Ünite 4: Mu‘tezile Kelâmı - Sorularla Öğrenelim

Başlatan Arif ARSLANER, Haz 01, 2023, 10:13 ÖÖ

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Arif ARSLANER

1. Mu'tezile kelâmının İslâm kelamındaki yeri ve öneminedir?
Cevap: Mu'tezile, hicrî II. asrın başlarında Basra'daortaya çıkan, kendisine ait özel görüşleri olan ve Kelâmınkurucusu olarak kabul edilen bir ekoldür. Ortayaçıkışından sonraki üç asırda hep tartışmaların merkezindeyer almıştır. Hatta Ehl-i Sünnet kelâmının fikritemellerinin atılmasında da bu ekolün katkısı vardır.

2. İslâm'ı yeni kabul etmiş olan Müslümanların kendikültürlerinin İslâmla karşılaşması sonucunda ne gibisorunlar doğuyordu?
Cevap: Ortaya çıkaran ihtilaflarla birlikte kendileribakımından İslamî inançlarla bağdaşmayan düşünce veekollere karşı selefin genel tutumu, onların yanlış yoldaolduklarını belirterek bu tür tavır ve yaklaşımlardan uzakdurmayı tavsiye şeklinde olmuştur. Buna rağmen özellikleyeni Müslüman olanlar arasında bid'at kabul edilenfikirlerin yayılıp taraftar bulmasına engel olunamamıştır.Çünkü bid'at ehli sayılanlar, düşüncelerini kabulettirebilmek için her türlü vasıtaya başvuruyor, nasslarıte'vîl ettikleri gibi aklî ve felsefî delillerden deyararlanıyorlardı.

3. "Kelâm" ve "kelâm ilmi" kavramları nasıl doğmuştur?
Cevap: İslam akaidini savunmada naklin yanında aklî vefelsefî delillerin kullanılmasını da gerekli gören hattanakli, aklî prensipler ışığında yorumlama ilkesini önealarak selefin metodundan farklı bir yol izleyenMu'tezile'nin kullandığı metoda kelâm adı verilmiş; bumetotla İslâmî akidelerin savunulmasını üstlenen ilmekelâm ilmi denilmiştir.

4. "Mu'tezile mezhebi" denilince temel olarak neanlaşılmaktadır?
Cevap: Her birine özel bir anlam yüklenen tevhîd, adâlet,el-va'd ve'l-vaîd, el-menzile beyne'l-menzileteyn ve elemrubi'lma'ruf ve'nnehyu ani'l-münker olarak bilinenbeş esası benimseyen bir ekol anlaşılır.

5. "Mu'tezile" kelimesi, lugâvî anlamı itibariyle nedemektir?
Cevap: "Mu'tezile" kelimesi, sözlük anlamı itibariyle"ayrılanlar", "uzaklaşanlar", "bir köşeye çekilenler" gibianlamlara gelmektedir.

6. "Mu'tezile" kelimesi, terim anlamı itibariyle nasılaçıklanabilir?
Cevap: Terim olarak itikadî meselelerin yorumunda aklave insan iradesine öncelik veren kelâm mezhebi olaraktanımlanabilir.

7. Mu'tezile mezhebinin doğuşu nasıl gerçekleşmiştir?
Cevap: Bu husustaki genel kabul, Mu'tezile'nin ilk defa,Basra'da Vâsıl b. Ata'nın (ö. 131/748) Hasan-ı Basrî'nin (ö.110/728) ders halkasından ayrılmasıyla oluşmayabaşladığıdır.

8. Hasan-ı Basrî'nin öğrencisi Vâsıl b. Ata, hocasının dabulunduğu Basra'daki bir meclise gelip, büyük günahişleyen kişinin müminkafir olma durumunu sorduğundanasıl bir cevap verir?
Cevap: "Ben, büyük günah işleyen kimseye ne gerçekmü'min ne gerçek kâfir" diyebilirim; böyle bir kimse ikimertebe arasında bir mertebededir (elmenzile beyne'lmenzileteyn).Dolayısıyla o, mü'min de değildir, kâfir de"değildir" diyerek cevap verir.Bu sözleriyle Vâsıl, büyükgünah işleyen hakkında şimdiye kadarki görüşlerden farklıyeni bir görüş ortaya koymuş olur.Bir diğer görüşe göreVâsıl, Hasan-ı Basrî'nin meclisinden kendisi ayrılmamış,bilakis kovulmuştur.

