılda bu ihtiyaca sebebiyetveren nasıl bir ortam sözkonusuydu?
Cevap: XIX. yüzyılda Batıda ortaya çıkan inkârcı akımlardünyayı etkilemeye devam ederken İslam coğrafyasıaskeri, iktisadi ve kültürel bir işgalle de karşı karşıyaydı.Gerek tanrıtanımaz akımları reddetme gerekse de insanhaklarını askıya alan ve insan hakları ihlallerinde bulunansömürgeci güçleri İslam topraklarından atmak içintoplumsal bir bilinç yenilenmesine ihtiyaç vardı.

26. Yeni ilm-i kelâm çabaları sonucunda ne gibifaaliyetlerde bulunulmuştur?
Cevap: Bu bağlamda ilim adamlarının fıkıh, tefsir vekelâmda yenilik arayışlarına çıktıkları görülmektedir.Fıkıhta içtihat kapısının açılması, tefsirde çağıngereklerine uygun olarak Kur'ân'ın tefsir edilmesi birihtiyaç olarak görülmüş ve bu alanlarda yoğun çalışmalaryapılmıştı.

27. XIX. yüzyılda yeni ilm-i kelâmın dünyadaki başlıcaöncüleri kimlerdir?
Cevap: Hint alt kıtasında Seyyid Ahmed Han, ŞiblîNu'manî, Emir Ali, Muhammed İkbal, Mısır'daMuhammed Abduh, Reşid Rıza, Osmanlı Türkiyesi'ndeAbdüllatif el-Harpûtî, İzmirli İsmail Hakkı, FilibeliAhmed Hilmi bunlardan bir kaçıdır.

28. Abdüllatif el-Harpûtî kimdir?
Cevap: Abdüllatif el-Harpûtî, kelâm ilmi ile ilgili ikiönemli eseri bulunmaktadır. Bunlardan biri Tarih-ı ilm-i kelâm diğer ise Tenkihu'l-Kelâm fi akâdi ehl'ilİslam adınıtaşımaktadır. Esasen Harpûti'nin Yeni İlm-i Kelâmbağlamında üzerinde durulması gereken eseri budur.

29. Harpûtî'nin yeni bilime karşı bakış açısı nasıldır?
Cevap: Harpûtî'nin yeni bilim karşısında pasif olmadığıgörülmektedir. O bu bilim içinde yararlanılabilecekverilerin olduğunu, bunların alınıp kullanılması gerektiğiniöte yandan dinle uzlaşması ve tevil edilmesi mümküngörünmeyenlerin de reddedilmesi gerektiğini söyleyerekeklektik bir yöntem takip etmiştir.

30. İzmirli İsmail Hakkı kimdir?
Cevap: Yenilenme hareketinin Türkiye'deki en önemlitemsilcisidir.İzmirli'ye göre kelâm ilmi İslamî ilimlerinanasıdır. Dolayısıyla kelâm ilmi sayesinde birçok şeybaşarılabilir. İzmirli yeni bir kelâm ilmine ihtiyaçduyulduğunu belirtmektedir.

31. Muhammed Abduh kimdir?
Cevap: Muhammed Abduh (1849–1905) MuhammedAbdûh, bu dönem Mısır'da kelâm ilminin problemleriyleuğraşan ve bu ilmin daha verimli hale gelmesi için gayretgösterenlerin başında gelmekteydi. Abdûh Beyrut veParis'te sürgün hayatı yaşamış daha sonara da Mısır'adönerek Mısır müftüsü olmuştu.

32. Muhammed Abduh kelâm ilmi ile ilgili nasıl bir seyirtakip etmiştir?
Cevap: Muhammed Abduh sürgünde kaldığı dönemdeBatı'yı tanıma fırsatı bulmuş, zamanla hocası CemaleddinEfgânî'nin ideolojik ve siyasî çizgisini terk ederek uzunvadeli hedeflere yönelmiş buna paralel olarak tedrisatıyeniden düzenlemeye yoğunlaşmıştı.