9. Amr b. Ubeyd'in de Vâsıl'a katılmasıyla Mu'tezilîliğin alakası nedir?
Cevap: Amr b. Ubeyd'in de Vâsıl'a katılmasıyla halk onlara "ümmetin görüşünden ayrılanlar" anlamında "Mu'tezile" adını vermiştir.

10. Mu'tezile olarak adlandırılanlara bu ismin anlamilişkisi nedir?
Cevap: Bu isim kendilerine, büyük günah işleyeniimandan da küfürden de ayırmaları sebebiyle verilmiştir.

11. Mu'tezilî fikirlerin ve temel ilkelerin teşekkülündeetkili olan ana faktörler nelerdir?
Cevap: • Müslümanlar Arasındaki İhtilaflara ÇözümArayışları• İslam'ı Savunma• Tercüme Faaliyetleri ve Felsefeye İlgi

12. Mu'tezile'nin beş temel esasından biri olan adâletilkesinin teşekkülünden önceki aşamayı oluşturan kadertartışmaları hangi olaylar üzerine başlamıştır?
Cevap: Hz. Ali ile Hz. Aişe arasındaki Cemel ve Hz. Alive Hz. Muaviye arasındaki Sıffîn savaşlarından sonraciddi anlamda tartışılmaya başlanmıştır.

13. Yabancı dillerden Arapça'ya yapılan tercümefaaliyetleri, Mu'tezilî bilginlerini hangi yönde etkilemiş veonlara kazanç sağlamıştır?
Cevap: Emevîlerle başlayan özellikle Abbasîlerdöneminde hız kazanan tercüme faaliyetleri, Mu'tezilîbilginlerini daha özgün bir yapıya kavuşturmada etkiliolmuştur.

14. Mu'tezilî bilginlerini, Yunan felsefesini incelemeyesevk eden başlıca sebep nedir?
Cevap: Mu'tezilî bilginlerini daha özgün bir yapıyakavuşturmada etkili olmuştur. Mu'tezilî bilginleri, Yunanfelsefesini incelemeye sevk eden sebep öncelikle, İslam'ısavunmak olmuştur.

15. Mu'tezile, tartışma zemininde kelâmî meselelerden netarafa doğru kaymıştır?
Cevap: Mu'tezile, İslamî inançları savunma ve ispat gibidinî meselelerden felsefî problemlere doğru kaymış,zamanla felsefî konularla uğraşma onların esasmeşguliyeti olmuştur.

16. Mu'tezile'nin beş temel ilkesi nedir?
Cevap: • Tevhîd• Adâlet• Va'd ve va'îd• el-Menzile beyne'l-menzileteyn• Emr bi'l-ma'ruf nehy ani'l-münker

17. Mu'tezile mensupları kendilerini ne şekildeanlandırmışlardır?
Cevap: Mu'tezile mensupları, "tevhîd ve adâlet ehli /ehlü't-tevhîd ve'l-adl" ismini kendilerine layık görseler debir müddet sonra bu ismi benimsemiş ve kullanırolmuşlardır. Ne var ki Mu'tezile'nin bu ismi kullandığımana haktan ve ümmetin genel çizgisinden ayrılanlaranlamında değil kavrama olumlu bir mana yükleyerek şer,şirk ve tüm kötü şeylerden ayrılanlar manasını taşır. Bubakımdan Hz. İbrahim'in, toplumunda tevhidden uzakunsurlara karşı söylediği "sizi ve Allah'tan başkatapındıklarınızı bırakıp çekiliyorum" (Meryem 19/48)sözlerindeki i'tizal kelimesinin olumlu anlamından istifadeetmek istemişlerdir.

18. Mu'tezile'nin kaza-kader hakkındaki görüşlerininoluşmasında konunun kelâmî boyutu kadar, meselenintartışma alanına girmesine vesile olan siyasî olaylarnelerdir?
Cevap: Emevî yönetiminin, yaptıkları haksız ve adaletsizuygulamaların, Allah'ın kaderiyle meydana geldiğini iddiaetmeleri, yapılan yanlışları bir şekilde kadere isnat etmişolmaları, bu görüşe muhalif hareketleri de gün yüzüneçıkartmıştır. İnsanın kendi kaderini kendisinin oluşturduğudüşüncesi, Emevîlerin keyfi yönetim anlayışlarına sonvermek ve sosyal adaleti gerçekleştirmek üzere Emevîiktidarına muhalif kişilerce işlenmiştir.

19. Mu'tezile geleneği içerisinde olup yabancı din vekültürlerle ilişki içerisinde olan ve onlarla mücadelelerdeilk öne çıkan kişi Vâsıl b. Ata'nın bu yabancılarla ne gibibir irtibatı olmuştur?
Cevap: Vâsıl'ın Haricîler, Şia, materyalistler, tabiatçılar(natüralistler) ve Mürcie kelâmını en iyi bilen; İslam'aaçıkça zıt görüşleri ve düalistleri(senevîye) en iyi susturankişi olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca Mu'tezilî âlimlerBudizm'e mensup olanlar (Sümeniyye), Mecusiler,Mazdekîler, Sabiîler, Maniheistler, inkârcı filozoflar,zındıklar, Hıristiyanlar, Yahudiler, Hint dinlerine mensupolanlarla da tartışmalar yapmışlardır.

20. Vâsıl b. Ata ve Amr b. Ubeyd'den sonra Mu'tezileekolü içinde yabancılarla yapılan münakaşalar devametmiş midir?
Cevap: Evet, Vâsıl b. Ata ve Amr b. Ubeyd'den sonrakidönemde bu mücadeleler devam etmiş, Abbasî halifeleriMehdi (158-169/775-785), Harun Reşid (170- 193/786-809) ve Me'mun (198-218/814-833) dönemlerinde hemilmî hem de devlet düzeyinde mücadeleler yapılmış,Mu'tezilî alimlerin bilgi ve düşüncelerinden önemliölçüde istifade edilmiştir. Mesela Harun Reşid dönemindeRâfızî suçlamasıyla hapsedilenlerden Mu'tezilî bilgin Bişrb. el-Mu'temir (ö. 210/825) gibi Budizm konusundayetkin olan bir takım şahıslar, Sind bölgesinde yönetiminbaşına bela olan bu fırkayla tartışmaları için serbestbırakılmışlardır. Ebü'l-Huzeyl el-Allaf'ın (ö. 226/840) daİslam dinini düşünce sahasında savunma amacına yönelikolarak değişik din ve kültür mensuplarıyla yaptığıtartışmaları da burada anmak gerekir.

21. Mu'tezile ekolünün, yabancılarla yapılantartışmalarda İslâmî yönden ne gibi katkıları olmuştur?
Cevap: Özellikle Allah'ın sıfatları konusunun ele alındığıtevhîd prensibinin; insanın kendi fiillerini gerçekleştirmesikonusunda tamamen hür olduğunun; hayır ve şer, salahaslah,Allah'ın hikmeti gibi konuların işlendiği adâletprensibinin teşekkülünde Mu'tezile'nin diğer din vekültürlerle tartışmalarının ve onlara karşı İslam'ı savunmapsikolojilerinin önemli rol oynadığını söylemekmümkündür. Halku'l-Kur'an (Kur'an'ın yaratılıp yaratılmadığı) meselesi de bu tartışmalar sonucundaMu'tezile'nin önemle gündeme getirdiği bir kelâmî konuolmuştur.