33. İçerik itibariyle Abduh'un ortaya koyduğu kelâm nasıltarif edilebilir?
Cevap: Geleneksel kelâmdan farklı olmamıştır. Fakatkendisi bazı konulara daha çok vurgu yapmıştır. Örneğino, geleneksel kelâm eserlerinde ihtilaf konusu olankonulara değinmeyi, aslı ilgilendirmeyen meselelerleilgilenmeyi pek hoş karşılamamış, toplumun ihtiyaçduyduğu konulara öncelik verilmesini istemiştir.

34. İngilizlerin Hindistan'ı işgalinden sonra zihniyetdeğişimine ihtiyaç olduğunu ve bu zihniyet değişiminigerçekleştirmede Kelâm ilminin önemli rollerüstlenebileceğini düşünen Hint âlimler kimlerdir?
Cevap: Bu alimler Seyyid Ahmed Han, Şiblî Nu'manî,Emir Ali, Muhammed İkbâl, Ebu'l-Kelâm Azâd gibialimlerdir.

35. "Tabiatçı kelâm" ne demektir?
Cevap: Seyyid Ahmed Han'ın ortaya koyduğu ve mevcutilimlerle uyumlu yeni bir kelâmı gerekli kılan kelâmatabiatçı kelâm denir.

36. ,Seyyid Ahmed Han, yeni kelâm anlayışını ortayakoyarken hangi kaynakları değerlendirmiştir?
Cevap: Sadece Ehl-i sünnet kaynaklarıyla yetinmemiş,Mutezile ve filozofların görüşlerinden özellikle o dönemde Hindistan'da çok ilgi gören YeniMu'tezilecilikten önemli ölçüde yararlanmıştır.

37. Şiblî Nu'manî kimdir?
Cevap: Şiblî Nu'manî (1857-1914) Yeni kelâmhareketinin Hindistan kıtasındaki asıl teorisyeni olarakbilinir. Şiblî Nu'manî, İlmu'lkelâm, İlm-i Kelâm-ı Cedidve Nedvetü'l- ulemâ adlı eserleriyle tanınır.

38. Şiblî'ye göre kelâm ilmi nasıl bir süreçten geçmelidir?
Cevap: Şiblî'ye göre kelâm ilminin modern fikirlerışığında yeniden ele alınması gerekir. Ne var ki o, SeyyidAhmde Han'dan farklı olarak dinin modern düşünceylezaman zaman çatışabileceğini, felsefi nazariyelerindeğişebileceğini, dolayısıyla bunların dinde esasalınmamaları gerektiğini söylemiştir.

39. Şiblî'ye göre kelâm ilminin sınırları nasıl olmalıdır?
Cevap: Şiblî Numanî yeni kelâm ilminin sahasının itikatlasınırlı olmadığı kanaatindedir. Ona göre geleneksel kelâmilminde itirazlar yalnızca itikat esaslarına yöneltildiği içinkelâmcılar yalnızca inanç konularını ele alıpsavunmuşlardır.

40. Yeni ilm-i kelâm ile geleneksel kelâm arasındaki temelfark nedir?
Cevap: Yeni ilm-i kelâmı, geleneksel kelâmdan ayırantemel farklılık, yeni dönem kelâmcılarının kelâmîproblemlere yaklaşım biçimleri ile ele aldıkları konular veöncelikleridir.

41. Yeni dönem kelamcılarının bilgi ve varlığa karşı bakışaçısı nasıldır?
Cevap: Yeni dönem kelâmcıları bilgi ve varlık konularınagirmeyi, uzun uzun bu konuları tartışmayı pek hoşkarşılamamışlardır. Hatta klasik kelâma yönelttiklerieleştirilerden biri de bu dönemde yazılan kitapların uzungirişler ve başlangıç ilkeleri ile ilgili konulardan oluşuyorolmasıdır.

42. Şiblî Nu'manî'nin modern bilimin akılcılığınınetkisinde kalması, onu hangi istikamete sevk etmiştir?
Cevap: Şiblî Nu'manî, modern bilimin akılcılığınınetkisinde kalarak modern rasyonalizme daha yakın birtavır sergilemiştir.