22. Mu'tezile'yi diğer kelâm ekollerinden farklı kılan 5temel faktörün ortak özellikleri nedir?
Cevap: Mu'tezile, kendi içinde Basra ve Bağdat ekolüolarak iki ana şubeye ayrılsa da tüm mezhepmensuplarının ittifakla kabul ettiği beş temel ilke vardır kibunlar, Mu'tezile'yi diğer kelâm ekollerinden ayıran vemezhebin ana karakterini oluşturan prensiplerdir. Bununla birlikte bu ilkelerin yorumunda mezhep içindefarklılıkların bulunduğu göz ardı edilmemelidir.

23. "Tevhîd" ne demektir?
Cevap: "Tevhîd", Allah'a hiçbir şekilde ortakkoşulmaması ve birliğinin tasdik edilmesi anlamınagelmektedir. Tevhidin bu manasında İslam mezhepleriarasında bir ihtilaf yoktur.

24. Mu'tezile'nin tevhid anlayışına bakış açısı neyöndedir?
Cevap: Onlara göre Allah birdir, eşi ve benzeri yoktur.Allah'ın bir ve kadîm olması, O'nun en özel sıfatlarıdır.Eğer Allah'ın kadîm oluşu dışında O'na çeşitli sıfatlarisnad edilirse Allah'tan başka birçok kadîm varlığınmevcudiyeti kabul edilmiş olur. Böylece teaddüdikudemâ yani kadîm varlıkların çokluğu ortaya çıkar ki budurum, Allah'ın birliği gerçeğine aykırıdır.

25. Mu'tezile, Allah'a ait masdar kalıplarıyla ifade edilenhayat, ilim, kudret, irade... gibi subutî sıfatların varlığınıneden kabul etmemektedir?
Cevap: Onlara göre Allah, zatıyla haydır, zatıyla semî'dir,zatıyla basîrdir, zatıyla kâdirdir, zatıyla mürîddir ve zatıylaâlimdir. Onlar Allah'ın her şeyi bildiğini her şeye gücününyettiğini... kabul etmektedirler. Fakat Allah'ın, zattan ayrıbir ilim, kudret... sıfatıyla değil zatının aynı olan sıfatlarlaalim ve kadirdir. Allah'ın zatının dışında kendisine isnatedilecek başka bir ilim, kudret... sıfatı yoktur.

26. Mu'tezile'nin, aşırı hayranlık duyduğu yunanfelsefesinin tesirinde kalmasının sonuçları nelerdir?
Cevap: Mu'tezile, aşırı hayranlık duyduğu yunanfelsefesinin tesirinde kalmış, itikadî konularda akla veaklın vardığı ilkelere öncelik vererek akılla çelişir gördüğünakilleri aklın ışığında te'vîl etmiştir. Onların bu tutumu,itikadî konularda aklın söz sahibi olmasını doğrubulmayan özellikle II./VIII. ve III./IX. asırdaki hadîs vefıkıh alimleri tarafından şiddetle tenkit Linkleri gorebilmeniz icin izniniz yok! Uye ol veya Giris yap'tezile'nin akla bu derece önem vermeleri onlarıhedeflerinden saptırmış ve nass ile çelişen görüşlerisavunma durumunda kalmışlardır.

27. Mu'tezile'nin zamanla görevini yapamaz hale gelmesive Ehl-i Sünnet kelâmının ortaya çıkmasına sebep olansiyasî süreç nasıl işlemiştir?
Cevap: Mu'tezile mensupları, tartışma ortamlarındaedindiği birikim ve güç ile Abbasî halifelerinden özellikleMe'mun, Mu'tasım (218-228/833-841) ve Vâsık (227-232/841-846) zamanlarında devlet otoritesini de yanlarınaalarakKur'an'ın yaratılmış olduğu anlayışını başkalarınazorla kabul ettirmeye teşebbüs etmiş, Ahmed b. Hanbel'in(ö. 241/855) de içlerinde bulunduğu pek çok alimin eziyetve işkence görmelerine sebebiyet vermişlerdir. Bu sıkıntılıgünler tarihe "mihne dönemi" olarak geçmiştir. Buolaylar, ilk zamanlar gayet samimi düşüncelerle hareketeden Mu'tezile'nin daha sonra neden görevini yapamazhale geldiğini ve Ehl-i Sünnet kelâmının ortaya
çıktığınıönemli ölçüde izah etmektedir.

28. Mu'tezile'nin devlet çevresinden uzaklaşması ve inançmeselelerinin Kur'an ve sünneti öne çıkararak anlamayaçalışan hadis ve fıkıh âlimlerinin işleri ele alması nasıl birsürecin sonunda gerçekleşmiştir?
Cevap: Başlangıçta İslam inanç esaslarını savunmagörevini üstlenmiş olan Mu'tezile'nin zamanla gayesindenuzaklaşması ve kendi görüşlerini zorla kabul ettirmeyekalkışması karşısında Abbasî Halifesi Mütevekkil (232-247/847-861), Mu'tezile'yi devlet çevresindenuzaklaştırmış, inanç meselelerini Kur'an ve sünneti öneçıkararak anlamaya çalışan hadîs ve fıkıh âlimleriyleonlara karşı koymaya başlamıştır. Zaman içerisinde iyicezayıflayan Mu'tezile, müstakil olarak tarih sahnesindekivarlığını kaybetmiş olup, günümüzde kısmen Şiîmuhitlerde, yoğun olarak da Yemen'deki Zeydiyyemezhebi içinde varlığını sürdürmektedir.

29. Mu'tezile, Ehl-i Sünnet'in Allah'a izafe ettiği subutîsıfatlar hakkında nasıl bir tasnif yapmaktadır?
Cevap: Mu'tezile, Ehl-i Sünnet'in Allah'a izafe ettiğisubutî sıfatları iki gruba ayırmaktadır. Birinci grup sigabakımından da sıfat olan hayy, âlim, kadir gibi masdardantüretilen kelimelerdir. Mu'tezile bu sıfatları Allah'a izafeeder. İkinci grup ise hayat, ilim, kudret... gibi masdarsigasındaki kelimelerdir. Mu'tezile, işte bu grubu Allah'aizafe etmez. Buna göre Mu'tezile, Allah âlimdir, kâdirdirgibi hükümleri kabul etmekle birlikte Allah'ın ilmi vardır,kudreti vardır gibi hükümleri kabul etmez.

30. Mu'tezile'ye göre eğer Allah'ın zatından başka ilim,kudret gibi müstakil bir mana tasavvur edilecek olmasıdurumunda "tevhid" kavramı neden bozulur?
Cevap: Eğer Allah'ın zatından başka ilim, kudret gibimüstakil bir mana tasavvur edilecek olursa, o takdirde busıfatlar da Allah'ın zatı gibi kadîm olur ve neticede kadîmvarlıklar çoğalmış, birden fazla kadîm varlık kabul edilmişolur. Bu ise tevhîd prensibini bozan bir durumdur

31. Allah'ın yaratılan bir mahlûka benzememe özelliği ileilgili olarak Mu'tezile'nin görüşü nedir?
Cevap: Allah'ın hiçbir şeye benzememesi ve bu açıdan datek olması inancıyla Mu'tezile, Allah'a isnad edilen bazısıfatları te'vîl etme cihetine gitmiştir. Onlar, Kur'an vesahih hadîslerde geçen Allah'ın eli, yüzü, sureti, gözü,istiva etmesi, gelmesi, gitmesi, gülmesi, hayâ etmesi gibiifadeleri zahirî ve lügat manasıyla değil mecazî ve te'vîledilen manalarıyla anlamıştır. Bunları, Allah'ı yaratıklarabenzetme olduğu için zâhirî manalarıyla kabul etmekşirktir, Mu'tezile bu gibi tabirleri te'vîl kurallarına göremecazî olarak anlamış, akla ve mantığa uygun halegetirmiştir.