43. Yeni kelâmcıların geleneksel kelâm argümanları ileolan ilişkisi nasıldır?
Cevap: Yeni kelâmcılar her ne kadar geleneksel kelâmargümanlarının yetersiz olduğundan şikâyetçi olmuşlarsada kendilerini o delilleri kullanmaktanalıkoyamamışlardır. HattaMuhammed Abduh, Allah'ınvarlığının ispatında klasik imkân deliline başvurmuş,Seyyid Ahmed Han, sebeplerin sebebine giden felsefidelili kullanmış ayrıca bu dönemdegaye ve nizam deliliile fıtrat delilleri de rağbet görmüştür.

44. Muhammed İkbal Kant'ın etkisinde kalan klasikkelamcılarına karşı nasıl bir tutum takınır?
Cevap: Klasik kelâmcıların kullandığı, hudus, imkân,gaye ve nizam delillerinin hiçbirinin Allah'ın varlığınıispat etmediğini iddia etmiştir.

45. İzmirli, İkbal'in görüşlerine dolaylı olarak nasıl bircevap vermiştir?
Cevap: Kant'ın delillere yönelttiği eleştirileri incelemişve onun ortaya koymaya çalıştığı argümanların yetersiz veçelişkili olduğunu ifade ederek bir anlamda İkbale decevap vermiştir.

46. Şiblî Nu'manî ve Seyyid Ahmed Han peygamberlikmüessesesini nasıl görmüşlerdir?
Cevap: Şiblî Nu'manî ve Seyyid Ahmed Han gelenekselkelâm anlayışından farklı olarak peygamberliği Allahvergisi değil, çalışıp kazanma ile gerçekleşen bir şeyolarak görmüşlerdir.

47. İzmirli İsmail Hakkı, Muhammed Abdûh ve öğrencisiReşîd Rızâ peygamberlik müessesesini nasıl görmüşlerdir?
Cevap: İzmirli İsmail Hakkı, Muhammed Abdûh veöğrencisi Reşîd Rızâ geleneksel görüşü yanipeygamberliğin Allah'ın bir bağışı olduğunusavunmuşlardır.

48. "Mucize," ne demektir?
Cevap: Peygamberlik iddiasında bulunan kimseningösterdiği ve benzerini meydana getirmek hususundamuhataplarını aciz bırakan olağanüstü olay olaraktanımlanır. Mucize, insanların benzerini getirmekten acizolduğu bir hadise olduğundan Allah'ın fiilidir.

49. Şiblî'nin mucizeye bakış açısı nasıldır?
Cevap: Şiblî 'ye göre Allah'ın koyduğu âdetlerinbozulması ve mucizenin hârikulâde olması düşüncesidoğru kabul edilemez. Çünkü Allah tarafından takdiredilen 'adetler yani tabiat kanunları değişmez. Bununlabirlikte Şiblî, Kur'ânda geçen olağanüstü olayların aklaaykırı olmadığı görüşündedir.

50. Seyyid Ahmed Han'ın mucizelere karşı bakış açısınasıldır?
Cevap: Seyyid Ahmed Han, hadîslerde geçen hissîmucizeleri inkar eder, Kur'ân'da geçen mucizleri de aşırıyoruma tabi tutar ve farklı anlamlar verir.

51. Geleneksel kelâm kitapları ile Yeni İlm-i Kelâmdönemi eserleri karşılaştırıldığında öncelikle ele alınankonuların değişkenlik gösterme sebebi nedir?
Cevap: Bu dönemin âlimleri Müslümanlara yararsağlamayacak bilgi yığınlarını aktarmak yerine onlarafayda sağlayacak, onları harekete geçirecek bilgileraktarmak istemişlerdir. Bu sebeple Gazzâlî vesonrasındaki müteahhirîn kelâmcılarda görülen bilgi vevarlık konularına fazla yer vermemişledir. Ayrıca Aristomantığı ve felsefesine yer vermeyerek onun etkisininkırılmasını istemişlerdir.