32. Mu'tezile'ye göre Allah'ın kelâm sıfatı var mıdır?
Cevap: Mu'tezile'ye göre Allah'ın kelâm sıfatı da yoktur.Kelâm kadîm bir sıfat olarak kabul edilirse Allah'tanbaşka kadîm bir varlık kabul edilmiş olur. AyrıcaKur'an'ın elimizdeki yapısı, kelâmın mahiyeti bize aitolan kelâmın mahiyetiyle aynıdır.

33. Mu'tezile'ye göre "adâlet" mefhumu, diğer ekolleregöre nasıl bir farklılık gösterir?
Cevap: Allah'ın adil olması, kullara ait fiilleriyaratmaması anlamına gelir. Kul işlediği fiili bizzatkendisi varlık alanına çıkarır. Eğer böyle olmayıp dakulların fiillerini Allah yaratmış olsaydı sonrada bufiillerinden dolayı insanları cezalandırsaydı bu takdirdeAllah'ın adaletinden söz edilemezdi.

34. Mu'tezile ekolü "va'd" ve "va'îd" kavramlarını nasılgörür?
Cevap: Va'd iyi işler yapanların ahirettemükâfatlandırılması; va'îd ise kötü amelde bulunanlarınahirette cezalandırılması anlamlarına gelmektedir. Esasenbu prensip adâlet prensibinin bir sonucudur. ZiraMu'tezile'ye göre iyi işlerde bulunanların ahirette sevapgörmemesi, kötü amellerde bulunanların ceza görmemesi Allah'ın adaletine aykırıdır.

35. Mu'tezile'ye göre büyük günah işleyen kimsenindurumunu açıklayan kavram olan "el-Menzile beyne'lmenzileteyn"nedir?
Cevap: Mu'tezile'ye göre büyük günah işleyen kimse nemü'mindir ne kâfirdir. Bu durum, Mu'tezile'de "İki yerarasında bir konum" anlamına gelen "el-menzile beyne'lmenzileteyn"kavramıyla karşılanır. Bilakis iman ile küfürarasında bir mertebededir. Bu mertebe, Mu'tezile'ye görefâsıklıktır. Böyle bir kimse tevbe etmeden ölürse ebedicehennemliktir. Şu kadar var ki bu kimsenin azabı kâfirinazabından daha hafiftir. Tevbe ederse mümin olarakcennete gider.

36. Mu'tezile'nin "Emr bi'l-ma'ruf nehy ani'l-münker"ilkesi nedir?
Cevap: Mu'tezile'nin beş temel esasından biri olan builkeye göre "iyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak" herMüslümana farz olmasıdır.

37. Mu'tezile'de neden mukallidin yani inandığı şeyindelillerini bilmeyen birinin imanını geçerli saymaz?
Cevap: Mu'tezile akla önem verdiğinden dolayımukallidin yani inandığı şeyin delillerini bilmeyen birininimanını geçerli saymaz. Onlar, akıllı bir insanın vahiygelmeden önce kendi düşüncesiyle Allah'ın varlığınıbulması gerektiğini söylerler.

38. Ehl-i sünnet âlimleri Mu'tezile'nin görüşlerinitamamen red mi eder?
Cevap: Hayır, Mu'tezile'nin İslam inançlarıyla ilgiligeliştirdikleri yorum ve izahlar, Ehl-i Sünnet ile genellikleihtilaf ve çekişme noktalarını oluştursa da, onların bazıgörüşleri özellikle sonra gelen (müteahhirûn) Ehl-i Sünnetâlimleri tarafından benimsenmiştir. Allah'ın eli, yüzü,gelmesi, gülmesi gibi Allah'a isnad edilen lafızların te'vîledilmesi gerektiği düşüncesi buna örnektir.

39. Mu'tezile'nin Bağdat ve Basra'da nasıl bir ortamdagelişmiştir?
Cevap: Mu'tezile, Bağdat ve Basra gibi eski medeniyetmensuplarının bulunduğu çok kültürlü bir ortamda zuhuretmiştir.

40. Bağdat Mu'tezile ekolünün daha çok üzerindedurduğu mesele nedir?
Cevap: Bağdat ekolü daha çok amelî yönü öne çıkaranincelemelerde bulunmuş, mezhebin görüşlerinin devleteliyle yayılması taraftarı olmuş, bundan dolayıyöneticileriyle iyi ilişkiler kurmuş, eserlerinde imametedaha çok vurgu yapmışlardır.

41. Basra Mu'tezile ekolünün daha çok üzerinde durduğumesele nedir?
Cevap: Basra ekolü daha çok Allah'ın sıfatları konusunu,Bağdat ekolü ise varlık meselesini ele almıştır. Bağdatekolü, Halife Me'mun'un Bağdat'ta başlattığı tercümelersebebiyle Basra ekolüne göre daha fazla Yunan felsefesinin tesirinde kalmıştır.

42. Mu'tezile, kelâm ekollerine tesir etmiş midir?
Cevap: Ehl-i Sünnet ile ciddi anlamda ihtilafları olsa daMu'tezile, pek çok açıdan Sünni kelâma tesir etmiştir.Kelâm metodunun kullanılmasında, ilahî sıfatlar, kesb,cüz-i lâ yetecezzâ, te'vîl ve hudûs gibi konularınişlenmesinde Mu'tezile'nin Ehl-i Sünnet kelâmına tesiriolmuştur.

43. Mu'tezile çok kültürlü ortamlarda Müslümanlarınkafalarını karıştıranlara ve İslam'ı tenkit edenlere karşınasıl bir mücadele vermiştir?
Cevap: Mu'tezile çok kültürlü ortamlarda Müslümanlarınkafalarını karıştıranlara ve İslam'ı tenkit edenlere karşı ilkciddi tepkileri vermiş; muhaliflerine ikna edici ve ilmîcevaplar sunmuşlardır. Bu konuda onların önemlieserlerinin olduğu kaydedilmektedir.

44. Mu'tezilî âlimler, daha çok hangi medeniyetintesirinde kalmışlardır?
Cevap: Mu'tezilî âlimler, daha çok yunan felsefesinintesirinde kalmışlardır. Onlar ilme ve felsefeye meraklı,araştırmaya ve düşünmeye hevesli kültürlü kimselerdir.

45. Mu'tezile neden "İslam rasyonalistleri" olarakadlandırılmıştır?
Cevap: Mu'tezile, akılcıdır; akla büyük değer verir.Bundan dolayı bazıları tarafından " İslam rasyonalistleri" olarak adlandırılmışlardır. Zira onlar akla aykırı gördüklerinassları hemen te'vîl etmekte ve akla uygun bir şekildetefsir etmektedirler.

46. Mu'tezile'nin hürriyetçiliğe karşı bakış açısı nasıldır?
Cevap: Mu'tezile, hürriyetçidir; serbest düşünceye veinsanın irade özgürlüğüne büyük önem vermektedir.Kendi aralarında pek çok gruba ayrılmış olmaları bununbir göstergesidir. Bu özgürlükçü tutumlarına rağmenözellikle Kur'an'ın yaratılmış bir şey olduğuna dairinançlarını diğer mezheplere mensup âlimlere ve halkazorla kabul ettirme girişimleri bir çelişki ve taassup örneğiolmuştur.

47. Mu'tezile, İslam dünyasında dinî ve tabiî ilimlerin gelişmesine ne tür bir katkısı bulunmuştur?
Cevap: Mu'tezile, İslam dünyasında dinî ve tabiî ilimleringelişmesine katkıda bulunmuştur. Onlar dinî ilimlerdeakılcılığın, tabiat ilimlerinde deney ve gözlem metodununkullanılmasında ön ayak olmuşlardır.
Herkes ders anlatır ama Arif hocam öğretir.

Kitap okumadan meydan okunmaz
Soru çözmeden sınav kazanılmaz
İmkansız diye bir şey yoktur. Sadece zaman alır.
  •