52. Yeni ilm-i kelâm âlimlerinin uzak durduğu başlıcameseleler nelerdir?
Cevap: Ulûhiyet ile ilgili mezhepler arasında tartışmakonusu yapılan sıfatların zatın aynı olup olmadığı, bilgi vevarlık konuları, kader konusu ve meâd yani ahiretkonularıdır.

53. Yeni ilm-i kelâm dönemi âlimlerinin en fazla öne çıkanözellikleri nedir?
Cevap: Eleştirel bir zihniyetle geleneğe yaklaşmaları vemezhep taassubundan oldukça uzak durmalarıdır. Örneğinİzmirli İsmail Hakkı, dinî metinler dışında hiçbir âlimingörüş veya sözünün eleştiri dışı olmadığını vurgular. Buanlamda mezhep farkı da gözetmez, bütün âlimlere eşitmesafede durduğunu dile getirir.

54. Şiblî Nu'manî kelâmda yapılması gerektiğini söylediğireform nedir?
Cevap: Şiblî Nu'manî, fıkıhtakine benzer bir içtihathareketinin kelâmda da yapılması gerektiğini dile getirir.Ona göre kelâm kitaplarında 'inanç alanında taklit caizdeğildir' denildiği halde bu kural maalesef göz ardıedilmiş ve uygulanmamıştır.

55. Yeni dönem kelâmcıların inanç esaslarının yanı sıradinin bireysel ve toplumsal boyutuyla ilgili izahlara daeserlerinde yer vermeleri, oryantalistlerin nasıl bir yorumyapmalarına sebep olmuştur?
Cevap: Kelâmcıların bu gibi konuları işlemeleri,oryantalistlerin ve İslam toplumundaki Batıcı aydınlarınİslam'ın inanç esaslarının yanı sıra dinin hukuki, ahlaki,sosyal ve ekonomik ilkelerini Batılı normları esas alarakeleştiri konusu yapmalarına ve bunları "çağdışı" olaraknitelemelerine sebep olmuştur.

56. Oryantalistler, Batı dünyasının işgal sürecinihızlandırmak için Doğu toplumunun sosyal vaziyetiüzerine yaptığı gözlemler sonucu ne gibi argümanlarıkullanmışlardır?
Cevap: Doğu'nun kültür, dil, din ve tarihini irdeleyerek otoplumları çözecek, birlik ve beraberliklerini bozacakunsurlar tespit etmeye çalışmışlardır. Bu bağlamda hak vehürriyetleri gündeme getirerek İslam Hukukuna tenkitleryöneltmişlerdi. Bu tenkitler Batılılaşmış aydınlartarafından da dile getiriliyordu.

57. Batı dünyasının İslam toplumu üzerine kurguladıklarısosyal programa karşı kelâmcılar hangi argümanlarlamücadele etmişlerdir?
Cevap: İslam insan hayatı ve yaşama hakkına büyükönem verir. İslam ırk üstünlüğü gözetmeksizin bütüntoplulukları ve gurupları aynı statüde görür. Hindulardakigibi bir kast sistemi, Yahudilerdeki gibi bir ırkın üstünlüğüyoktur. Üçüncü bir husus da İslam tarihi boyuncaMüslümanların diğer din ve topluluklara karşı gösterdiğimüsamahadır. Bütün bunlar İslam'ın insan haklarıkonusunda yeterli bir donanıma sahip olduğunungöstergeleridir. Bu tür konular daha önceki kelâm kitaplarında yer verilmeyen konular olarak önümüzegelmektedir.

58. Tevhid bakımından mukayese edildiğinde İslam vediğer dinler arasındaki fark nedir?
Cevap: Diğer bütün dinlerin temeli tevhid olduğu haldebu dinlerde tevhid inancı şirkle karışmış ve bu inançönemli ölçüde zedelenmiştir. Tevhid esasını koruyabilenyegâne din İslam'dır.

59. Allah-kul ilişkisi bakımından mukayese edildiğinde İslam ve diğer dinler arasındaki fark nedir?
Cevap: İslam'da Allah ile kul arasında herhangi birvasıtanın kabul edilmemesi de İslam'ın ruhbanlığı esasalan Hıristiyanlık ve benzeri uygulamalardan üstünolduğunun delilidir.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •